\'Daha dün barış içinde yaşıyorduk\'
DOSYA: Ukrayna'nın doğusunda neler oluyor -2
HAZIRLAYAN: Okay DEPREM
Donbass bölgesinin en büyük ve merkezi şehri Donetsk’in etrafını son haftalarda Ukrayna Ordusu kısmen kuşatmış durumda. Bundan dolayı gün boyu seyrek olarak ancak bilhassa gece yarısı ve sabaha karşı, kentin özellikle kuzey ve doğu yönünden gelen çatışma sesleri eksik olmuyor; tank, top ve roket sesleri başkentin her tarafından yankılanıyor. 3. gün kalkıp, uzun süre bekledikten sonra, ilk gelen minibüse atlayıp başbakanlığa gitmek üzere yola koyuldum. Dolmuşa biner binmez ilk dikkatimi çeken ise, güncel gelişmeleri özetleyen resmi bildirilerin herkesin alabileceği şekilde şoförün hemen yanındaki bölmede duruyor olmasıydı. “Donetsk Halk Cumhuriyeti (DNR) Yıldırımı” başlıklı tek yaprak, arkalı önlü bülten, ilginç ve çarpıcı bilgileri içeriyor. Örneğin, 2 Mayıs’tan 27 Temmuz tarihine kadarki süreçte Ukrayna (Kiev) Ordusu’nun savaşın sürdüğü Donetsk ve Lugansk bölgesindeki toplam kayıp sayısı 12 bin 615. Bunun içinde, DNR milislerinin 7 bin 401 kişi öldürdüğü ve yaraladığı, 14 kişinin esir alındığını; 5 bin 200 kişilik büyük bir kitlenin ise ordudan firar ettiği yazılı. Nispeten bu kadar kısa bir süre içinde Ukrayna Ordusu’nun zararı gerçekten de muazzam boyutlarda. Broşürün bir başka yerinde ise son haftalarda çatışmaların yoğunluk kazandığı Şahtyorsk kentinde merkezi ordunun, gencinden yaşlısına tüm erkek nüfusu topladığı ve fiilen esir aldığı haberi yer alıyor.
Resmi bildirinin arka sayfası “Aktivistler Merkez Karargahı” tarafından kaleme alınan şu ajitatif çağrı ile bitiyor: “Henüz daha dün barış içinde yaşıyorduk ve başımızın üzerindeki gökyüzü sakin ve sessizdi. Bugün ise vatanımıza, suçlarını açık yalanlarla ört bas etmeye çalışan düşmanlar saldırdı. Her gün insanlarımızı öldürüyorlar, evlerimizi ve şehirlerimizin altyapılarını yıkıp, yok ediyorlar. Her gün bizlere karşı yasaklanmış ve gizli bir takım silahlar kullanıyorlar. Fosfor bombaları ile Psikotronik ateşli silahlar gibi… Ve her gün azmimizin zayıflayacağını ve var olan pozisyonumuzdan en azından bir nebze geri adım atacağımızı umuyorlar. Fakat düşman bizi yenemeyecek çünkü bizim davamız haklı. Şimdi cumhuriyetimizin geleceği her birimize bağlı. Bizler ve çocuklarımız için harabe haline gelmiş ve kölelik demek olan bir yer mi; yoksa her ailenin özgürlük, barış ve refah içinde yaşayacağı bir yer mi olacak?.. Aktivistlerin safına katıl, ruhunu senin ve çocuklarının yaşayacağı cumhuriyetimizden yana koy!..”
ESKİNİN VİLAYETİ, YENİNİN BAŞBAKANLIK BİNASINDA
Araç, resmen ölü toprağı serilmiş, bir hayalet kent görünümündeki Donetsk’in cadde ve sokaklarını arşınladıktan sonra sağımda eskinin devasa vilayet binasını görmemle arabadan iniyorum. Ana binanın arkasında bulunan yan binanın üzerinde Rusya bayrağı dalgalanıyor. Milisler, halk savunma güçleri ile eski merkezi (Kiev) iktidarın kadroları arasında nisan ayı boyunca çatışmalara sahne olması dolayısıyla yarı harabe halinde ve kapısına zincir vurulmuş çoktan. Binaların etrafındaki geniş park ve bahçelerde parke taşlardan yapılma barikatlar halen duruyor. Binanın önüne gelmemle bir iki kaçamak poz aldıktan sonra fotoğraf makinemi kapatıp saklıyorum. Çünkü ön cepheden ve yakın plandan çekilen her türlü fotoğraf yasak. 11 katlı binanın camlı girişinin üzerinde, büyük harflerle “FAŞİZME HAYIR” yazısı okunuyor. Hemen üzerindeki geniş balkonda ve yine binanın önündeki uzun direklerde ise yan yana Rusya ve DNR bayrakları dalgalanıyor.
DNR’YE TRANSFER OLAN ANTYUFEYEVA’NIN BRİFİNGİ
Basın mensubu olarak akredite olduktan sonra, Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Vladimir Yuryeviç Antyufeyeva’nın basın toplantısı olduğunu öğreniyorum. Kendisi bizlere Moldova’daki özerk Rus bölgesi Pridnyestrovye’den oldukça tanıdık. 1992-2012 yılları arasında tam 20 yıl Moskova’ya bağlı söz konusu bölgenin devlet güvenlik bakanı olarak görev yaptıktan sonra, Ukrayna’daki olağanüstü gelişmeler üzerine DNR’e çağırılarak, yeni makamına geçer. Binanın en üst katına doğru merdivenlerde bir kez daha silahlı militanlarca kontrol edildikten sonra basın salonuna alınıyoruz. Biraz sonra V. Y. Antyufeyeva, tepeden tırnağa silahlı korumalarıyla içeri giriyor. Kapılar kapatıldıktan sonra da üniformalı milisler her köşe başını tutmuş, kuş uçurtmuyorlar…
Enformasyon Bakanlığına bağlı basın merkezine döndüğümüzde, Donbass Bölgesi Milisleri Komutanı ve aynı zamanda Donetsk Halk Cumhuriyeti Savunma Bakanı İgor İvanoviç Strelkov’un Devlet Güvenlik Servisi binasında 1-2 saat içinde basın toplantısı olacağını öğreniyorum. Hem ilk defa kendisini hem de DNR’in muhtemelen en sıkı korunan idari yerleşkesini görmek açısından bu bir vesile olacaktı. Donetsk’in eski il emniyet müdürlüğü binası artık direnişçilerin ana üslerinden birisine ev sahipliği yapıyor, bir nevi savunma bakanlığı geçici binası işlevi de görerek… Olağanüstü güvenlik önlemleri nedeniyle Strelkov (Kod isim. Nişancı, vurucu demek), basın karşısına her defasında başka bir kapalı mekanda çıkıyor ve de gazetecilere hep de son anda haber veriliyor. Moskova doğumlu olan İgor İvanoviç, 2013’e kadar Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisinde çalışmış (FSB). Yaşamını Slav ve Rus halklarının özgürlüğü, güvenliği ve barışına adamış olan Strelkov, sırasıyla Moldova İç Savaşı (1992), 1. ve 2. Çeçenistan Savaşları (1994-1996 / 1999-2003) ve Bosna Savaşı’nda çarpışmış, farklı rütbelerde görevler üstlenmişti…
Güvenlik Servisi binasının henüz yüzlerce metre uzağında, kontrol noktaları başlıyor. Tüm gazetecileri bir yerde topluyorlar önce. Etraf, abartısız yüzlerce tam teçhizatlı silahlı militan tarafından korunuyor ve adeta kuş uçurtulmuyor. Son kontrolden de geçtikten sonra ansızın gelen talimat eşliğinde ana binaya alınıyoruz. Son ana kadar ağır kum torbalarından örülme siperleri geçiyoruz. İçeride L. Brejnev’in portresi dikkatimi çekiyor. Koridorda “Yeni Rusya” siyasi hareketinin lideri Pavel Gubarev, Novorossiya’nın tarihi bayrağının yer aldığı bir t-shirt giymiş, kalabalığı gözlüyor. Kendisi aynı zamanda “Donbass Halk Milisleri”nin başı ve Donbass Halk Valisi görevlerini bir arada yürütüyor. Önce yalnızca Rus gazetecilerin alınacağı söylense de, birkaç dakika geçmeden bundan vazgeçilip tüm basın mensupları kabul ediliyor salona. İçerde bizleri bekleyen Strelkov, çok hızlı ve sert bir konuşma yapıp cephelerdeki son durumu aktarıyor. Birkaç soruya hızlı yanıt vermesinden sonra, son hızla mekanı terk ediyor…
ORDU İLK DEFA, DONETSK MERKEZİ VURUYOR…
İlerleyen günlerde Başbakanlıktaki basın merkezinin bulunduğu katta, balkonda çalışanlarla sohbet ederken bir anda 2 kilometre kadar ötemizde bir konut binası bombalanmaya başlanıyor. Birkaç defa uzun menzilli top mermileriyle vurulan binanın etrafı devasa bir toz bulutu ile kaplanıyor.
Binada seferberlik ilan edilip, bütün çalışanlarla birlikte yerin birkaç kat altındaki sığınaklara iniyoruz. Burada bazı askerlerle konuşuyorum. Ukrayna Ordusu’nun kente girmesi durumunda yaşanabilecekler hakkında görüşlerini alıyorum. Direnişe Kharkov’dan, ailesini arkasında bırakarak katılan bir tanesi; “Girmeleri elbette kötü olur, ancak bu her şeyden önce onların sonu olur” diyor. “Burada tamamen yok edilebilirler mi?..” “Muhtemelen evet çünkü buna yetecek gücümüz var.” Sivil herkese şehri savunmak üzere dağıtılacak maksimum sayıda silah stoku olup olmadığı sorusuna ise olumlu yanıt alıyorum… Mahzenden çıktıktan sonra bir grup ile birlikte Rosa Luxemburg Sokağı üzerinde yer alan olay yerine intikal ediyoruz. Olasılıkla, birkaç yüz metre ilerideki güvenlik servisi binası hedef alınmış olsa da sonuç itibariyle 9 katlı bir konut binası vuruluyor. Toplardan birinin düştüğü yerde bir adamın tamamen parçalara ayrıldığı görülüyor. Ukrayna ordusunun gerçekten de sivilleri katlettiğine bizzat şahit olmuş oluyorum…
HER TARAFTA OTOMATİK SİLAHLI MİLİSLER
Başbakanlığın girişindeki geniş camın üzerindeki Ukrayna devlet amblemleri ve Donetsk yazısının altındaki “Eyalet” ibaresi indirilmiş. Hatta hâlâ binadan çıkartılmakta olan ve girişin etrafındaki alanda, sağda solda bekleyen belgeler ve eşyaların arasında devlet amblemini parçalanmış şekilde görüyorum. Başbakanlık kompleksini Artyom Caddesi’ne bağlayan ara yolun başlangıcında, cip gibi bir dolu büyük araçta uzun namlulu ve dürbünlü silahlı koruma ve nöbetçiler yan yana beklemede ve tetikteler. Her daim yaklaşık 15-20 silahlı askerin durduğu kapı önünde, uzunca bir aramadan sonra içeri girebiliyorum. İlk kattan itibaren darmadağınık ve bakımsız bir bina beni karşılıyor. Her tarafta otomatik silahlı “abalçentsı” denilen milisler geçiyor. Duvarlarda, Kiev’deki şubat çatışmaları sırasında ölen özel birliklerin (Berkut) mensupları ile polislerin hatırasına pano, resim ve yazılar göze çarpıyor. Onun dışında ise güncel konjonk-türe uygun meşhur bazı Sovyet afişleri ile anti-faşist ve az çok dini eğilimli yazılamalar ve plakatlar belirgin. Tel örgüler ve barikatlar ile kaplı merdivenleri dahi kullanmanın yasak olduğu binada, her kata farklı asansörlerle çıkılıyor.
YARIN: DNR’DE KİM KİMDİR, TEMEL SİYASİ AKTÖRLER
Evrensel'i Takip Et