12 Ağustos 2014 19:51

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında “Doğal Sit Alanlarında Planlanan Hidroelektrik Santralleri Projelerinin Gerçekleştirilmesine Yönelik İlke Kararı” yayınlandı. Ana akım medyada “Doğal sit alanlarında HES izni yok” diye yer alsa da, karar gerçekte belirli istisnai kriterleri taşımayan doğal sit alanlarında HES’lerin yapılmasına izin veriyor. Yani sit alanları yeniden derecelendirilerek, HES projelerine yeniden izin vermenin önü açılıyor.

YIKIMIN DEVAMI
Evrensel'e konuşan Dersim’deki pek çok çevre davasının avukatlığını üstlenen Barış Yıldırım, mevcut yasalara göre sit alanlarına HES projelerine zaten izin verilmediğini ifade ederek, bu süreci ardı sıra çıkan Milli Parkları, sulak ve ormanlık alanları yapılaşmaya açan yönetmeliklerin bir devamı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

ÇOK SINIRLI BİR ALAN KORUNABİLİR
Karadeniz’deki HES davalarının avukatlığını yapan Yakup Okumuşoğlu da yaptığı açıklamada, ilke kararı ile “Doğal sit alanlarında HES yapmanın önü kapatılmış” algısı yaratıldığını söyleyerek, “Gerçek bunun tam tersidir. Bu karar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzun süredir üzerinde düşündüğü doğal sit alanlarını enerji projelerine açma girişimini başlatmış oldu.  HES yapılmaması için aranan ekstra özelliklerin çok sınırlı sayıdaki alanı koruyabileceğini, ilke kararı ile gelen ekstra ekosistem ve türler açısından özellik arayışına gidilirse örneğin Karadeniz de hiçbir doğal sit alanı korunamayacağını söylemek mümkün” diye konuştu.

ALAKIR, FIRTINA, FINDIKLI...
Doğa Derneği de, kararı Anadolu doğasını yok oluşa götüren mevzuat değişikliklerinin son halkası” olarak değerlendirdi. Dernek, “Bu karar, bugüne kadar HES’lere karşı verilen birçok hukuki mücadelenin altlığını yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu karar ile, Alakır, Fırtına, Fındıklı, Papart gibi birçok vadide HES’lerin önü tamamen açılacaktır” diyerek, karara karşı hukuki mücadele başlatacaklarını ifade etti. (HABER MERKEZİ)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et