13 Temmuz 2014 13:40

Dilan Arslan
Çiğli/İzmir


Daha önce bu sayfalarda bahsetmiştik Harmandalı’dan. İzmir’in katı atık bertaraf bölgesine ev sahipliği yapan Çiğli’nin işçi semti!
Yıllardır mahalle halkı evlerin dibinde toplanan çöpe karşı yaşam mücadelesi veriyor. Geçtiğimiz yıl tam bu günlerde, geçmişin birikiminden geleceğe açılan ‘Gezi’ günlerinde yeniden toplanmıştı mahalle halkı ve Harmandalı Halk Forumu’nu birleştirdi terk edilmişliğin çöplüğünde...
Ve yine bu günlerde bir araya gelen mahalle gençliği kendi kaderlerini ellerine almanın ilk adımını atma cesaretini gösterdiler Gezi’den öğrendikleriyle. İşte ‘Harmandalı Kültür Sanat Derneği’ böyle açıldı, çöpün gölgesinde bulunan evlerin arasında... Derneğin kurucularıyla güzel bir sohbet gerçekleştirdik.

BAŞKA BİR HAYAT, BAŞKA BİR KÜLTÜR


Bu derneği kurmanızdaki amaç neydi? Nasıl böyle bir karar aldınız?
Selçuk Koçak: Çoğumuz zaten Gezi olaylarına katılan insanlarız, ağırlıklı olarak merkezdeydik direniş boyunca. Yaklaşık 15 gün sonra polisin gözaltısı oldu biz de   mahallemize geri döndük. Gezi direnişi bize mücadeleyi öğretti. Orada hiç tanımadığın bir insanla yan yana geliyor bir fikir üzerinden birleşiyorsun ve o toplumsal değişimin nasıl gerçekleştiğini, gerçekleşeceğini görüyorsun. Hayatımızda bastırılmış olan; ‘Bu hayat böyle gelmiş böyle gider, her koyun kendi bacağından asılır’ gibi klişe lafların yıkıldığı bir süreç  yaşıyorsun. Mahallemize geri döndüğümüzde örgütlü mücadele yürütme isteği vardı hepimizde. Herkeste umut ve bir şeyleri değiştirme, mücadele etme gücü olduğunu gördük. Yan yana dayanışma içinde hayatımızdaki sorunları çözmek, tartışmak, fikir üretmek için yereldeki sorunlar ile ilgili bir forum süreci yaşadık. Birinci ve ikinci forum arasında bizim için çok büyük ve yakıcı bir sorun olan çöp yangını çıktı. 22 yıldır burada günde 4 bin ton çöp dökülüyor, çöp sularını yere döküyorlar, yürünecek yer kalmıyor. Yazın sıcağın vurmasıyla dayanılmayacak bir hal alıyor. Çöp yangınıyla ilgili eylemlilik süreci başladı, yürüyüş yaptık ve basınç açıklaması düzenledik. 8 arkadaşımız toplantı ve yürüyüş kanununa muhalefet ve karayolu taşıtlarının akışını engellemek suçlamasıyla davalık oldu. Buradaki en temel olay; insanların başka bir hayat yaratabiliriz, başka bir kültür yaratabiliriz kurgusuyla yan yana gelişiydi. Dernek fikri bu süreçte ortaya çıktı.

MÜCADELE ORTAK


Dernek kurma fikriyle ilgili çevrenizdekilerin, arkadaşlarınızın, ailenizin tepkisi nasıl oldu?
Annemin, siz 3-5 kişi toplanmışsınız ne yapacaksınız, niye kendinizi tehlikeye atıyorsunuz tarzında bir tepkisiyle karşılaştım. Köyden kente gelmiş, sürekli zorlukların içerisinde büyümüş, sadece derdi kendi yaşamını sürdürebilmek olan ailelerin çocuklarıyız sonuçta. O insanlar için önemli olan; “Aman çocuklarımın başına bir şey gelmesin, ben kimseye dokunmayayım kimse de bana dokunmasın.” düşüncesi. Ama işte sistem, kapitalizm böyle işlemiyor. Sürekli zor koşullarda hayatını devam ettirmeye mecbur bırakan bir sistem var.
Seçim sürecinde dernek bir partiye çalışıyor gibi söylenti çıktı. Derneğimizde CHP’lisi de, HDP’lisi de var. Evet, bireysel olarak farklı ideolojik görüşümüz var ama bu derneğin içerisine girerken siyasi görüş farklılıklarımızı bir kenara bırakıyoruz. Burada halkın sorunlarını sorgulayan, sorgulatan bireyler üretmek için mücadele edilir. Böyle bir süreç yaşadık.

YAKINDA ‘ÇÖPLÜK’ ÇIKACAK!


İleride dernek üzerinden çalışma yürüteceğiniz çalışmalarınız neler olacak?
Gençlerin gelişim sürecine katlı sağlayan, okuyan, araştıran, yazan, çizen, enstrüman çalan, toplumun çıkarları için mücadele eden gençler yaratmak; ekonomik özgürlüğümüzü kazandıktan sonra mahalledeki 50-60 öğrenciye burs imkanı sağlamak gibi bir düşüncemiz var. Bunları kurgulayarak çalışma yürütüyoruz. Burada yaşayanların çoğu işçi ailesi. İş hayatlarında sorun yaşıyorlar, ses çıkartamıyorlar, haklarını tam olarak bilmiyorlar, bununla ilgili bir çalışma yürütme planımız var. Derneğimizin avukatı, insanların hayatlarında yaşadıkları sorunlara karşı onların yanında durur, daha emin adımlarla yürümelerini sağlar.
Derneğimiz adına bir fanzin çıkartmayı, adını da ‘Çöplük’ koymayı düşünüyoruz. İletişim konusunda da sıkıntımız olduğunu düşünüyorum. İnsanlar yoğun çalışma hayatına boğulmuş; sabah erkenden kalkıyor işe gidiyor, yorgun bitkin bir şekilde geç saatlerde işten dönüyor, kendi hayatına dair gezmeliyim, kitap okumalıyım, kültür sanat etkinliklerine katılmalıyım dedikleri aktiviteler sınırlı. İşten dönmüş yorgun bitkin bir vatandaşa gidip kendi düşünceni belirten bildiri veya yazı uzatıyorsun, alıyor, bakıyor ve gidiyor. Bu iletişime girmiyor. Niteliksel olarak orada yazılan şeyleri yaşamıyor.

NEFES ALMAK İSTİYORUZ

Sizin için en yakıcı sorun olan çöp meselesine değinmek istiyorum. Bu çöp meselesi hayatınızı ne şekilde etkiliyor?
Bizim bir sloganımız var: ‘Bir semtimiz olsa, havası temiz olsa, çöpü de kalkmış olsa,  insanlar nefes alsa!’ Nefes almak insanın en temel ihtiyacıdır ve burada zaman zaman sıkıntı yaşıyoruz, mahalle bir anda o çöplük kokusuyla sarılıyor.


  DERNEĞİN AÇILIŞIYLA FİKRİMİZ DEĞİŞTİ
 Sergen Özdağ:
Ben Harmandalı’da doğup büyümüş bir insan olarak böyle bir örgütlenme sağlanacağını düşünmüyordum. Forumlardan sonra yoğun bir kitle görünce inanmaya başladım ve dernekteki çalışmalar kafama oturdu. Açıkçası ilk başta oturmayacak diye düşünüyordum. Burada yaşayanlar yaşananlara ses çıkarmıyordu, fakat örgütlenmeyi görünce bir şeyler başardığımızı anladım. Dernek açılışımızın oldukça iyi olduğunu düşünüyorum, açılışı son 2 haftaya sıkıştırmamıza rağmen oldukça iyi bir sonuç aldık. Çöp konusunda ben de tüm Harmandalı halkı gibi rahatsızım. Yazın gece sıcak oluyor balkonda yatamıyorsun kokudan, ayrıca sinekler hastalıklı ve ben de sinekten dolayı hastalanmıştım. Onun dışında Berkin Elvan için yaş gününde dernekte pasta kestik. Üzücü haberi aldığımızda yürüyüş yaptık. Soma için ise biraz açılış günlerine denk geldiği için bir örgütlenme sağlayamadık ama açılışta 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirdik.


OKUL MÜDÜRÜNE KADAR SÖYLEDİM
Açtığınız derneğin duyurusunu nasıl yaptınız?
İrfan Yıldırım:
Arkadaşlarıma, öğretmenlerime, okul müdürümüze kadar söyledim. Arkadaşlarımı derneğe kadar getirdim, açılışa da geldiler ve oldukça beğendiler. Bu dernek açılmadan önce hep evde otururdum, asosyal biriydim diyebilirim. Ama dernek açıldıktan sonra kendimi bilinçlendirmek adına adımlar attım. Araştırma merakım arttı. Aramızda tartıştık, fikir alışverişi yaptık. Toplantılar yaparak kendimi donatmaya başladım. Derneğe gidip gelmeden önce de biraz özgüven sorunum vardı fakat bunu da dernek sayesinde yendim

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et