SBF’de 43 yıl sonra, dekana soruşturma açıldı
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, SBF Dekanı Yalçın Karatepe hakkında, 'izinsiz olarak görev yerini terk etmek' gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Savunma yapmaya çağrılan Karatepe, 12 Mart 1971'de dönemin Dekanı Mümtaz Soysal'ın tutuklanmasından bu yana Mülkiye dekanları hakkında bir soruşturma yapılmadığına dikkat çekti.
Hasan AKBAŞ
Ankara
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Dekanı Yalçın Karatepe hakkında, "izinsiz görev yerini terk etmek" gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Karatepe, rektörlüğün soruşturma kapsamında kendisini savunma yapmaya çağırdığını bildirdi.
Sık sık AKP hükümetinin odağında olan SBF'de, Dekan Yalçın Karatepe, Twitter hesabından duyurduğu soruşturmaya ilişkin şu mesajı attı, "Rektörlüğün, 'izinsiz görev yerini terk etmek' nedeniyle, hakkımda açmış olduğu soruşturmada 'savunma' yapmak için 'davet' edildim".
'43 YILDIR HİÇ SORUŞTURMA AÇILMAMIŞTI'
Karatepe, 12 Mart 1971'de dönemin Dekanı Mümtaz Soysal'ın tutuklanmasından bu yana Mülkiye dekanları hakkında bir soruşturma yapılmadığını, bu soruşturmanın o tarihten bu yana bir ilk olduğunu ifade etti.
DEKAN KARATEPE KİMDİR?
Prof. Dr. Yalçın Karatepe Ankara Üniversitesi SBF’de öğretim üyesi olarak akademik kariyerine başladı. 1997 yılında yardımcı doçent, 2005 yılında doçent, 2009 yılında ise profesör unvanı aldı. Kısa süre sonra ise fakültenin dekan yardımcılığı görevine getirildi. Ekim 2011’de yapılan dekanlık seçimini kazanan Karatepe, o tarihten beri SBF Dekanı olarak görev yapıyor.
BAŞBAKAN'A GEZİ'DEN ANISIYLA CEVAP VERMİŞTİ
Karatepe, SBF'de sınav dönemleri gece kütüphanede ders çalışan öğrencilere çorba hizmeti sağlamış, bu konuda takdir toplamıştı. Karatepe, Gezi direnişi hakkında da sık sık görüşlerini açıklamıştı. Karatepe, Milliyet Gazetesi'nden Gökçer Tahincioğlu'yla yaptığı bir röportajda, AKP'lilerin ve Başbakan Erdoğan'ın 'vandal' yakıştırmasına ilişkin şunları dile getirmişti, "31 Mayıs sabahı, ve sonraki günlerde Ankara’da dolaştım. Bir süpermarketin önünde çatışma vardı; yarım limonu 50 kuruşa satan manava çocuklar ‘3 limon 1 liraya olmaz mı?’ diyordu. Vandalizm, kasaya tekmeyi atıp limonu almaktır; oysa çocuk pazarlık yapıyor. Bunu anlamazsanız Gezi’nin ruhunu çözemezsiniz. Belediye otobüsleri deniyor ama 5 ölü var. Hiçbir can kamu malından değersiz olamaz".