İşgalciysek, devlet suç ortağı

Merhaba sevgili Ekmek ve Gül okurları,
Ben Gülten. 1989 yılında Sivas’tan İstanbul’a göç ettik. Yaklaşık 18 senedir Okmeydanı’nda yaşıyorum. Sizlere bu mektubu yazmamın nedeni son zamanlarda Okmeydanı halkı olarak yaşadığımız sıkıntıları elimden geldiğince paylaşmak.
Son yaşadığımız olay, Okmeydanı gibi zemini sağlam bir yerin hiçbir bilimsel etüt çalışması yapılmadan riskli alan ilan edilmesi. Üstelik bu kararı alan meclis üyeleri bu konuda gerekli bilgi ve eğitime sahip değil. Bu kararı alanlara şunu sormak istiyorum: “Aldığınız bu kararın bilimsel dayanağı var mı?​” Varsa bunu Okmeydanı halkıyla hemen paylaşmalısınız. Hoş, dayanağın birilerine rant sağlamak olduğu ortada. Aksi takdirde belediye başkanımızın bizler için hazırlattığı projelerin içinde Okmeydanı halkı olarak yer alırdık. Maalesef bizlerin hiçbir fikri sorulmadan hazırlandı bu projeler. Bizler lüks yaşam alanları değil, sağlıklı yaşam alanları istiyoruz. Var olan güzel komşuluk ilişkilerimizin devam etmesini istiyoruz. Burada oturan insanların gelir düzeyi ortada. Bu lüks binaların aidatlarını dahi ödemeyecek durumda. Yarısı emekli, geri kalan ise asgari ücretle geçinmeye çalışıyor.
Okmeydanı bilindiği gibi merkezi bir konumda. Her yere ulaşım kolay, e bu da birçok kişinin iştahını kabartmakta. Fakat bizler buna asla izin vermeyeceğiz. Yasal bütün yolları deneyeceğiz. Çünkü insanlar bütün birikimlerini buraya yatırmışlar. Kaybedecek başka bir şeyleri de yok! Bizlere işgalci deniyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Parasını ödeyerek aldık evlerimizi. Gerçek hak sahipleriyiz. Eğer bizler işgalciysek, devlet de bizim suç ortağımız oluyor. Suyumuzu, elektriğimizi, doğal gazımızı yollarımızı yaparak bu işgale en büyük desteği vermiştir.
Bazı yayın kuruluşları tarafından Okmeydanı halkı adeta “terörist” olarak gösterilmeye çalışılıyor. Kimi zaman yapılan eylemler oluyor elbette, ama bu eylemi yapanların yüzleri kapalı, bu kişilerin Okmeydanı’nda oturan insanlar olduğunu nasıl tespit edebiliyorlar anlamış değilim. Okmeydanlılar yıllardır barış içinde yaşayan insanlar. Birileri bunu bozmaya çalışıyor. Gerek inanç, gerek siyasal düşünce olarak bunu asla başaramazlar. Bizler buna izin vermemeliyiz.
İstedikleri, halkı bölüp buradan daha kolay istedikleri farklı yerlere göndermek. Oysa bizler birlikte mücadele edersek, hiçbir güç bizleri mağdur edemez. Siyasi düşüncemiz, inancımız, hayata bakışımız ne olursa olsun mücadele gücümüzü birleştirmeliyiz.
Gülten YEŞİLYURT / Okmeydanı - İSTANBUL