3 Haziran 2014 07:00

Halil İMREK
İskenderun


Metal iş kolunda sözleşme dönemine yaklaşılsa da İSDEMİR işçilerinin gündeminde Çelik-İş ile Türk Metal arasındaki sendikal rekabet var. Bir yıldan bu yana bir gün Çelik-İş diğer gün Türk Metal işçilerle yemekli toplantı yapıyor. Yetmiyor işçilerin cep telefonlarına günde 5’er kez mesaj atılıyor. İki sendikanın rekabetinde kullanılan argümanlar ise aynı. Çelik-İş işverenin kendilerini tercih ettiğini, Türk Metal ise işverenle ilişkilerinin Çelik-İş’e göre daha iyi olduğunu söylüyor. İSDEMİR Genel Müdürü ve Hükümetle aralarının ne kadar iyi olduğu konusunda ise yarış kıyasıya sürüyor.
Kimi işçilerin de bu rekabetin rüzgarına kapıldığı belirtiliyor. Öyle ki e-Devlet üzerinden üye olup, üyelikten istifa etmenin kolaylaşması nedeniyle birden fazla kez sendika değiştiren işçi sayısı epeyi artmış. Bir işçi “Canı sıkılan, o sendikadan birine kızan diğer sendikaya geçiyor” diyor. Bu durumu kaygıyla izleyen işçiler sonuç olarak işçilerin birliği zayıflatırken, işverenin konumunun güçlendiğine işaret ediyor.

OLAN İŞÇİYE OLUYOR
Çelik-İş ve Türk Metal üyelerinden iki sendikanın rekabetinden rahatsız olan işçiler bölünmeye yol açan bu durumu değiştirmek için bir çalışmalara başlamış. Bu çalışmalara katılan 7 işçiyle sohbet ediyoruz. İşçiler İSDEMİR’de bütün dikkatin işyerindeki sorunların çözümüne, yeni saldırılara ve toplusözleşmeye değil sendikal rekabete verildiğini ve sendika imkanlarının bu yarışta heba edildiğini anlatıyorlar.  Rekabetin yarattığı tahribatı şöyle değerlendiriyorlar: “Olan işçiye oluyor. İş yetkisizliğe gidiyor. İşveren iki sendikaya da elini vermiş. Bir rekabet var. Ama zararı işçi görüyor.” Fabrikada artık “işçi sendika omuz omuza” denilemediğini aktaran işçiler, her iki sendikanın kendi üyesini kemikleştirdiğini ve bu durumun güvensizliğe ve gerginliğe yol açtığını ifade ettiler. İşçiler iki sendikanın da sırtını sıvazlayan işverenin böylece istediği bir durumu yakaladığı görüşünde.

İÇECEK SU BULAMIYORLAR
“Artık İSDEMİR’de işverenin dediği oluyor” diyen işçiler, şunları söylüyorlar: “Sendika rekabeti genel müdürlüğün borusunun ötmesine yol açtı. Amaçları sendikayı tel örgünün ötesine atmak. Durum kötüye gidiyor.”
Öyle ki işyerinde içecek su bulunamaz olmuş. “Sadece yemekhanede var. Bu nedenle yemekte temiz su içebiliyoruz” diyor işçiler. Bu sorunun bir türlü çözülememesini durumun vehametine örnek olarak anlatan işçiler, sendakel rekabetin yarattığı bir başka olumsuzluğun ise çürüme ve bozuşma olarak yansıdığını dile getirdiler. Sendikaların işçiden kesilen aidatlarla ha bire yemekli toplantı yaptığını aktaran işçiler “Bu rekabetten faydalanmak isteyenler oluyor. Sendika üyeliği için borç isteyen var. Ya da üyelik için çeşitli vaatlerde bulunan sendikacılar var” diye konuştular.  

İŞÇİNİN SENDİKASI
İşçilerin birbirine kırdırılmadan bu sorunun çözülmesini istediklerini anlatan işçiler şöyle devam ettiler: “Bunu iki sendikada yapacak durumda değil. İşçiler olarak inisiyatif alıp önce işçilerin birliğini sağlamaya çalışacağız. Biz hepimiz sınıf kardeşiyiz. Üretim arkadaşlığı, demir çelik arkadaşlığı olmalı. Mesela yaptıkları toplantıda düşman çatlatacağız deniliyor. Düşman kim, işçi işçinin düşmanı olur mu? İşçiyi işverenin kucağına atmayacak, işçiyi işçiye düşürmeyecek ve işçinin sendikasız kalmadığı bir çözümü bulmalıyız. Şunun bunun sendikası değil. İşçinin sendikası, işçinin birliği bunun için uğraşacağız.”

YETKİSİZLİK ENDİŞESİ
SENDİKALAR sosyal paylaşım sitelerinden farklı rakamlar açıklasa da işçilerin bir kısmı Türk Metal’e üye olan işçi sayısının 1300, bir kısmı da 800 olduğunu söylüyor. Üye yoğunluğu ise halen Çelik-İş’te görünüyor. Çelik-İş son kongresini 125 delege ile yapmıştı ve bu 3000 civarında işçiye tekabül ediyor. İşçilerde arasında ise İSDEMİR’de yetkisiz kalınması, sendikasız kalma endişesi artıyor. Bu nedenle herkes ağustos ayında Çalışma Bakanlığından yapılacak açıklamayı bekliyor.

Evrensel'i Takip Et