Semaversiz park, parksız Amasya olmaz
Sedar GÜL*
Amasya, Karadeniz bölgesinin yeşil kentlerinden biridir. En azından bir zamanlar öyle bilinirdi. Hatta bu yüzden şehrin en büyük kulübü olan Amasyaspor’a “yeşil inciler” denir. Her türlü meyvenin yetiştirildiği, bağları ve bahçeleriyle ünlü şehir, bu haliyle şiirlere konu olmuştur:
Yukarı baktım mı yer yer tepeler
Dev olup dağları itesim gelir.
Aşağı baktım mı yer yer bahçeler
Kuş olup dallarda ötesim gelir.
(Behçet Kemal Çağlar, Amasya, 1960
Ne var ki son yıllarda çarpık, plansız kentleşme nedeniyle şiirlere konu olan o bağlar, bahçeler bir bir yok edilmeye başlanmıştır. Çevre yolu ve HES projeleriyle nedeniyle ormanlık araziler ve Yeşilırmak havzası, kentleşme nedeniyle o güzelim meyve bahçeleri, üzüm bağları tarumar edildi.
Her geçen gün halkın ve tüm canlıların yaşam kaynağı olan havamız ve suyumuz çarpık, plansız kentleşmeyle birlikte kirletildi. Son yıllarda ağaç katliamında İstanbul ve Kastamonu’nun ardından üçüncü sırada yer alan Amasya’da yine bir çevre katliamıyla karşı karşıyayız.
Amasya’nın Akbilek Mahallesi’nde yer alan ve halkın piknik alanı olarak kullandığı tek ücretsiz parkı akaryakıt istasyonu uğruna heba ediliyor. 3 Haziran 2014 tarihinde akşam vakti 8 – 10 hızarla parka dalan çevre düşmanları mahallelinin ve sivil toplum örgütlerinin girişimiyle alandan kovuldu. Halk parkına sahip çıkmaya, ağaçların altında nöbet tutmaya başladı.
PARK AMASYALILARIN DA ZİYARETÇİLERİN DE UĞRAK YERİ
Halk arasında “Banklar Parkı” olarak bilinen ağaçlık arazi Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’na (TCDD) aitken 2006 yılında 49 yıllığına Türkiye Petrolleri Ortaklığı’na (TPO’ya) kiralanmıştır. (Halkın hiçbir şekilde haberdar olmaması, halkın parklarının halka sorulmadan satılması veya kiralanması elbette ki ayrı bir tartışma konusudur.) TPO da burada akaryakıt istasyonu yapılması için 15 yıllığına Öksüzler Petrol’e kiralanmıştır. Şubat 2014’te belediyeden benzin istasyonu yapılması hususunda her türlü izni alan şirket mayıs ayının son günlerinde parkın etrafını kapattı. Halk herhangi bir bilgiye sahip olmadığı için belediyenin park düzenlemesi yapacağını düşünmüş olacak ki herhangi bir tepki de geliştirmemiştir. Ancak 3 Haziran akşamı hızar seslerini duyan halk uyanmış ve parkına sahip çıkmaya başlamıştır.
Mahalleli, bu parkın Amasya’nın merkezinde sıradan vatandaşın ücretsiz gidebildiği tek park olduğunu ifade ediyor ve parklarının kendilerine sorulmadan ellerinden alınmasına ve akaryakıt istasyonu yapılmasına isyan ediyor. Bu park sadece mahallelinin değil, Amasya’nın diğer yerlerinden gelen insanların da uğrak ve dinlence yeri. Asker veya öğrenci aileleri de zaman zaman buraya geliyor, pikniğini yapıyor. Hatta çadırlar kurarak geceyi de parkta geçiriyor. Aynı zamanda mahallelinin olası bir deprem anında sığınabileceği tek açık alanı. Halk için bu denli önemli bir parkın sermaye peşkeş çekilmesinden mahalleli ve Amasya halkı çok rahatsız.
OLASI BİR TEHLİKEDE SORUMLU KİM?
Mahallelinin karşı çıktığı bir başka husus da buraya bir benzin istasyonunun yapılması. Çünkü parkın bir yanında Borsa İlkokulu, diğer yanında Gazi Ortaokulu, arkasında eğitim fakültesi ve rektörlük binası, önünde de apartmanlar yer alıyor. Aynı zamanda benzin istasyonun yapılacağı parkın bitişiğinde trafo bulunmaktadır.
Yerleşim yerinde benzin istasyonu yapılması hem tehlikeli hem de sağlıksız. Olası bir patlamada tüm bölge büyük bir zarar görebilir. Ancak bunun sorumlusu kim olacak? TCDD mi, TPO mu, Öksüzler Petrol mü, Belediye mi?
Kaldı ki akaryakıt istasyonu kurulabilmesi için arsanın en az 1600 m2 olması gerekir. Arsa belediye sınırları içerisinde ise 40 m, il özel idare sınırlarında ise bölünmüş yolda 45 m, bölünmemiş yolda 50 m yola cephesi olması gerekir. Belediye sınırlarında kavşağa en az 100 m, il özel idare sınırlarında bölünmüş yolda 100 m, bölünmemiş yolda 150 m uzakta olması gerekir.
Bu şartları taşımadı aşikar olan bir istasyonun halka ve çevreye vereceği zarar tahmin bile edilemez.
BENZİN İSTASYONU ESNAFI BİTİRİR
Mahalleli akaryakıt istasyonunun evlerinin değerini de düşüreceğini düşünüyor. Mahalle esnafı da bu durumdan zarar göreceğini belirtiyor. Parka pikniğe gelen halk esnaftan alışveriş yaptığını, benzin istasyonu yapılması durumunda gelir kaynaklarının kesileceğini de ifade ediyorlar. Ayrıca buradaki bir akaryakıt istasyonunda market de olacağından zaten güç bela ayakta duran küçük esnafın, 24 saat boyunca açık olan istasyondan dolayı çok büyük zarar göreceğini de dile getiriyorlar.
Amasya, semaver kültürünün yaygın olduğu bir şehir. İnsanlar hafta sonları eşiyle dostuyla piknik alanlarını doldurur, semaverlerini demlerler. Açık havada semaver çayı içmenin zevkine doyulmaz. Ücretsiz, halka açık tek parkın yok edilmesi ildeki semaver kültürüne de bu açıdan büyük zarar vereceği düşünülüyor.
Halk, şehrin göbeğinde akaryakıt istasyonu istemiyor, LPG, benzin değil, temiz hava solumak istiyor. Bu yüzden direniyor. Direnmeye de kararlılar.
* Eğitim Sen Amasya Şube Başkanı
Evrensel'i Takip Et