07 Haziran 2014 17:59

Kadın eşittir insan bunu öğretelim

Haziran’ın en sıcak günlerindeyiz. Mayıs’ı uğurlarken kendimiz için şu hayatta yaşamaya var olmaya, rahat nefes almaya çalışan tüm kadınlar için bir araya geldi Kocaelili kadınlar. Sadece kendileri için değildi bu bir araya geliş...

Kadın eşittir insan bunu öğretelim
Paylaş

Dilara ÇOBAN-Didem ÇELİK
Kocaeli

Haziran’ın en sıcak günlerindeyiz. Mayıs’ı uğurlarken kendimiz için şu hayatta yaşamaya var olmaya, rahat nefes almaya çalışan tüm kadınlar için bir araya geldi Kocaelili kadınlar. Sadece kendileri için değildi bu bir araya geliş. Şu dünyada yolumuza taş koyan, canımızı sıkan, bizi biz yapmaktan alıkoyan, ruhumuzu, bedenimizi hırpalayan, tanımayan, açlık sınırının altında yaşamaya mahkum eden her şeyi değiştirmek içindi. Geçen sayıda bu sayfalardan ulaşmıştık sizlere. Kocaelili kadınların bütün tedirginliklerini bir yana bırakıp dernek kurmak için nasıl kollarını sıvadıklarını anlatmıştık. 1 Mayıs'ı hep beraber karşılamışlardı alanlarda. Bu defa ise bir adım daha atarak yaptığımız Kadın Derneği Dayanışma Şenliği’nden bahsetmek istiyoruz size.
 

HEPİMİZİN ELİ YÜREĞİNDEYDİ ÇÜNKÜ…
Hatun, Aynur, Kadriye, Aygül, Hanife, Aysel, Vildan, Hatice, Nazlı, Ruhan, Suna, Nazime, Dilek, Gülşah, Şahnaz, Canan, Melek… Ve daha birçoğumuz uzun zamandır Kocaeli'nin mahallelerindeki kadınlar ile yan yana gelip kurmayı planladığımız derneğe dair toplantılar yapıyorduk. 1 Mayıs'ın hemen ardından da yola koyulup dernek girişimi olarak ilk adımı attık ve şenlik için düştük yollara. El yordamı derler ya işte öyle ilerliyorduk tabiri caizse. İlk toplantıdan beri taşınan kaygılar bu sefer farklı boyutlar kazanmıştı. Biletler dağıtılabilecek miydi? Hem o kadar tanıdığı yoktu ki? Ay bu biletler nasıl bitecekti? Aslında çok da zor değildi, olsun yine de önemseyip azıcık kaygı duymak iyiydi... Şenlik günü yaklaştıkça heyecan artıyordu. Ama içinde sıkışıp kaldıkları dört duvarın kapısından bir eşik atlasınlar görün o vakit siz o kadınları derler ya hep... Tam da öyle oldu! Nelerin üzerinden atlamadı ki kadınlar. Ellerinde şenlik davetiyeleri ile tanıdık tanımadıkları tüm kadınların kapıları çaldılar. O güne kadar tek tek kapısını çaldığımız, konuştuğumuz kadınlar da şenliği, şenliğin yapılma sebebini sabırla ve meraklı gözlerle dinleyince daha bir umutla doluyorduk biz de. Körfez’de, Derince’de ve mahallelerde Esentepe, Yenikent, Çamlıtepe, Yavuz Selim’de şenliği duymayan kadın kalmasın diye son güne kadar yürüdük hep birlikte...

YETER Kİ BİZİM OLSUN DEMİŞTİK BİR KERE
Şenlik günü yorgun sayılırdık biraz ama ilk defa kapısını çaldığımız, şenliği bir arkadaşından duyup gelen ve dernek çalışmalarına katılmak istediğini söyleyen kadınların yüzü, yorgunluğumuzu unutturuyordu. Hepimiz özene bezene giymiştik rengârenk elbiselerimizi. E dernek bizim, şenlik bizimdi ya... Yeniden konuştuk bir araya gelişimizi, niye birbirimize ihtiyacımız olduğunu. Bu dernekte ne olmalıydı? Ne isterdik? Yazdık kâğıtlara, konuştuk birbirimizle. “Gezmek istiyoruz mesela bütün gün evde durmak istemiyoruz. Sinema, tiyatro izlemek istiyoruz. Hatta biz yapalım, insanlar izlesin istiyoruz. Bilgisayar dersi de olsun, zorda kalanlarımız için yapabileceğimiz birşeyler de. Her konuda bilgimiz de olmalı. Bakıcı, aşçı, temizlikçi diye anılmak istemiyoruz sadece. İnsan olduğumuz öğrenilsin artık. Dernek sadece erkeklerin gittiği kahveler değilmiş. Onu gördüm bugün. Var olduğumu hissediyorum artık. Her zaman kadınlarla ilgili bir şey duyduğumda korku ve hüzün görüyorum. Ama artık mutlu kadınlar yaratmanın yollarını bulmak lazım... Kadın eşittir insan bunu öğretelim”  İşte bu sözlerle, dileklerle ilerliyoruz bir arada. Biliyoruz ki dernek bizi daha güçlü ve daha hareketli yapacak ve daha fazla sahip çıkacağız birbirimize..
‘Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına
Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa
Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül! '
Kocaelili kadınlar ‘Yaşamak İçin Ekmek Ruhumuz İçin Gül İstiyoruz’ şiarı ile çıktıkları yolda derneklerinin ismini de ‘Ekmek ve Gül Kadın Derneği’ koymayı düşünüyorlar. Şimdi dayanışma şenliğimizin ardından kendimize bir mekân arıyoruz. Bulunca tüm rengimizi ve coşkumuzu taşıyacağız o mekâna. Ve o mekâna sığmayıp taşacağız sokaklara… Ekmek ve gül… Ekmek, gül ve özgürlük günleri için…

ÖNCEKİ HABER

Biz dayanışmayı iyi biliriz!

SONRAKİ HABER

Bu daha başlangıç dayanışmaya devam!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa