Gazeteyi okuma fırsatı bulunca…
Ben alüminyum fabrikasında paketleme bölümünde çalışıyorum. 200 kişinin çalıştığı, kadınların az olduğu, çalışma koşullarının ise çok kötü olduğu bir yer. Aşırı sıcak, tozlu bir ortam. Benim ise alerjim var...
Merhaba Ekmek ve Gül Okurları,
Ben alüminyum fabrikasında paketleme bölümünde çalışıyorum. 200 kişinin çalıştığı, kadınların az olduğu, çalışma koşullarının ise çok kötü olduğu bir yer. Aşırı sıcak, tozlu bir ortam. Benim ise alerjim var. Çalışma saatlerimiz çok uzun. Sabah 8, akşam 8 ve Cumartesi günleri de çalışıyoruz. Artık bu çalışma temposuyla insanlıktan çıkmış bir durumdayız.
Asgari ücretle çalışıyorum, mesaiye kalmak istemiyorum ama aldığımız ücret kira ve faturaları karşılamıyor. Bir aralar işler azaldı eve erken gideceğim diye seviniyorum, bir yandan da üzülüyorum “kuru maaşla ne yapacağız” diye.
İki çocuk annesiyim. Kızım üniversiteye hazırlanıyor, oğlum 8. sınıfa gidiyor. Bu zor çalışma temposunda onlara hiç vakit ayıramıyorum. Sabah onlara gitmeden akşam için yemek hazırlıyorum çünkü akşam ben eve geldiğimde saat 20.30 oluyor. Yorgunluktan ayakta duramıyorum.
Robot gibi hep aynı şeyler. Kendime hiç zaman ayıramıyorum. Gazeteyi alıyorum, sadece başlıklarına bakabiliyorum. İş yerindeki çaycı izne ayrıldı, yerine ben bakıyorum. Böylece okumaya biraz fırsatım oldu. Ekmek ve Gül’ün bu sayısını iki günde bitirdim. Sonra ben de neler yaşadığımı yazmak istedim.
Biz kadınlar birlik olup bu düzeni değiştirmemiz lazım. Başbakan 3 çocuk diyor da iki çocuğumun yüzünü göremiyorum. Bazen çocuklara telefondan ne yapacaklarını söylüyorum.
AKP emeklilik yaşını 58’e çıkardı. Şimdiden hiçbir yerim tutmuyor. 38 yaşındayım, 58 yaşına kadar ne ben çalışabilirim ne de beni çalıştırırlar. Birlik olup bu hükümeti değiştirmemiz lazım. İnsanca yaşamak istiyoruz.
Ekmek istiyoruz, bir de Gül…
Aynur Durmuş / ESENYURT