6 Temmuz 2014 08:17

Aleviler nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor?

Müslüm DOĞAN*

Ülkemizde, ilk kez Cumhurbaşkanı doğrudan halk oyuyla seçilecek.
Farklı uluslardan ve milliyetlerden oluşan Anadolu halkları Cumhurbaşkanı seçiminde, bir tercih yapmak zorunda. Halklarımızın tercihi doğrudan halkın temsilcisi olmasıdır.  
Türkiye halklarının ihtiyacı, egemen ulus, egemen inanç ve bürokratik merkeziyetçi devlet anlayışından uzak  olmalıdır. Toplumun her yurttaşının siyasetin öznesi haline gelmesi ve hiçbir dolayıma gerek kalmaksızın kendi geleceği üzerinde doğrudan söz, yetki ve karar sahibi olmasıdır.  
Bu seçimi, somut ifadesini demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal bir anayasada bulacak olan çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı, çok anadilli bir Türkiye’nin ve bunun dayanacağı çoğulcu, özgürlükçü, ekolojik ve demokratik toplum özlemimizin bir imkanı olarak değerlendireceğiz.
Aleviler Nizamülmülk’ün devlet modelinden çok çektiler. Bu model Anadolu Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devreden İslami bir devlet modelidir.
Bin yıllık bir devlet modeli Anadolu Alevilerinin yaşamını zora sokmuş, yaşanmaz hale getirmiştir. Bu devlet modeli asimilasyoncu, sömürgeci, ötekileştirici, yok sayan bir modeldir.
Osmanlı’yı kurtarma projesinden doğan Cumhuriyet projesi, Osmanlı devlet anlayışının bire bir devamıdır. Devlet kurumları yalnızca isim değiştirmiştir. Kürt’ü yok sayan, Alevi’yi yok sayan, Çingene’yi yurttaş olarak görmeyen Sünni devlet anlayışını dayatan bu yeni devlet modeli Türk İslam sentezlidir. Siyasal İslam’ın bugün ki ulaştığı düzeyin nedeni cumhuriyet ideolojisidir.
Cumhuriyet’in Cuma günü Kur’an okunarak, Muhammed Sancağı ile Türk Bayrağının yan yana asılarak ilan edilmesi boşuna değildir.
Cumhuriyetin ilanından daha bir yıl geçmeden çıkardığı 442 sayılı köy kanunu ile her köye zorunlu cami yapımının önü açılmıştır. Yine 1924 yılında çıkartılan bir kanunla Diyanet İşleri Reisliği kurulmuştur. Tamamen egemen Sünni bir devlet anlayışı olarak Cumhuriyet Alevileri hedef almıştır.
Bu durum diğer inanç grupları için de aynıdır. Farklılıklar uygulanan yöntemlerdedir.
Egemen ulus anlayışıyla diğer ulus olan Kürtler ve diğer milliyetler olan Ermeniler, Lazlar, Çerkezler vb. yok sayılarak büyük bir asimilasyon sürecine tabi tutulmuşlardır.
Anadolu’nun kadim halkları ve inançları tam bir asimilasyon sürecinden geçirilmiştir.
Bu devlet modelinin ayrıştırıcı, bölücü ve yok sayan anlayışı artık ifşa edilmiştir. Halkların mücadelesi ve kararlılığı Türk İslam sentezli devlet modelini iflasın eşiğine getirmiştir.Bu anlamda Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve devletin demokratik bir cumhuriyete dönüşmesi zorunludur.    
İşte bu gerekçelerle Aleviler, nasıl bir Cumhurbaşkanı istiyoruzu somutlaştırırsak;
- Doğayı esas alan, ekolojik toplum yaratma kaygısını taşıyan,
- Cinsiyet eşitliğini kabul eden,
 -Ortak vatanımızda yaşayan farklı uluslardan ve milliyetlerden ve de inançtan insanlarımızın kendi kimlikleriyle, anadilleriyle, kültürleriyle yaşama taleplerine sahip çıkan; inançlar üzerindeki baskılara karşı duran; Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle müzakerelere dayalı demokratik siyasi çözümünü savunan,
- Ülkemizde ve bölgemizde  gerçek barışı ve dostluğu tesis edebilecek,
- Egemen ulus ve egemen inanç merkezli resmi ideoloji ile hesaplaşarak geçmişin karanlık yüzünü ortaya koyabilecek bir Cumhurbaşkanı Alevilerin özlemidir.

* Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı

Evrensel'i Takip Et