31 Mayıs 2014 15:22

Mücadele bir gün değil!

Welat Viyan ilk kez katılmış 1 Mayıs’a. Ulusal ve sınıfsal baskıya, sömürü ve köleliğe karşı alanlarda; demokrasi, barış ve insanca bir yaşam mücadelesini, ‘ya hep beraber ya hiçbirimiz’ şiarıyla verebileceğimizi söylüyor

Mücadele bir gün değil!
Paylaş

Agit Aral
Tunceli Üniversitesi


Tüm dünyada işçi ve emekçi bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs’a kuşkusuz ki en yoğun olarak işçi ve emekçilerin katıldığı ülkelerden biri de Türkiye’ydi. Seçimlerin hemen ardından ve siyasal gündemin yoğunluğu içerisinde karşıladığımız 1 Mayıs, Kürdistan için ayrı bir önem arz etmekteydi. Bunun farkında olan Kürdistanlı emekçiler alanlarda yerlerini aldılar. AKP hükümetinin Kürdistan coğrafyasını Çinleştirmeye çalışmasına, sömürü ve baskı politikalarına karşı iş, barış, özgürlük talepleriyle mücadele bayrağını yükseltileceği cevabını alanlarda verdiler. Gençler de işçi emekçilerle birlikte 1 Mayıs alanlarındaydılar.

YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ

Tunceli Üniversitesi Edebiyat bölümü 1. sınıf öğrencisi Welat Viyan ilk kez katılmış 1 Mayıs’a. Ulusal ve sınıfsal baskıya, sömürü ve köleliğe karşı alanlarda; demokrasi, barış ve insanca bir yaşam mücadelesini, ‘ya hep beraber ya hiçbirimiz’ şiarıyla verebileceğimizi söylüyor. Farklı renkten gençlerin alanda olması kendisini sevindirmiş. Ayrıca LGBTİ’lerin kendi talepleriyle orada bulunmasını da çok önemli buluyor. Gelecek 1 Mayıs’lara ilişkin şu temennilerle bitiriyor sözlerini: “Toplumun direnerek, birleşerek kendini yöneteceği, bir öz yönetim kurarak kendi öz kimlikleriyle ve özgür düşünceleriyle ilerleyeceği yeni yarınlarda (yeni 1 Mayıs’larda) buluşmak istiyorum tüm halkımla.”

GIDA MÜHENDİSLERİ DE ALANDAYDI

1 Mayıs işçi sınıfının olduğu kadar biz öğrencilerin, gençlerin de taleplerini ortaya koyduğu bir gündür diyor Gıda Mühendisliği öğrencisi Pınar Kaya. Sömürünün yalnızca işçi emekçilere değil farklı şekillerde öğrencilere de yapıldığını ifade ediyor. Tunceli Üniversitesi Gıda Mühendisleri olarak talepleriyle alana çıktıklarını hatırlatıyor. 1 Mayısın bir güne sığdırılmak istenmesine karşı çıkıyor, direniş günü olarak tanımlıyor 1 Mayısı ve ekliyor: “Biz bu direnişi, mücadeleyi hep birlikte, kendi gücümüzü hissederek her geçen gün büyütmeliyiz.” KESK’in arkasında yürümüşler, sloganlarını sendikacıların desteğiyle hep bir ağızdan haykırmışlar. Ne kadar güçlü olduklarını görmüşler.
Gücümüzü neden sadece 1 Mayısta gösteriyoruz ki diye soruyor. Her zaman, her gün aynı sorunları yaşıyoruz.
 


 BAYTAR BAKAN İSTEMİYORUZ
“Baytar bakan istemiyoruz. Gıda bakanımız veteriner ve bu yüzden gıda mühendisliğinden alım yapılmıyor. Veteriner ve zabıta bizim işimizi yapıyor.” sözleriyle işsizliğe olan tepkisini dile getiriyor Pınar. İşsizliğin bu denli yüksek olduğu zamanda atanma olasılığının bağlı bulunulan bakanın iki dudağına bakması ya da mesleğine bağlı olması içler acısı bir durum.
Onlar tüm bu adaletsizliğe ve sömürü düzenine karşı 1 Mayısta üniversite gençliği olarak alanlarda oldular.
 Bir günlük bir mücadele ile yetinmeyeceklerini alanlarda da vurguladılar.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan: Taksim\'e gelirseniz A\'dan Z\'ye gerekeni yaparız

SONRAKİ HABER

6 Mayıs fidanların yeşerdiği gündür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa