13 Temmuz 2014 08:48

‘Mücadelemizi ortaklaştırdık’

Son yaşanan Soma madenlerindeki işçi cinayeti gerçeği bir kez daha acı şekilde yüzümüze vurdu.Madenler başta olmak üzere ülkemizin birçok üretim alanı taşeronlaştırma yoluyla özel şirketlere peşkeş çekildiği için başta işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması olmak üzere birçok sıkıntıyla karşı karşıyayız.

‘Mücadelemizi ortaklaştırdık’
Paylaş

Efsun GÜRBÜZ*

Son yaşanan Soma madenlerindeki işçi cinayeti gerçeği bir kez daha acı şekilde yüzümüze vurdu.
Madenler başta olmak üzere ülkemizin birçok üretim alanı taşeronlaştırma yoluyla özel şirketlere peşkeş çekildiği için başta işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması olmak üzere birçok sıkıntıyla karşı karşıyayız.
Bizler de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi taşeron işçileri olarak bu sorunları yaşadık ve halen yaşıyoruz. Bunun kaderimiz olmadığını bilerek uzun soluklu bir mücadele vererek sendikalı olduk. Ama sendikalı olmakla da mücadelemiz son bulmuş değil.
Yaklaşık 12 yıl önce, “Başta iş güvencesi olmak üzere, insanca çalışma koşullarının sağlanmasını istiyoruz” diyerek yola koyulduk. Birçok arkadaşımız defalarca işten atıldı ama yılmadan mücadeleye devam ettik. Gerek işten atıldıktan sonraki direniş sürecinde, gerekse ondan sonraki sendikalaşma mücadelemizde hastanedeki öğretim üyesi hocalarımız da içinde olmak üzere hastanedeki diğer sağlık emekçilerinin desteğini aldık.
Taşeron işçileri olarak kendi içimizde 35 bölümden 35 temsilci seçtik, 8 kişilik de bir yürütme oluşturduk. Hastanenin genelinde de bir Sağlık Çalışanları Platformu kuruldu, ortak kararlar alındı ve ortak mücadele verildi.
Biz taşeron işçileri birlikteliğimiz sayesinde başhekimle görüşerek yol ve yemek zammı aldık, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını sağladık. Yıllık izin haklarımızla ilgili iş kanunundaki hükümleri uygulattık.
Şu an Türk-İş’e bağlı Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasının (Sağlık-İş) üyeleriyiz. Aralık 2013- 2015’e kadar sendikamızın yetkisi devam ediyor. Toplusözleşmede alt ve üst işverenle uyuşmazlık tutanağı tutulduktan sonra Yüksek Hakem Kurulu’na başvuruldu. Sürecin takipçisiyiz.
Bizler bu aşamalara gelmemizi, öncelikle sendika farkı gözetmeden tabandan yani işçiler olarak kendi taleplerimiz için mücadelemize bağlıyoruz. Bunun için kendi içerimizde sendika yokken de işçi temsilciliği oluşturarak işyeri komitesi oluşturup periyodik toplantılar yapıp kendi kararlarımızı hayata geçirdik. Diğer sağlık çalışanı arkadaşlarımızla ortaklaşmamız ortak mücadelemiz de başarılı olmamızda etkili oldu.
Üsten dayatmacı sendikal anlayışı her zaman reddettik. Bazı sol çevrelerin “neden sol bir sendikada değilsiniz” gibi saldırılarına göğüs gererek sendikal mücadelenin sınıf temelli olduğunu ortaya koyduk. Bu temelde mücadelemizi ilerletmeye devam ediyoruz. Taşeron işçilerin birlik ve örgütlenme sorunu üzerine kurultay çalışmalarımız devam ediyor. Taşeronlaştırmanın kaldırılması için hastane yemekhanesinde hocasından doktoruna hemşiresinden işçi arkadaşlarımıza yaklaşık 900 imza topladık. Bu mücadelemize devam edeceğiz.

(*) Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi İşyeri Temsilcileri adına

ÖNCEKİ HABER

Sorumlusu kim?

SONRAKİ HABER

Taşerondan sendikaya

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa