Arınç: Kadın herkesin içinde kahkaha atmayacak!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Türkiye'de ahlaki bir çöküntünün yaşandığını' savunarak, özel televizyonlarda yayınlanan gençlik dizilerinin bunu teşvik ettiğini öne sürdü. Arınç, 'Erkek zampara olmayacak. Kadın mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Türkiye'de ahlaki bir çöküntünün yaşandığını” savunarak, özel televizyonlarda yayınlanan gençlik dizilerinin bunu teşvik ettiğini öne sürdü. AKP Bursa teşkilatının partisinin Merinos Parkı'nda düzenlediği bayramlaşma töreninde konuşan Arınç, “İffet kadın için de erkek için de bir süstür. Erkek, zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Çocuklarını sevecek. Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın” dedi.
Arınç şöyle konuştu:
"Maalesef günlük hayatımızdan tutunuz, çocuklarımızın yetişmesine kadar televizyonların etkisi, şundan bundan bu kadar ama farklı bir toplum haline geliyoruz. Ahlaksızlık, fuhuş bir bataklık haline geliyor. Çocuklarımız, gençlerimiz cinsel yönelimlerinde çok kötü noktalara gidiyorlar. Türkiye'de buluğ yaşı, ergenlik yaşı çok küçüldü. Bu kızlarda neredeyse 9-10 yaşlarına, erkeklerde de 11-12 yaşına kadar küçüldü. Bunun neticesinde özellikle bu cinsel yönelimleri sürekli teşvik eden, bir kısmı sanal dünyada, internet dünyasında bir kısma maalesef televizyonlarda, gazetelerin magazin sütunlarında bir kısmı da üniversiteler başta olmak üzere eğitim alanında gençlerimizin bu heyecanlarını, bu heveslerini kötüye kullananlar var.”
Bir kaç özel televizyonun gençlik dizileri hazırladığını ve bu dizilerin 13- 20 yaşları arasındaki gençleri sadece sekse bağımlı olarak yetişmesine neden olduğunu öne süren Arınç şunları kaydetti:
“Çok güzel kitaplar çıkıyor. İnsanın cebinde taşıyabileceği, çantasına koyabileceği çok güzel kitaplar çıkıyor. Kuran'ı yeniden keşfetmemiz lazım. Ahlaken bir geriye gidiş var. Haya meselesi çok önemlidir. Haya, utanma duygusu. 'Yüzüne baktığın zaman yüzü kızarıyorsa' Hadis-i Şerif öyle diyor, haya güzeldir. Kadında olsa daha da güzeldir. Sadece kadın için değil erkek için bütün mahlukat için haya diye bir şey var. Erkekler için de haya vardır. Yalan söyleyemez, mahcubiyet ifade edecek bir söz söylemeye kalksa yüzünü yere bakar. Nerede öyle yüzüne baktığımız zaman yüzü hafifçe kızarabilecek, boynunu öne eğebilecek, gözünü bizden kaçırabilecek iffet sembolü haya sembolü kızlarımız. İffet çok önemli. Sadece bir isim değil. Kadın için de bir süstür, iffet. Erkek içinde bir süstür. İffetli olacak. Erkek de olacak. Zampara olmayacak. Eşine bağlı olacak. Çocuklarını sevecek. Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem-namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın. Şimdi bunu birileri söylediği zaman 'ya bu adam hangi dilden konuşuyor' diyebilirler. Bu kadar değerlerimize yabancılaştık bugün."
Son yıllarda evlerde birden fazla otomobil ve herkeste cep telefonu olduğuna değinen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz şüphesiz arabanın da en iyisine bineceğiz. Ama arabanın da bir zekatı var. Lüzumsuz da kullanmayacağız. Valla Nil Nehri olsa Türkiye'de kullanılan arabalara benzin olarak yetiştiremeyiz. Bu israftır. Bir arabanın durduğu yerde sabit masrafı var. Bu lüzumlu bir ihtiyaç halinde kullanılacak bir şeydir. Aynı cep telefonları gibi. Şimdi cep telefonlarında hanımlar yemek tarifi yapıyor birbirine, saatlerce. 'Daha daha ne var, ne yok? Ayşe'nin kızı ne oldu? Düğün ne zaman?' Bunları karşı karşıya geldiğinde konuş." (HABER MERKEZİ)
Sevda Karaca'nın yazısı: Gülmek… Çatlayan nar gibi gülmek… Fettan bir elmanın dişlenişi gibi…