Nasıl kurulduysa öyle bir KESK

Orhan Karakaya/ SES Kayseri Şube Başkanı

KESK Genel Kuruluna giderken (3-4-5-6 Temmuz 2014) nasıl bir KESK sorusu tersinden çok zor olmayan bir tarifi ve cevabı içerisinde barındırdığını düşünüyorum. Çünkü KESK’in kuruluş süreci ve tarihi bu cevabı yaşayarak, yaşatarak vermiş bir örgüttür. İş yerlerinde farklı düşünen, farklı yaşayan ama aynı zamanda ortak sorun da yaşayan kamu emekçilerinin ortak sorunları etrafında mücadele eden bir KESK olmuştur. Bu ortak sorunlara karşı mücadele kararlarını yerellerden aldığı öneriler doğrultusunda belirlediği için üye sayısından fazla emekçiyi (Üye olsun olmasın tabanın kararlarını hayata geçirdi) 100 binleri sokağa döken bir KESK olabilmiştir. Bu mücadele yöntemiyle ülkemizde kamu emekçilerine sendikal hakkı kazandırmıştır. Tüm kamu emekçilerini kapsayan, kapsamaya çalışan bir yol izlemiştir. İşçilerin, haksızlığa uğrayan tüm kesimlerin mücadelelerini sahiplenen, kendi mücadelesi gören bir KESK vardı. Tabanında yapmaya çalıştığı kapsayıcılığı genel merkezlerde, genel kurulularında da hayata geçirdiği için KESK tüm baskılara, müdahalelere rağmen bugünlere gel(ebil)miştir.
Geldiğimiz süreçte ise özellikle son 6-7 yıldır. Geçmişini inkar eden, inkar etmediğini söylese de pratik uygulaması ile şu an bunu ortaya koyan bir KESK’le karşı kaşıyayız.  Nasıl mı? Bugün seçilmemişlerden yani atanmışlardan oluşan bir KESK Meclisi yapısına sahip olmasında dolayı. Üye sayısı 250 bin olmasına rağmen kararların yerellerden, işyerlerinden doğru değil de 7 kişilik KESK MYK’since alınıp (dayatılıp) hayata geçirmeye çalışılmasından dolayı bunu söylüyoruz. Bu nedenledir ki kadrolarını dahi sürece, eylemlere katamayan bir KESK!.. gerçeği karşımızda durmaktadır.
İş kollarının, yerellerin hassasiyetlerini, önceliklerini dikkate alan, emek ve demokrasi mücadelesinin birlikte yürütülmesinde sıkıntı yaşamayan, birini diğerine tercih etmeyen, çok öne çıkarmayan bir KESK istiyoruz. Tüzüğünde de yazdığı gibi “kazanımlar için birleşik emek mücadelesi yaratılması gerektiği” ifadesinin telefonla (T.Kamu Sen ile ortak iş bırakma çağrısının telefonla yapıldığını il gezisinde KESK merkez yöneticilerimizden duydum) yapılmaya çalışılmadığı bir KESK istiyoruz. İş bırakma ve benzer kararların MYK tarafından alınıp sonra yerellere gezi planlayan, ikna turlarına çıkar gibi il gezileri planlamayan, bunun tersi yaşanan süreci, sorunları iş yerlerinde tartıştıran, tartıştırmak için il gezileri planlayan, bu geziler sonrası aldığı düşünceleri, önerileri planlayıp sonra hayata geçiren bir KESK istiyoruz. Hükümetin akil insan grubuna katılma-katılmama, diğer sendikalarla ortak eylem yapıp-yapmama vb. kararlarını karar organlarıyla danışma kurulu- danışma meclisi vb. tartışan, paylaşan sonrasında karar alan bir KESK istiyoruz. Ülkemizde ve dünyamızda yaşanan her türlü insanlık dışı uygulamalara, hak gasplarına karşı söz söyleyen mücadele eden ama bunları yaparken yerellerin düşüncelerini alan, tüzüğünde yazan ilkeleri (Sınıf sendikacılığı yapar, her türlü milliyetçiliğe karşı olur, vb.)  gözeten bir KESK istiyoruz. Emek mücadelesi veren, haklarını kullanarak grev yapan, fabrikalarının önünde direnişe geçen, sendikalaşma mücadelesi veren işçilerle, onların sendikaları ile iş birliği yapan onların mücadelesini kendi mücadelesi ve geleceği gören bir KESK istiyoruz. Taşeron çalışanların eylem kararında (Yol-İş Sendikası ve diğer sendikalar) kendisi de eylem kararı alarak onlarla birlikte alanlara çıkan, en son cam işçilerinin grevinde Kristal-İş ile dayanışma içerisinde olan onların grevini sahiplenen bir KESK görmek istiyoruz, istiyorduk. Emek mücadelesi, hak mücadelesi, çevre mücadelesi verenleri sahiplenme adına sadece protesto tarzında eylem kararları alan, sadece basın açıklaması öneren değil, yaşanan emek, hak mücadelesini iş yerlerine taşıyan, taşıma kararları alan bir KESK istiyoruz. Tüzüğünde yazanı uygulayan, kuruluş gerekçesi, KESK’in sahiplenilme, büyüme gerekçesi de olan sınıf sendikacılığını uygulayan bir KESK istiyoruz. Bu örgütte mücadele eden her yapıyı kapsayan, o yapılara değer veren en sıradan üyenin karar süreçlerine katılımın önünü açan, açacak olan yol ve yöntemleri hayata geçiren bir KESK istiyoruz. Böyle bir KESK içinde mücadele-müdahale etmeye devam edeceğiz.
Temmuzun 3-4-5-6’sında yapılacak genel kurulunun da buna hizmet etmesini istiyor ve umuyoruz.