'Yeni Basın Kanunu ile ifade özgürlüğü engelleniyor'
İnternet haber sitelerinde çalışanlar artık İş Kanunu ile kıyaslandığında tabiri caizse ‘süper’ haklar tanıyan Basın İş Kanunu’na tabi olarak çalışacaklar. Bu, tasarının 'havuç' maddesi. Zira İnternet haber sitelerinde çalışanlara insani çalışma hakları verilmesini zorunlu kılıyor. 13 madde ise, İnternet sitelerine çeşitli yükümlülükler öngörüyor.
Nihan GÜNELİ*
Mart ayında TBMM’ye sunulan ve İnternet sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasını öngören Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Adalet Komisyonu tarafından kabul edildi. Tasarı kapsamında değişiklik yapılması öngörülen mevzuat Basın İş Kanunu olarak bilinen 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun ile 5187 sayılı Basın Kanunu’ndan ibaret. Tasarı, Basın Kanunu kapsamında tanımlanan İnternet sitelerinde çalışanları gazeteci olarak tanımlayarak çalışanların çalışma koşullarını iyileştirmeyi vadediyor; ancak bunun yanında İnternet sitelerini Basın Kanunu kapsamına alarak Basın Kanunu anlamında sorumlu kılıyor.
Tasarı öncelikle İnternet haber sitelerinde çalışan ve Basın İş Kanunu’nda gazeteci olarak tanımlanan kişilerle aynı işi yapan kişilerin, gazeteci olarak değerlendirilmesini öngörüyor. Tasarı ile Basın İş Kanunu’nun 1. maddesine ‘5187 sayılı Basın Kanunu’na tabi İnternet haber siteleri’ ibaresi eklenerek “gazeteci” tanımına İnternet haber sitelerinde çalışanların da eklenmesi öngörülüyor. Buna göre, İnternet haber sitelerinde çalışanlar artık İş Kanunu ile kıyaslandığında tabiri caizse ‘süper’ haklar tanıyan Basın İş Kanunu’na tabi olarak çalışacaklar. Bu, tasarının “havuç” maddesi. Zira İnternet haber sitelerinde çalışanlara insani çalışma hakları verilmesini zorunlu kılıyor. Oysa Basın İş Kanunu’nun mevcut durumda hangi gazete, haber ve fotoğraf ajanslarında hangi koşullar ile uygulandığı biliniyorken, Tasarı ile uygulanma ihtimali oldukça zorlu olacak bir maddenin, tasarının geri kalanına hakim olan yükümlülüklerin önünde sunulması Tasarının başta İnternet haber sitelerinde çalışanlar için kabul edilmesini adeta zorunlu kılıyor.
Tasarının Basın İş Kanunu’nda değişiklik yapan ilk maddesinin devamındaki 13 madde ise, İnternet haber sitesi olarak tanımlanan İnternet sitelerine çeşitli yükümlülükler öngörüyor. “İnternet haber sitesi”, tasarıda, Basın Kanunu’nun tanımlar başlıklı maddesine eklenmek üzere, ‘5651 sayılı Kanun’un 2/1-g maddesinde tanımlanan İnternet ortamında, haber ya da yorum niteliğinde yazılı, görsel ve işitsel içeriklerin sunumunu yapan süreli yayını ifade eder’ şeklinde tanımlanıyor. 5651 sayılı Kanun’un 2/1-g maddesi İnternet ortamını, ‘haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan İnternet üzerinde oluşturulan ortamı’ olarak ifade ediyor.Bunun yanında Tasarı ile Basın Kanunu’nun 2/1-c maddesinde süreli yayın, ‘belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile haber ajansı ve İnternet haber siteleri yayınları’ olarak tanımlanıyor.
Tasarı ile İnternet haber sitelerine künye zorunluluğu getirilerek kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında İnternet haber sitesinin sahibinin, temsilcisinin ve sorumlu müdürünün adları, İnternet haber sitesinin işyeri adresi, yer sağlayıcının adı, adresi ve ticari unvanını belirtme yükümlülüğü getiriliyor. Bunun yanında, İnternet haber siteleri Tasarı kanunlaştıktan sonra, yayınladıkları içeriğin yayınlanma tarihini de değişmeyecek şekilde belirtilmek zorunda olacaklar.
TRAFİK BİLGİLERİ EN AZ 1 YIL SÜRESİNCE SAKLANACAK
Tasarı 5651 sayılı Kanuna atıf yaparak İnternet haber sitelerinin hem yer sağlayıcı hem de içerik sağlayıcı olarak faaliyet gösterebileceklerini öngörüyor. Dolayısıyla, İnternet haber siteleri sundukları her türlü içerikten sorumlu olmanın yanında, yer sağladıkları hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini en az 1 yıl süresince saklamakla ve yer sağlayıcı faaliyet belgesi almakla yükümlüler.
Tasarının İnternet haber siteleri bakımından getirdiği en büyük avantaj, İnternet haber sitelerini maddi olarak rahatlatacak olan resmi ilan ve reklamların İnternet haber sitelerinde de yayınlanacak olması. Resmi ilan ve reklamların birçok gazetenin başlıca gelir kaynağını teşkil ettiği tartışılmaz bir gerçek.İnternet haber sitelerinin bu maddi destekten faydalanacak olması Tasarının olumlu yanlarından biri olarak görülebilir. Bununla birlikte, Tasarıda Basın Kanunu’nun 9. maddesine eklenmesi öngörülen hüküm ile, 5651 sayılı Kanun uyarınca erişimin engellenmesi veya içeriğin yayından çıkartılmasını gerektiren durumların söz konusu olması ve sorumlular hakkında adli makamlarca kovuşturmaya başlanması veya yer sağlayıcılık mevzuatına aykırılığın söz konusu olması halinde İnternet haber sitelerinin resmi ilan ve reklam ile basın kartına ilişkin haklarının ortadan kalkacağı düzenleniyor. Basın organları için geçerli olmayan bu yaptırımın İnternet haber siteleri için belirlenmiş olması, gerekçede belirtilen ‘İnternet’in dünyayı küçük bir kasaba haline dönüştürmesi’ ile insanların dünyadaki gelişmeleri çok kolaylıkla öğrenebilme imkanına kavuşması ve haliyle haber alma özgürlüğü ile çelişmediğini iddia etmek oldukça zor.
‘İÇERİK 6 AY SÜRESİNCE MUHAFAZA EDİLECEK’
Tasarı ile İnternet haber sitelerine yayınladıkları içerikleri 6 ay süresince muhafaza etme zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca İnternet haber siteleri içerik herhangi bir şekilde soruşturma veya kovuşturmaya konu olursa, yazılı olarak bildirilinceye kadar ilgili yayını saklamakla yükümlü olacaklar. Aksi durum halinde para cezası söz konusu olabilir. Bu saklama yükümlülüğü, amatör olarak İnternet’ten haber paylaşımı veya ‘yurttaş gazeteciliği’ yapan ya da her ne kadar adı ‘İnternet haber sitesi’ olsa da, Tasarıdaki tanımdan süreli olarak içerik paylaşan bloglar da anlaşıldığından, blog sahibi olan ve herhangi bir maddi kazanç elde etmeyen İnternet sitesi sahiplerinin üzerine maddi bir külfet yükleyecektir. Bu durum da uzun vadede Anayasa ile teminat altına alınmış ifade özgürlüğünün engellenmesi sonucu doğurabilir.
İNTERNET SİTELERİNİ CİDDİ YÜKÜMLÜLÜKLER BEKLİYOR
5651 sayılı Kanunun 9. maddesinin 2014 değişikliğinden önceki hali, hakkı ihlal edilen kişilere cevap hakkı sağlıyordu. Bu cevap hakkı, ilgili içerikten mağdur olan kişilerin içeriğe ilişkin cevaplarının İnternet sitesinde yer almasını sağlıyor ve bu sebeple bir “tekzip hakkı” olarak kullanılıyordu. Ancak eleştirilere rağmen yapılan değişiklikle cevap hakkı Kanundan çıkartıldı. Tasarı ile Basın Kanunu’nun 14. maddesine İnternet haber sitelerinde düzeltme ve cevap hakkının kullanımı ekleniyor. Buna göre, kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal eden veya gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, zarar gören kişi 2 ay içinde düzeltme ve cevap hakkını İnternet haber sitesine bildirebilecek. Bu taktirde İnternet haber sitesi sorumlu müdürü düzeltme ve cevap hakkını aynı şekilde ve aynı puntolarla, kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve tekzip başlığı altında 1 hafta süre ile yayınlamakla yükümlü olacak. Bu yükümlülüğe uyulmaması halinde ise masrafları yayın sahibi tarafından karşılanmak üzere, zarar gören kişi tarafından yayınlanması talep edilen düzeltme ve cevap yazısı, iki farklı İnternet haber sitesinde yayınlanması öngörülüyor. 5651 sayılı Kanundan çıkartılan cevap hakkının Tasarı ile yeniden sağlanması doğabilecek mağduriyetlerin engellenmesi açısından önemli bir adım gibi gözükebilir; ancak Tasarı İnternet haber sitesi tanımına girmeyen İnternet sitelerinde yayınlanan içeriğe ilişkin herhangi bir cevap hakkı tanımadığından, örneğin süreli yayın yapmayan İnternet sitelerinde yer alan içeriklere ilişkin cevap hakkının ne şekilde kullanılacağı aydınlatılmış değil.
Hal böyle iken, her ne kadar Tasarı ile İnternet haber sitelerinde çalışanlarla ilgili olumlu bir düzenleme yapılmış gibi gösterilmeye çalışılsa da, İnternet sitelerine yüklenen yükümlülüklerin uzun vadede ifade özgürlüğünü engelleyici bir yönü olduğu açıkça görülüyor. Tasarının bu haliyle yasalaşması halinde İnternet sitelerini ciddi yükümlülükler bekliyor.
* Bilişim Hukuku Uzmanı Avukat