07 Haziran 2014 17:22

O koca hayatı yaşamamış gibi…

Bu, 70 yaşında 7 çocuk annesi, hukuken hiç evlenmemiş olan bir kadının hikâyesidir. Daha 9 yaşında Muş’un bir köyünde görücüye çıkmış. Bir süre sonra amcaoğluyla nişanlanmış...

O koca hayatı yaşamamış gibi…
Paylaş

Bu, 70 yaşında 7 çocuk annesi, hukuken hiç evlenmemiş olan bir kadının hikâyesidir. Daha 9 yaşında Muş’un bir köyünde görücüye çıkmış. Bir süre sonra amcaoğluyla nişanlanmış.
Bu arada baba evinde günde 12-14 saat halı tezgâhının başında oturmaktan omurgası yamulmuş. “Ben küçükken kolları kısa elbise giydirmişler, o yüzden kambur olmuşum böyle” diye anlatıyor kendince.
Düğüne ramak kala, abisi kaçağa İran‘a gider. Orada yakalanınca birkaç yıl haber alınamaz. Aile büyükleri “bu yıl düğün yapamayız” diye haber yollamışlar damat tarafına. Bu duruma çok kızan müstakbel kaynana (aşiret ağasının kadını) diğer akraba kızlarından biriyle aynı yaşta bir kızla alelacele evlendirmiş oğlunu. Böylece daha varamadığı koca evinde bir de kuma beklemektedir onu.
Abi kaçakçılık macerasından birkaç yıl sonra döner. Bu arada halı tezgâhında bir karar verir. Nişanlısı başkasıyla evlenmiş olsa bile o hala nişanlısıdır. “Benim namusum nişanlımın evidir, başka kapı haram bana” diyerek kaçmaya karar verir. Ver elini Muş’tan Elazığ’a… Yaya olarak dağları tepeleri uzun bir süre aşarak kaçarlar. Artık iki aile arasında husumet başlamıştır. Baba ölünceye kadar kızını affetmez. Ve barışmaz.
Geldiği koca evinde diktatör bir kaynana, resmi nikâhlı kuma, irili ufaklı çalışan ve okuyan 5 kayın beklemektedir. Bu duruma çabuk alışır, evde iş bölümü olur. Kaynana evin işlerini sevk ve idare eder. Evin iç işlerini kuması, dışarı işlerini tarla, bağ-bahçe, odun çekme, un öğütme, davar-koyun çobanlık gibi işleri kısacası ırgatlığı kendisi üstlenir.
Kuma, kendisi ve en küçük kayınlarıyla boş vakit bulunca bahçede körebe, saklambaç gibi oyunlar oynarlar; fark edilince de ayrımsız dayaklarını yerler. Derken hırla gürle yıllar geçer koca yurtdışında çalışmaya gider. Her izine geldiğinde bir gebelik… Kumadan 6, kendisinden 7 çocuk olur Çocuklar resmi eşin üstüne kayıt olur. Bu arada kendi deyimiyle “kara yazısı” oyununu oynar;  son çocuğu Down sendromludur. Daha da üzüldüğü bir olay eklenir üstüne; eşini yurtdışında “şizofreni” teşhisiyle emekli ederler.
7 çocuk doğurmuş ama resmen ana olamamış, daha 14-15’inde gelin edilmiş, bekarlığını hiç hatırlamamasına rağmen hiç evlenmemiş sayılmış, özürlü çocuğunun bakım parasını kumaya vermişler. Uğruna ailesinden ayrı düştüğü, gani gani dayak yediği kocasının SSK emeklisinden faydalanamamış. Çocuklarının SSK’sından da; öyle çünkü hiç doğurmamış sayılmış. Hukuki olarak 70 yaşlarında bekar bir kadın. Şimdi de Genel Sağlık Sigortası işlemiş… Onca şeyi hiç yaşamamış gibi…
Meltem TEKER / Sultangazi-İSTANBUL

ÖNCEKİ HABER

Kazaymış!

SONRAKİ HABER

CHP lideri Kılıçdaroğlu Almanya\'da

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa