Atık Nesnelerin Şiirle Buluştuğu Sergi \'100 Atık 100 Şiir\'
Mert Kaya/Kayseri
Kayseri İstikbal Lisesi ve Şiir Atölyesi'nin düzenlediği '100 Atık 100 Şiir' isimli sergiyle öğrenciler, atık nesneleri yazdıkları şiirlerle süslediler. Önceki yıllarda liseler arası tiyatro festivallerindeki ödülleriyle tanınan İstikbal Lisesi'nin düzenlediği; '100 Şiir 100 Çizik' ve 'Çimento Kağıdında Şiir'den sonra 3. sergi olan '100 Atık 100 Şiir' sergisini konuşmak üzere bir araya geldik. Hem atölyenin yürütücüsü Uygur Orhan, hem de çöplerden topladıkları atık nesnelere üzerine kendi yazdıkları şiirlerle hayat veren İstikbal Lisesi öğrencileriyle; serginin amacı, serginin hazırlanma süreci ve nasıl tepkiler alındığı üzerine sohbet ettik.
Kader Yalman (11. sınıf öğrencisi)
Atık nesnelere şiirlerle hayat verdik ve bu şiirleri ders aralarında ayırdığımız zamanlarda hayal gücümüzü zorlayarak yazdık. Sergimizde ise yorgunluğumuzu alan, bizleri gururlandıran tepkiler ve tebrikler aldı. Yazdığımız şiirlerle atık nesneleri konuşturduk. Yaşar Kemal'in de dediği gibi: "İnsan çürümedikçe şiir çürümez." Bizim de bu sergideki asıl amacımız şiiri bir nebze olsun insanlara sevdirebilmek, insanların bakış açılarını değiştirmek, sanata yaklaştırmak ve onlara boş zaman bırakmamak. Şiir yok olmayan bir sanattır. 100 Şiir ve 100 atıktan kastımız atık nesneleri de çürütmemek ve şiirle birlikte diri tutmaktır.
Şüheda Akyürek (11. sınıf öğrencisi)
Biz bu sergide atık nesnelerin de bir işe yarayabileceğini düşünerek atık nesneleri şiirle buluşturduk. Güzel olan her şey insan hafızasında unutulmaya mahkumken sanat asla unutulmaz. Biz bunları unutmamak ve kendimizi en iyi böyle ifade ettiğimizi düşündüğümüz için şiir yazdık. İnsan var oldukça şiir de var olacaktır. Bu ülkede her şeyi açık dille söylememiz olanaksız bir hale geldi. Şiir bu anlamda iyi bir araç. Yazmak, içimizden geçenleri anlatmak için büyük bir fırsattır bizler için. Dünyaya tepkimizi şiirle belli ettik. Bu sergi hem bize hem okulumuza faydalı şeyler bırakacaktır.
Erdem Özyürek (11. sınıf öğrencisi)
Kendimizi bulduğumuz bir sergiydi. Günlük yaşantımızda hatırlamadığımız, önemsemediğimiz nesnelere bir nevi hayat verdik. Hayatımıza yeni giren teknolojik eşyaları kullanıp eskileri hiç kullanmamış gibi çöpe attık. Fakat unuttuk aslında değerli olduklarını, onlara bir şiir verdik ve yeniden canlandırdık. Şiir de her şey gibi bir üretimdir. Biz de eskimiş ve çöplüklere atılan nesnelere hayat vererek el uzattık, onları yeniden ürettik ve yeniden gün yüzüne çıkardık. İnsanların kullanmak istemediği eski eşyalardan yeni eşyalar ürettik. Çöplükleri karıştırdık ve üstünde hiç yenileme yapmadan sergimize kattık.
Şiiri geleceğe taşımak bizim zorunlu görevimizdir. Küçük adımlarla sanata kendimizi bulaştırdık. Herkes şiir yazabilir, bu açıdan baktığımızda herkesin bir şiir dili vardır. Biz de bu sergide şiir dilimizi açığa çıkardık. Türkçe'nin yanı sıra şiirce konuştuk. Şiire saygı duyduk. Örneğin; atölyede yazdığımız şiirler ayak altındaysa yüksek bir yere koyduk, üstünden atlamadık. Şiiri kişiliğimize kattık.
SERGİMİZ GELENEKSELLEŞTİ
Uygur Orhan (Edebiyat öğretmeni, Atölye Yürütücüsü)
Bu sergi İstikbal Lisesi Şiir Atölyesi'nin 3. sergisidir. Daha önce 'Çimento Kağıdı Şiirleri' ve '100 Şiir 100 Çizik' isimli sergileri gerçekleştirdik. Böylelikle sergimiz gelenekselleşti. Sonraki sergimizi sokağa taşımayı planlıyoruz. Atık nesnelerin bir işe yaradığını ve onların da bir dünyasının olduğunu düşündük. Yan yana gelmemiş nice sözcük, form, hece ve harf adına anımsadıklarımızı düş dünyamızda eriterek beklentilerimizin arasından bütünlüklü bir yapıya çevirme aşkıyla başardık bu sergiyi. Eskimiş bir gömlek, bir boyacı sandığı, kurumuş bir yaprak, bir süpürge, bir tahta parçası, kırık bir saz, eski zamanlardan kalmış bir radyo ve bir fırıncı küreği bize çok şeyler çağrıştırdı ve bu çağrışımları estetik formlarla ifade ettik. Bu sıkıcı ve ezberci eğitim sisteminde çocuklara bir soluk vermek istedim.
SAVAŞ UÇAĞINI DÜŞÜREMEZ AMA...
Şiirin bambaşka bir tadı var. İnsan şiirle kendi görünmeyen yüzünü ortaya çıkarıyor. Saklı tuttuğu, söyleyemediği izlenimleri, tepkileri, aşkları, mutlulukları, mutsuzlukları her şeyi sözcüklerle, kelimelerle anlatıyor. Mahmut Derviş'in bir sözü vardır: "Şiir bir savaş uçağını düşüremez ama pilotun fikrini değiştirebilir."
Bir parantez içinde yaşamamak, başkasının kölesi olmamak için, okullardaki ezberci edebiyat eğitiminin dışına çıkarak yaratıcı bir yazma eylemine dönüştürdük etkinliğimizi. Ve bu bilinçle alıntıların gölgesinde yaşamayalım diye kendi sözlerimizi oluşturalım istedik. Ne mutlu bizlere!
NE VARSA TOPLADIK
Atık nesnelerin de yaşamımız da bir anısı vardır. Mesela eski bir süpürge size hiç sonbaharı anlatır mı? Sergimizi görsel kaygılarla gerçekleştirmedik ama yine de görselliği en üst planda tuttuk ve ilgi çekici bir sergi gerçekleştirmeyi amaçladık. Eski bir bisiklet tekerleğinden ağaç kabuğuna, eski bir radyodan sandalyeye, fırın küreğinden işçi eldivenlerine kadar ne varsa topladık.
Sergideki tek olumsuz durum yeterince duyurunun yapılamamış olmasıydı. Sergiye gelen herkes saatlerce salondan çıkmayıp şaşkınlık içerisinde bütün şiirleri okudular. Her ders öğrencilerle zihin gücünü geliştirmek adına şiirler okuduk, tiyatrolar oynadık, sohbetler ettik. Bu sergi çocukların içsel tepkilerini yansıtmaları bakımından önemli bir sergiydi. Tüm şiirleri tek tek inceleyip, fırsatımız olursa kitap haline çevirmeyi umuyoruz.
Evrensel'i Takip Et