Türk Kürt kardeştir, kardeş katli vaciptir!
Murat Zeren
Kayseri
Bu günlerde gerek ülke gündemi gerek dünya gündemi çok yoğun ve hızla değişiyor. Hepimizin bildiği üzere Diyarbakır Lice’de kalekol yapılmasına halkın tepki göstermesi sonucu polis ve jandarma saldırısı gerçekleşmişti. İki genç hayatını kaybetmişti.
Bunun üzerine ülkenin birçok yerinde protesto gösterileri gerçekleşti. Tokat’ta Lice’yi protesto eden gruba yapılan ırkçı saldırılar sonucu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eyleme saldıran ırkçı grup hakkında; “Tokat’taki vatandaşımızın tepkisini bütün vatandaşlarımızdan bekliyoruz.” demesi dikkatleri çekmişti. Bir ülkenin başbakanının halklara eşit yaklaşması gerekiyorken Başbakan Erdoğan açık ve net ‘saldırın’ dedi.
TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?
Ayrıca bayrak indirilmesi üzerine ülkenin hemen her yerinde bayrak yürüyüşleri yapıldı. Halkın samimi duygularının suistimal edildiği açıkça ortadadır. Ya da tehlikenin farkında değillerdir. Kayseri’de bu yürüyüş ‘Türk-Kürt Kardeştir Kardeş Katli Vaciptir’ sloganı ile yapıldı.
MHP’nin bayrak indirilmesi olayı üzerine yaptığı açıklamadan Tayyip Erdoğan’ın Tokat’taki vatandaşın yapmış olduğu tutumu herkesten beklediği çağrısına destek verdiği anlaşılıyor, ülkenin dört bir yanında linç kampanyası yürütüldüğünü görüyoruz. Yaşanan bu olaydan sonra CHP de MHP’nin arkasına sığınarak cadde, sokak, pencere ve kapılara bayrak asma çağrısında bulundu.
YAPMAMIZ GEREKEN...
Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan katliamın ardından resmi rakamlara göre 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesi üzerine halkın tepkisini üzerine çeken AKP hükümeti, genel olarak ülke sathında oy kaybı yaşadı. Bayrak indirilmesi olayı ise AKP’nin bir toparlanma süreci yaşamasını sağladı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ‘milliyetçilik’ oynayarak gireceğini gösteren AKP bu süreci sert tavırlarıyla iğneleyerek ‘günah çıkartmaya’ çalışıyor.
Yani ülkede yaşanan Gezi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, Soma katliamı vs. gibi bunca olayın etkisini üzerinden atmak için indirilen bu bayrağın, AKP’nin toparlanma sürecine dönüştürmek istemesini görmek gerekir.
Yapmamız gereken şey ‘sağ-sol’, Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımına gitmek değil; iş, ekmek, özgürlük mücadelesi vermektir!
İKİSİ DE PROVOKASYON
HATIRLAYACAK olursak 2005 yılı Mersin Newroz’u kutlamaları sırasında çocukların eline Türk Bayrağı vererek yakmalarını söyleyen Ali Kutlu’nun Ergenekon davası kapsamında tutuklanan biri olduğu Mersin Emniyeti’nce doğrulanmıştı. Bayrak indirilmesi olayında ise Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada bayrağı indiren kişinin Ağrı nüfusuna kayıtlı olan Ömer Kahriman olduğu ve kişinin daha önce şantaj ve kadın pazarlamadan 6 ay ceza aldığı söylendi. Ayrıca TSK’ya istihbarat taşıyan eski bir muhbir olduğu açıklandı.
Evrensel'i Takip Et