Soma'daki çocukların acısını ben bilirim
Soma katliamının haberini televizyonda ilk gördüğümde dondum kaldım. Sanki 42 yıl öncesini yaşıyordum. Babamın kömür ocağındaki kazasının kötü anıları gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Anlatmak kolay olmayacak, ama Soma’daki her çocukta giderek derinleşecek bu duyguları paylaşmak istiyorum...
Hatice ERÖZGÜN*
Soma katliamının haberini televizyonda ilk gördüğümde dondum kaldım. Sanki 42 yıl öncesini yaşıyordum. Babamın kömür ocağındaki kazasının kötü anıları gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Anlatmak kolay olmayacak, ama Soma’daki her çocukta giderek derinleşecek bu duyguları paylaşmak istiyorum.
Yurtdışına ilk gidenlerdendi babam. Kaza haberi ben küçükken gelmişti ama 42 yıl boyunca her anı kaza haberinin geldiği an gibi yaşadık çünkü ocakta babamın sırtına düşen demir onu sakat bırakmıştı. Bu kazanın bizim hayatımızı ne kadar değiştireceğini hiç düşünmemiştik. Uzun yıllar babam gece gündüz acı çekiyor ve inliyor biz bir şey yapamıyorduk. Biz de aynı acıları kardeşlerimle ve annemle yaşıyorduk. Ne zaman acılar içinde kıvranacağını kestiremiyor, her dakika o acıları yaşayacak diye düşünüyorduk.
Hala o acıları derinde bir yerde hissediyorum. Kazayı ilk duyduğumda yüreğimin tam ortasında bir sızı olmuştu, Soma demek babam demek, üzüntü demek, geçmişim demek. Babam hala bu şekilde daha da ağırlaşarak yaşıyor. Bastonla zorla yürüyordu ama artık yataktan fazla kalkamıyor. Bastonla yürürken bizi okuldan almaya gelir, sinemaya götürürdü, acılarını bilmeyelim diye gülerdi.
Babam hala inatla yaşamak için mücadele veriyor, keşke Soma’daki çocukların da babası hayatta olabilseydi diye düşündüm hep. Babam güya gelişmiş bir ülkede işçiydi şimdi düşünüyorum eğer iş güvenliği yoksa ne farkı var ki sömürünün gelişmişliğinin de gelişmemişliğinin de.
Şimdi bir daha Soma’lar olmasın diye özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya karşı imza topluyoruz kadınlarla ve en kısa zamanda Soma’daki kadınlarla dayanışmak, acılarını paylaşmak için yazma-tülbent ve çocuklarımızın oyuncakları ve mektuplarımızla birlikte gideceğiz. Biz kadınların daha çok mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum, başka Soma’lar olmasın çocuklar babalarıyla oynayabilsin.
* General Zeki Doğan Mahallesi Kadın Derneği Girişimcisi