31 Mayıs 2014 15:02
/
Güncelleme: 31 Temmuz 2017 06:42

İrem Karabatak
İzmi
r

“Fabrikayı işçiler çalıştırır; İşçileri bir milyoner. Ben diyorum ki size, Fabrikayı işçiler çalıştırır.”

Zulme, sömürüye karşı dünya işçi ve emekçilerinin ortak bayramıdır 1 Mayıs. Yaşamın her alanında bireyleri coşkuyla birleştiren, birleştirince kocaman bir yürek olup ‘Emek - Sermaye çelişkisi’ni darmadağın edebileceklerini gösteren bir gündür. O gün ki; göğün mavisine yükselen, işçilerin nasırlı-diri elleri ile ‘İş Ekmek Özgürlük’ şiarıyla alanları inleten emeğin yükselen sesidir.
Dünyanın her yerinde coşkuyla kutlanan 1 Mayıs’a, bu yıl Türkiye’de hükümetin baskı ve sindirme politikaları gölge düşürdü. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaşanan polis saldırıları, hükümetin işçi ve emekçileri yok sayan tavırlarının en açık kanıtlarından biriydi.
Hükümetin her alanda bizlere dayattığı zorba politikalarına karşı, 1 Mayıs’ın birlik ve mücadele ruhuyla Ege Üniversitesi öğrencileri olarak pankartımızla birlikte işçi ve emekçilerin yanında yer aldık.

KAZANIMLARI    SÜRDÜRMEK İÇİN...

Kutlamaların ardından, Gezi sürecinden bu yana halk direnişiyle birlikte AKP hükümetinin arttırdığı baskı ve şiddetin tüm 2014 1 Mayısına nasıl yansıdığını arkadaşlarımızla konuştuk
Ege Üniversitesi Biyoloji bölümü 1. sınıf öğrencisi Elif Polat, bu 1 Mayıs’ı önceki 1 Mayıs’lar dan ayıran özelliğin insanların daha bilinçli olarak sokağa çıkması, baskı ve sömürünün son bulması için halkın taleplerini daha rahat dile getirebilmesi olduğunu söyledi.
Süleyman Yeşil, Gezi’deki örgütlü tutum sayesinde halkın ve gençliğin kazanımlar elde edebileceğini gördüğünü vurguluyor. “Gerek işçiler, gerek öğrenciler bu kazanımları devam ettirebilmek için örgütlü olmalı. Gezi sürecindeki kollektif ruh yeniden yaşatılmalı, yine aynı ruhta mücadele edilmesi gerektiği insanlara analtılmalı.” diyerek sözlerini bitirdi.
İşçinin ve emekçinin patron izin verirse demediği bir düzende nice 1 Mayıslara...


E-BİLET BUNUN ÖRNEĞİ
Gezi direnişinin bu yılın 1 Mayıs’ını nasıl et-kilediğini değerlendiren Yiğit Ali Mercan, Gezi olaylarının ülke çapında halka farklı bir bilinç kazandırdığını ifade etti. Örgütlü olmanın gücünü gören çoğunlukların artık kendilerini rahatsız eden durumda örgütlü bir halde mücadeleye başladıklarını belirtti. Bu duruma örnek olarak e-bilet uygulamasını gösteriyor. “Halk e-bilet uygulamasının tamamen iktidar partisinin ideolojisi temelinde olduğunu görüyor ve bunun gibi olaylara tepki göstermek için örgütlenmeye başlıyor. İşte bu 1 Mayıs, yalnızca işçi emekçinin değil, sistemden rahatsız olan diğer tüm grupların da talebiydi. Bunun bilinciyle 1 Mayıs emekçilerin, tüm ezilenlerin ve aynı zamanda sisteme karşı bir cümle de olsa söyleyenlerin oldu.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et