22 Temmuz 2014 06:00

Fiyatını bildi de derdini bilemedi

Ekmeleddin İhsanoğlu dün gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Ama bir eksikle. Kürt siyasal hareketinin basın alanındaki en önemli ayağı Özgür Gündem davet edilmemişti. Türkiye’de özgür gazeteciliğin simgesi bir gazetenin davet edilmemesi akla geçmişte Genelkurmay’dan başlayıp, AKP döneminde katmerlenen “akreditasyon” uygulamasının devamı olup olmadığını getirdi. AKP’nin “akredite” etmediği bir gazetenin Ankara temsilcisi olarak, bu konuya açıklık getirmek görevi haliyle bana düştü.

Fiyatını bildi de derdini bilemedi
Paylaş

Cem GURBETOĞLU
Ankara


Ekmeleddin İhsanoğlu dün gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Ama bir eksikle. Kürt siyasal hareketinin basın alanındaki en önemli ayağı Özgür Gündem davet edilmemişti. Türkiye’de özgür gazeteciliğin simgesi bir gazetenin davet edilmemesi akla geçmişte Genelkurmay’dan başlayıp, AKP döneminde katmerlenen “akreditasyon” uygulamasının devamı olup olmadığını getirdi. AKP’nin “akredite” etmediği bir gazetenin Ankara temsilcisi olarak, bu konuya açıklık getirmek görevi haliyle bana düştü.

“Genelkurmay ve AKP’nin tavrının devamı mı?​” sorusuna İhsanoğlu, “Benim için de sürpriz, bir gazetemizin davet edilmemesi. Herkes burada var. Akreditasyon falan yok. Türkiye’nin her yerinde herkesle beraberim. Etrafımda koruma ordusu yok. Herkesle iç içeyim. Böyle bir şey yoktur. Bundan emin olabilirsiniz” dedi. Buluşmanın organizasyonuyla ilgilenen meslektaşımız İsmet Demirdöğen de, toplantının ardından Gündem’in çağrılmamasının tamamen bir unutkanlık olduğunu ifade etti. Bu açıklamaları, İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde “akreditasyon uygulamayacağı” yönünde bir söz olarak kenara not düşüyoruz.

‘KOBANE’YE GAZZE KADAR ÜZÜLÜYORUZ’

İhsanoğlu’nun seçim programını yakından izleyen gazeteci arkadaşlar, sıkışık bir programa rağmen kendisinin dakik olduğunu söylediler. Ama program gecikti. Sebebi, Telafar’dan gelen Türkmenlerin temsilcileriyle yaptığı görüşmeydi. Söze de oradan başladı. IŞİD’in baskısı altındaki Türkmenlerin adeta bölgeden tasfiye edildiğini belirten İhsanoğlu, yaşanan göç dayatması, tecavüz ve infazları, “yakından takip ettiğim halde yeni duyduğum detaylar” diye anlattı.

Türkmenler ve Filistinle ilgili “duygusal bağlar” ifade etmek Türkiye siyasetinde alıştığımız, tabiri caizse “prim yapan tatlı sular”. Peki ya Rojava’da, son günlerde Kobane’de yaşanan IŞİD kuşatması, Kobane sınırına destek için akan Kürtler? Bu konudaki hatırlatmamız üzerine İhsanoğlu söze, “Zaten Diyarbakır’a gideceğiz, Kürt kardeşlerimizle, vatandaşlarımızla bir arada olucaz” diye başladı. Sonra “Tabi Telafar’da ne hissediyorsak, Kerkük için, Gazze için ne kadar üzülüyorsak, Kobani için de o kadar üzülüyoruz. Bu Ortadoğu’nun barış ve huzur diyarı olmasını diliyoruz. Türkiye çok önemli rol oynayabilir” sözleriyle devam etti.

ORTADOĞU BARIŞININ MUHATABI KİM?

Türkiye’nin nasıl rol alacağını ise her ne kadar, “Etnik, mezhebi veya ideolojik temeller üzerine değil; milletlerin, halkların menfaati ve selameti açısından yapmamız lazım” dese de, esas olarak “Devletler arası işbirliği ve güvenlik ağı”, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın tecrübesini ortaya koyması” olarak ortaya koydu.

Başbakan’ın “monşer” diye eleştirdiği diplomatik dil, İhsanoğlu’na göre olmazsa olmaz. “Dış politika üslubunu iç politika üslubundan ayırt etmek gerekir” diyen İhsanoğlu, dış politika üslubunu işin erbabının yapması gerektiğini söyledi. Yani İhsanoğlu, tıpkı rakibi Demirtaş gibi “Ortadoğu’da barış” dese de, Demirtaş’ın aksine barışın muhatabını “halklar” değil, “devletler” olarak görüyor.

‘İŞÇİ MESELELERİ’

Anladığım kadarıyla Ekmeleddin İhsanoğlu’nun en zayıf olduğu konu, kendi tabiriyle “işçi meseleleri”. Bu konuda maalesef yine Evrensel’e düşen soru üzerine verdiği yanıtlar, dersine çalışmadığının göstergesi. Bir üniversite ziyaretinde kendisine sıkıntılarını anlatan gence, “Sen memur değil misin?​” diye sorduğunu, yanıtının da “taşeronum” olduğunu örnek veriyor, “Türkiye’de taşeron sistemi çok köklü bir şekilde her yere girmiş” tespiti (!) yapıyor. Tespitte hata yok tabi, ama hükümetin bile bir şekilde sürdürebilmek için Torba Yasa çıkardığı bir sisteme ilişkin İhsanoğlu’nun söyledikleri bu kadar. Sonrası babamın emekli kahve arkadaşlarının tespitlerinden öteye gitmiyor:
- “Son 10 yıl içerisinde büyüme vardı ama durdu.”
- “Kişi başı gelir 10 bin dolara ulaştı ama asıl sıkıntı gelir dağılımında.”
- “Her şeyde Avrupa Birliği diyoruz. İşçi meselesinde de ben diyorum ki, ILO’nun standartları lazım. 19. yüzyıldaki İngiltere’den örnek vermeyelim Allah rızası için.”

AKİT’LE EKMEK POLEMİĞİ

Akit Gazetesi temsilcisiyle yaşanan “ekmek polemiği” kuşkusuz toplantının sosyal alemde en çok prim yapan kısmı oldu. Konusunun kesinlikle “halkın ekmeği” olmadığı bu polemikte, Akit temsilcisinin “Ekmek fiyatını bilmediğiniz söyleniyor” sözlerine İhsanoğlu, “Siz buna inandınız mı? Bilmiyorsanız söyleyeyim. Biliyor musunuz, bilmiyor musunuz? Sorarsanız söyleyeyim” diye yanıt verdi. Epey zor bir durumda kalan Akit temsilcisi, “Biliyor musun ne kadardır?​” diye sormak zorunda kaldı. “Ankara’da 1 liradır efendim, halk ekmek de 60 kuruş” yanıtı verdi. Soruyu soran arkadaş, “İstanbul’da, Ankara’da Anadolu’da halk ekmeğin fiyatı ne kadardır?​” diye yarım ağızla devam edince İhsanoğlu, “Cevabım yetmiyorsa, siz benim ağzımdan istediğiniz cevabı yazabilirsiniz, çünkü sizin adedinizdir” dedi.

TOPLANTIDAN NOTLAR...

HERKESİN KABRİNDE DUA: İhsanoğlu’nun Anıtkabir’le başladığı son olarak Adnan Menderes ve Necmettin Erbakan’la tamamladığı kabir ziyaretleri de gündeme geldi. İhsanoğlu, Menderes, Erbakan, Ecevit, Özal gibi eski Başbakanların yanına, Alparslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi isimleri de ekleyerek, hepsinin “demokrasi için fedekarlık yapmış isimler” olduğunu söyledi. Özellikle Türkeş ve Yazıcıoğlu’nun, İhsanoğlu’nun oy beklediği Aleviler ve Kürtler başta olmak üzere geniş kesimlerde nasıl anıldığını biz hatırlatmayalım.

FUAT PAŞA FIKRASI: İhsanoğlu’na, kendisine verilen Filistin nişanına ilişkin, rakibi Erdoğan’ın “Mahmut Abbas duyunca güldü (..) “emekliliği gelmiş bürokratlara nişan veririz’ dedi” yönündeki açıklamaları hatırlatıldı. Yanıtı Fuat Paşa fıkrasıyla veren İhsanoğlu, “Sayın Abbas’ın sayın Başbakanımıza söylediklerini bilmiyorum. Ama sayın Abbas’ın söylediklerini açıklarsam çok ayıp olur. Terbiyem buna müsaade etmez” dedi. (Fransız hükümdarının, Sultan Abdülaziz hakkında söylediklerini duyan Fuat Paşa’ya “Aman dediklerimi padişahınıza deme” diye tembihte bulunmasına Paşa’nın, “Merak etmeyin, ben padişahımızın sizle ilgili sözlerini size anlatıyor muyum” diye yanıt verdiği rivayet edilir.)

‘MUKTEDİRLER DEĞİŞTİ’: İhsanoğlu, 28 Şubat’ta kendisinin “o dönemin muktedirleri” tarafından mağdur edildiğini belirterek, o dönem de kendisi hakkında “bugün uydurulduğu gibi yalanlar iftiralar uydurulduğunu” söyledi. Zaman zaman “vesayet meselesine” vurgu yapan İhsanoğlu, açıktan söylemese de “muktedirler değişti” demeye getirdi. Herkesin malumu, hatta bugünün muktedirlerinin övünçle söylediği bir meselede  lafı dolandırması  dikkat çekti.
KAMPANYA: İhsanoğlu, kampanyasının iyi gittiğine kendini inandırmış. Ama argümanları biraz zayıf. İşte bazıları: “Gittiğimiz yerlerde çok büyük araba konvoyları geliyor (...) Özellikle hanımlar ve gençler, genç kızlarımız (...) Toplumun farklı kesimlerinden geldikleri belli oluyor.”

GÜL’E LAF YOK: Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına ilişkin değerlendirme istenmesi üzerine İhsanoğlu, “Son güne kadar cumhurbaşkanımdır. Ona saygıda kusur etmem. Benim devlet terbiyem böyledir” diyerek yanıt vermekten kaçındı.

‘İCRANIN BAŞI BAŞBAKANDIR’: Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak Bakanlar Kurulu’na zaman zaman başkanlık edeceğini ilan etmesine ilişkin İhsanoğlu, “Bunlar olağanüstü hallerde olur. Bakanlar Kurulu’nun esas başkanı, icranın başı Başbakan’dır. Bu anayasa hükmü. Başka bir teklif varsa (anayasa değişikliğini kastediyor) tartışılması lazım. Ama bu teklifler bir partinin teklifi oldukça geçerliliği yoktur. Meclis’ten geçer, anayasada yer alırsa o zaman herkes buna uymak durumunda” değerlendirmesi yaptı.

ÖNCEKİ HABER

Patron ağzımızın tadını kaçırdı

SONRAKİ HABER

Önce İsrail’e verdiğin yakıtı açıkla

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa