\'Halkların, değişimin ve umudun adayıyız\'

HDP'nin Cumhurbaşkanlığı için bir süredir devam eden çalışmalarının ardından bugün Selahattin Demirtaş adaylığını açıkladı. “Biz Çankaya'yı devletin bütün organlarıyla birlikten halkın hizmetine sunacağız” diyen Demirtaş, “Kimse şimdiden Çankaya koltuğunun rahatlığı hayallerine kapılmasın” diyerek iddialı olduklarını vurguladı. Seçimlerde özgürlük, demokrasi, eşitlik ve barışı savunan çizgiyle, devletçi-elit geleneğin temsilcilerinin karşı karşıya geleceğini belirten Demirtaş, bugüne kadar ezilmiş halk yığınlarının, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle kendini yönetebilme iddiasını ortaya koymasının dahi bir kazanım olduğunu vurguladı.

Demirtaş adaylığını Neva Palas Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. Basın toplantısına HDP Milletvekillerinin yanı sırası aralarında EMEP Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Ayber, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Hubyar Sultan Derneği Genel Başkanı Ali Kenanoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi de katıldı. Salona “Halkların ve Değişimin Adayı” yazan pankart asıldı. Demirtaş'ın salona girişi alkış ve zılgıtlarla selamlandı.
Demirtaş'ın adaylığını Gençay Gürsoy açıkladı. Gürsoy, AKP ve CHP-MHP ittifakının adaylarının 12 yıldır iktidarda olan aynı ideolojik iklimin adayı olduğunu belirterek, “İnanıyorum ki, seçmenler elini vicdanına koyup oyunu kullanacak ve adayımız Çankaya'ya çıkacaktır. Çünkü biz halkı, cumhuru temsil etmek üzere yola çıktık” dedi.

'HALKIN KENDİNİ YÖNETME CESARETİ'

Kürsüye gelen Selahattin Demirtaş, “Biz tek başımıza Çankaya'ya aday değiliz. İlkelerimizle, birlikte temsil ettiğimiz kesimlerin duruşuyla, savunduğu taleplerle birlikte ilk defa Çankaya'ya adayız” dedi. Sözlerini “Halkın içinden çıkmış insanlar değiliz, hala halkın içindeyiz. Çıkmış da bir yere gitmiş değiliz. Kampanyada belki en büyük kazancımız, Türkiye'de halkların, yani bugüne kadar altta kalmış olarak gösterilenlerin, yani ezilmiş, ötekileştirilmiş büyük halk yığınlarının kendini yönetebilme iddiasını, cesaretini ortaya koyabilmiş olmalarıdır” diye sürdüren Demirtaş, bu nedenle şimdiden kazanmış bir hareket olduklarını söyledi.

'İKİ ÇİZGİ YARIŞACAK'

Demirtaş, seçimlerde iki çizginin yarışacağını belirterek, “Kaç aday çıkar bunu şu an kestiremeyiz. Ama karşımızda kaç aday olursa olsun iki çizgi yarışacak. Biri özgürlüğü, demokrasiyi, emeği, barışı, kardeşliği, eşitliği temsil edecek olan biz; ikincisi de devletçi, merkezi elit gelenekle, 'en iyi devleti biz yönetiriz' anlayışıyla kendini üstün görenlerin çizgisi olacak. Bu iki çizgi arasında yarış gerçekleştirilecek” dedi. 

Demirtaş, seçim kampanyası sürecinde geleneksel devlet anlayışını sürdüren politikacıların “iki yüzlü” olduklarını belirterek, “Yüzünüze karşı sert, kaşları çatık kimliklerini gösteren devlet yöneticilerinin, arkadan her türlü fırıldağı çevirmelerini teşhir edeceğiz” diye konuştu. Demirtaş, “Biz devleti, Çankaya'yı, cumhurun makamını, halkın hizmetine ve devletin bütün organlarıyla birlikte halkın emrine sunacak bir anlayışı taşımaya çalışacağız” dedi.

'DEMOKRATİK LAİKLİKTEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ'

Kalıcı barışın tesisi için kim cumhurbaşkanı olursa olsun çalışmalarını sürdüreceklerini belirten Demirtaş, Irak ve Suriye'de hız kazanan mezhepçi çatışmalara dikkat çekti. Demirtaş, “Bu topraklarda kardeşçe, arkadaşça, yoldaşça yaşayarak, kendi kimliğini, inancını, dinini, mezhebini özgürce hissederek, korkmadan hayata geçirecek bir devlet anlayışını savunacağız. Demokratik laiklik ilkesinden asla taviz vermeyeceğiz. Din adına, din kullanılarak, iki yüzlü bir politikayla dini de, devleti de, parayı da kendi çıkarlarına kullananlara karşı özgürlüğü, adaleti, şeffaflığı, barışı sağlayacağız” diye konuştu.

'DEVLETİN GERÇEK SAHİBİ'

Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede yaşayan her yurttaşın, Sunni, Alevi, Suryani, Ezidi, Yahudi, Hristiyan, Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Çerkez, Azeri, Türkmen, kim olursa olsun, öyle lafta da değil, özüyle birlikte, asla kendini tarihini geçmişini inkar etmek zorunda kalmadan, toplumsal baskı, mahalle baskısı, yargı baskısı, hükümet baskısı hissetmeden bu devletin gerçek sahibi olacağı günleri yaratmak için mücadele edeceğiz. Bizler Türkiye'nin yüksek rakımlarına gözümüzü dikmeden asıl geldiğimiz yere, itildiğimiz altta, ezilenler noktasında duruşumuzu sergilemeye devam edeceğiz. Biz yükseklere çıkmak için bu ilkeleri kullanmayacağız. Bu ilkeleri yükseklere taşımak için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Ve elbette Türkiye'de bu ilkelerle dayanışmasını ortaya koymak isteyen herkesle beraber yürüyeceğiz. Bunun dışında kurtuluşumuzun olmadığına inanan herkes bu kampanyanın birer parçası olmalıdır”

'PARA, SALTANAT ONLARIN OLSUN'

Demirtaş, “Arkamızda devlet olanakları, büyük partilerin, holdinglerin olanakları olmayacak. Olmasın da. Arkamızda halkın öz gücü olacak, gençlerin emeği olacak, işçilerin, yoksulların alınteri, annelerin duası olacak. Bundan daha da büyük değer yoktur bizim için. Kazanmak için bunlara gerek var. Bunlar da bizde var. Para onların olsun, saltanat onların. Biz öz gücümüzle nasıl demokratik halk iktidarına yürüneceğini göstermek istiyoruz”

'KOLTUK HAYALİNE HEMEN KAPILMAYIN'

“Harun Karadeniz'den Behice Boran'a, 15-16 Haziran'dan gezi direnişine kadar yaratılan bütün değerleri bu kampanya süresince ortaklaştıracağız. Bu duruşu sahiplenen herkesin ortak adayı olma gayreti içerisinde olacağız” diyen Demirtaş, iddialı konuştu. Demirtaş, “Birileri Çankaya'nın koltuğunun rahatlığının hayaline şimdiden kapılmış olabilir. Bu işin öyle kolay olmadığını onlara göstereceğiz. Madem ki 'halk iradesi' diyorsunuz halkın kim olduğunu bu kampanya süresince  bir kez daha anlatacağız. 'Biz 76 milyon adına hareket ediyoruz' deyip de halkın iradesine saygı duymayanlara, 'halk gerçekte nedir' bu kampanyada anlatacağız” dedi.

'40 DEFA SÖYLEYİNCE OLUR'

Demirtaş, “Sabahın karanlığında uykusuz yorgun haliyle başını yasladığı halk otobüsü camında umutsuzca sokağı izleyen işçinin emekçinin gencin kim olduğunu onlara hatırlatacağız. Onlar bu ülkeyi yönetecekler diyeceğiz. Bugünden itibaren halkların ve değişimin ortak sesi olmak için etrafımızda toplanan bizlerle birlikte bu umudu büyütmek isteyen herkese kapımız gönlümüz açık olacak” dedi. Seçimlere kadar 40 günlük bir sürenin olduğunu hatırlatan Demirtaş, sözlerini “Çözümümüzü anlatmak için 40 günü fazla görüyoruz. Bir saatte bile anlatabiliriz. Ama madem 40 gün var 40 defa anlatacağız. Bizi anlamak isteyenlere 40 defa söyleyeceğiz. Bir şeyi 40 defa söyleyince olurmuş. Biz Çankaya'ya çıkacağız” diyerek bitirdi. (Ankara/EVRENSEL)

DEMİRTAŞ KİMDİR?

10 NİSAN 1973'te Elazığ Palu'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Demirtaş, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği ve Şube Başkanlığı görevlerini yürüttü. Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Uluslararası Af Örgütünün Türkiye Şubesi yöneticiliklerinde bulundu. 23. Dönemde Diyarbakır Milletvekili seçildi. Demirtaş, HDP’nin Olağanüstü Kongresi’nde HDP Eşbaşkanı olarak seçildi.
Orta düzeyde İngilizce bilen Demirtaş, evli ve 2 çocuk babası.

TOPLANAN İMZALAR YARIN VERİLECEK
Demirtaş’ın adının Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanmasının ardından milletvekili imzaları da toplanmaya başlandı. Toplanan imzalarla birlikte adaylık başvurusu dosyası yarın HDP grup başkan vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken tarafından Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e saat 15:30’da teslim edilecek.