ROTA

42 YILDIR  YAŞAYAN 68

Bundan 42 yıl önce Denizler katledildi. Biz bu 42 yıl boyunca burjuva devletinin, sermaye hükümetlerinin bir çok farklı yüzünü gördük. Bu 42 yıla yüzlerce gencin bedeni sığdı. Daha fazla kar için iş güvenliğinden yoksun koşullarda, çocuk yaşta çalışmaya başlayan binlerce genci iş cinayetlerinde kaybettik. Binlercesini Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesinde yitirdik. Askerde intihar süsü veri-lerek öldürülen gençlerden köy yollarında bombalanan ve kurşunlanan gençlere, Ceylan Önkollardan pres makinesinin altında kalan Ahmetlere, gençlerin kanları üzerinden sürdürdüler iktidarlarını.

Evet, Denizleri anıyoruz ama 42 yıldır biz Denizleri sadece anmadık. Öfkemiz bileyerek yeni mücadele yolları geliştirdik. Hem Denizlerden öğrendik hem de Denizleri aşmak için yola çıktık.  Hem bizim çocukların hesabı sorulmalıydı hem de kanla, rantla dönen bu sistem yıkılmalıydı. Yusuf, Hüseyin, Deniz  ve onların mücadele arkadaşları yüklü bir miras ve sorumluluk bıraktılar arkalarında. Çünkü önderlik ettikleri harekete ve kendi mücadelelerine ilk eleştiriyi onlar yönelttiler. Kendi dönemlerini değerlendirirken kendilerine karşı en acımasız olanlar onlardı. Emek ve sermaye olarak bölünmüş bir dünyada, bilimsel sosyalizmi öğrenmek, 68’den en doğru sonuçları çıkarmak ve mücadeleyi yeniden bu özeleştiri üzerinden örgütlemek gerekiyordu. Bu nedenle bizim 68’imiz kutsanmak için değil, öğrenmek ve deneyimlerimizle yürümek için önemli oldu hep. Bunun için bizler, Denizlerin yoldaşları ve kardeşleri olarak işçi sınıfının örgütlenmesi ve sermaye iktidarının karşısına dikilmesi mücadelesine adadık kendimizi.
42 yıldır Denizlerin idamından bu yana ya sosyalizm ya barbarlık diyenler; kapitalist barbarlıktan kurtulmak, sosya-lizmi kurmak ve Denizleri ilelebet yaşatmak için işçi sınıfının tarafında saf tuttular. Bizlerin, gençliğin taleplerini sermaye devletinin çarkları altında ezmeye çalışanlara karşı, 42 yıl boyunca Denizlerin idam sehpasından haykırdıkları bağımsız-lık, kardeşlik ve mücadele andı her milliyetten Türkiye gençliğinin şiarı oldu. Bu nedenle Denizler hep bizden biri oldu. Bizim çocuklar, bizim kardeşlerimiz olarak kaldı.
Denizleri, Erdalları asanlar bizleri korkutmak ve sindirmek için en önde koşanları yok etmeye çalıştılar. İşçilerin ve gençlerin politikleşmesinin, örgütlenmesinin, bir araya gelmesinin önüne geçmeye çalıştılar. 42 yıldır 68’in bize yüklediği sorumluluk nedir diye soran herkese aynı cevabı veriyoruz. Milyonlarca işçi ve emekçiyi, milyonlarca genci sermaye düzeni karşısında birleştirmek ve örgütlemek. 68’den çıkan görev budur. 68’i anlamak budur. Denizlerin hesabını sormak da böyle mümkün olacaktır!