Karakoçan’ı ilk defa halk yönetiyor
Yerel seçimlerde, Elazığ’da bir ilke imza atarak Karakoçan Belediyesini kazanan BDP’nin belediye eş başkanları Cennet Ayık ve Burhan Kocaman ilçenin birikmiş sorunlarını çözmek için kolları sıvadı. “Karakoçan’ı belediyeyi şirket gibi gören anlayıştan kurtaracağız” sloganıyla kazandıkları seçimin ardından nasıl bir belediye devraldıklarını ve çalışmalarını konuşmak üzere misafir olduğumuz Karakoçan Belediyesi Eş Başkanı Burhan Kocaman
Orhan KURUL
Özkan ZÜLFİKAR
Elazığ
Yerel seçimlerde, Elazığ’da bir ilke imza atarak Karakoçan Belediyesini kazanan BDP’nin belediye eş başkanları Cennet Ayık ve Burhan Kocaman ilçenin birikmiş sorunlarını çözmek için kolları sıvadı. “Karakoçan’ı belediyeyi şirket gibi gören anlayıştan kurtaracağız” sloganıyla kazandıkları seçimin ardından nasıl bir belediye devraldıklarını ve çalışmalarını konuşmak üzere misafir olduğumuz Karakoçan Belediyesi Eş Başkanı Burhan Kocaman, sorularımıza içtenlikle yanıtladı. Sadece kendilerine oy verenlerin değil, tüm Karakoçanlıların hizmetinde olduklarını söyleyen Kocaman, en önemli hedeflerinin ilçeyi baştan aşağı halkla birlikte yönetmek. İlçenin birçok sorunu bulunduğunu ama bunları çözeceklerini söyleyen Kocaman, “Daha yapacak çok işimiz var. Halkımızla yoldaşlık hukuku içinde engellerin üstesinden beraber geleceğiz” diyor.
BDP’nin Elazığ’da kazandığı tek belediye oldu Karakoçan. Nasıl bir seçim çalışması yürüttünüz? Halk neden sizi tercih etti?
Çok yoğun ve kararlı bir seçim kampanyası yürüttük. Seçim çalışması sırasında Karakoçan halkına; belediyeciliğe, kültüre ve siyasete yeni bir anlayışın hakim olacağını söyledik. Halka projelerimizle gittik. Karar alma aşaması, yapılan harcamaların kalem kalem anlatılacak olması halkta bir güven uyandırdı bize karşı. “Gerçekten halkın belediyesi olacak” şeklinde olumlu bir tepki gelişti. “Belediyeyi şirket olmaktan kurtaracağız” dedik. Halkçı, katılımcı ve şeffaf bir belediyecilik anlayışını Karakoçan’da hakim kılmak için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı söyledik. Burada yeni bir yönetim anlayışı ortaya koyacağız. Kiğı’ya, Adaklı’ya, Yayladere’ye, Nazımiye’ye, Mazgirt’e iyi bir örnek olmak istiyoruz.
Elazığ’da BDP’nin ilk kez bir belediye kazanmasından sonra tepkiler nasıl?
Belediyeyi ilk kazandığımızda, Elazığ’daki kurumların hemen hemen tümü bizi ziyaret edip tebriklerini iletti. Bu konuda ilk olduğumuzdan dolayı büyük bir merak da söz konusu. Bazıları “Bunlar belediyecilik yapabilir mi?” diye düşünüyordu. İlk geldiğimizde antipropaganda yapanlar da oldu. “Hizmet etmek için değil, farklı amaçlar için geldiğimizi” öne sürenler, böyle düşünenler vardı. Elazığ’da yapılan koordinasyon toplantılarına tüm ilçe belediye başkanları katıldı. Bize karşı onların da bir ilgisi söz konusuydu. Biz madem tekiz, Elazığ’a da örnek olacağız. Şimdiye kadar belediyeyi rant kapısı olarak gören anlayışa karşı halk için belediyecilik anlayışını hakim kılacağız.
Karakoçan Kürt hareketinin önemli isimleri olan Mazlumların (Mazlum Doğan), Hayrilerin (Hayri Durmuş) memleketidir. Onlara layık olmamız gerekir. Onların insana bakış açıları, halkçı anlayışları, demokrasi anlayışlarını buraya hakim kılmalıyız. Bu anlayışı hakim kılmak da kimseyi ötekileştirmeden, kimseye düşman gözüyle bakmadan, toplumun her kesimini kucaklayarak olur. Herkesin demokrasiye, insanlığa ve adalete ihtiyacı var. Yükümüz ağır ama başarabilecek yeteneğimiz de, ekibimiz de var.
‘KARAKOÇAN SORUN YUMAĞI AMA ÇÖZECEĞİZ’
Karakoçan’ın en temel sorunları neler? Çözüm için nasıl bir yol haritası çıkardınız?
Karakoçan’ın en önemli sorunlarından biri su. Göreve gelir gelmez ek kuyu açıp, su sorununu gidermeye çalıştık. Bu ek kuyuyu kendi olanaklarımızla yaptık. İller Bankasına havale etmeden kendimiz çalıştık ve yaptık. Şu anda su sorununu yüzde 90 oranında çözmüş bulunmaktayız. Suyu, elektrik kullanarak çıkarıyoruz. Elektrik de çok önemli bir sorun. Elektrik üretmek için de Fırat Üniversitesiyle ortaklaşa başlattığımız bir projemiz var. Üniversiteyle prosedürde anlaştık. Kısa zamanda güneş panelleriyle elektrik üretmek istiyoruz. Çalışmalar devam ediyor. Sonbaharda temellerini atmayı düşünüyoruz. Öte yandan, atık suların çevreye zarar vermemesi için atık tesisine ihtiyacımız var. Çöp sorunumuz var. Katı atıklar merkez mahallelerden birinin yakınına dökülüyor. Dolayısıyla koku ve hastalık yayılıyor. Bu sorunları en yakın zamanda çözeceğiz. İlçenin en büyük sorunlarından biri de işsizlik. Bir sanayi sitesine ihtiyacımız var. İş alanları yaratmak gerekiyor. Karakoçan bir sorunlar yumağı gibi görünse de çözüm yolları mevcut. Biz bunun için varız. Yerinden yurdundan edilen halkımız, yavaş yavaş dönmek istiyor. Biz de belediye olarak elimizden geldiğince iş, aş, ekmek ve özgürlük taleplerini karşılamak istiyoruz. Tabi bölgede bulunan yerlerin tüm bu sorunların yanı sıra özgürlük ve kimlik sorunu da var. Her şeyi bir anda çözemeyeceğimizi biliyoruz. Zamana ihtiyacımız var. Ancak halk desteği oldukça, her şeyin üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Daha yapacak çok işimiz var. Halkımızla yoldaşlık hukununu oturtup, tüm engellerin üstesinden beraber geleceğiz.
‘ASIL HEDEFİMİZ KARAKOÇAN’I HALKIN BELEDİYESİ YAPMAK’
Bütün sorunlar bir yana bizim asıl hedefimiz Karakoçan belediyesini, halkın belediyesi yapmak. İlçeyi halkla birlikte yönetmek. Bunun için, göreve gelir gelmez halkımızla bir toplantı yaptık. Bu toplantıda belediyenin gelirleri nelerdir, nerelere ne harcamalar yapılmış. Hepsini bir bir halkımıza izah ettik. “Bundan sonra biz neyi nasıl harcayacağız” diye halkı aydınlattık, anlattık toplantıda. Projelerimizi anlattık. Öneriler aldık. Farkımızı anlattık. Kent Konseyleri projemiz var. Belli zamanlarda halk toplantıları yapıyoruz. Ama bu henüz tam olarak oturmuş değil. Karar verirken halka danışıyoruz. Halkımız da artık bu konuda kendisini sorumlu hissediyor.
‘28 MİLYON LİRA BORÇLA DEVRALDIK’
Karakoçan Belediyesi’ni kazandıktan sonra nasıl bir manzarayla karşılaştınız?
Seçimler sırasında en çok önceki belediyenin borçları konuşuluyordu. Hiç bir hizmetin yerinde yapılmadığı, eksik yapıldığı vurgulanıyordu. Halk, oldukça şikayetçiydi. Belediyeyi aldıktan sonra karşılaştığımız manzara halkın söylentilerinin doğru olduğunu gösterdi. Yıkık ve ürkütücü bir manzara. 28 milyon borçla belediyeyi devraldık. Biz göreve gelir gelmez kapımıza dayandılar. ‘Elektrik borcunuz var’ dediler. Sürekli borç alınmış, kredi çekilmiş. Ancak hiç bir yerde kullanılmamış ya da verimli kullanılamamış. Bazı kalemler var ki paranın nereye kullanıldığı belli değil. Bütün bunları araştırıyoruz. Hepsini tek tek soracağız. Bu paralar, nereye ve ne amaçla kullanıldı? Bunun için bir araştırma grubu da oluşturduk.
‘HER TARAFIMIZ BARAJ DOLU AMA ELEKTRİK SORUNU YAŞIYORUZ’
Ciddi bir elektrik sorunundan söz ettiniz. Öte yandan Karakoçan’ı da etkileyen Peri Vadisi’nde yapılan barajlar var. Fakat bu barajlara bir karşı çıkış da söz konusu...
Peri Vadisi üzerinde kurulu barajlar var. Bunlarla bir taraftan doğa tahrip edilip, dengesi bozulurken, diğer taraftan bölgede yaşayan insanlar yerlerinden yurtlarından ediliyor. Doğa, insan, kültür tahrip oluyor, bitki örtüsü yok ediliyor. Ama tüm bunlar olurken bu barajlarla üretilen elektrik nereye gidiyor bunu da bilmiyoruz. Bölge halkı bundan faydalanamıyor. Karakoçan’ın yanı başında bir çok baraj var ama bizim ödediğimiz elektrik faturaları da oldukça yüklü. Bu durum oldukça çelişkili. Bölgenin gelirlerinden hiç pay alamıyoruz. Oysa burada ciddi bir elektrik üretimi yapılıyor. Biz bundan payımızı istiyoruz.