26 Ağustos 2014 06:00

Çaykur’da bir ilk; Gıda-İş taslağı işçiyle birlikte hazırlıyor

DİSK/Gıda-İş Sendikası, Çaykur'da 2015 Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taslağını işçilerle birlikte hazırladı. Çaykur tarihinde bir ilk olarak, TİS süreci öncesinde işçilerle anket yapılarak talepleri belirlendi.

Çaykur’da bir ilk; Gıda-İş taslağı işçiyle birlikte hazırlıyor
Paylaş

Osman ZORLUCAN
Rize


DİSK/Gıda-İş Sendikası, Çaykur'da 2015 Toplu İş Sözleşmesi (TİS) taslağını işçilerle birlikte hazırladı. Çaykur tarihinde bir ilk olarak, TİS süreci öncesinde işçilerle anket yapılarak talepleri belirlendi.

Ankete katılan işçilerin yüzde 34'ü kadrolu, yüzde 66'sı mevsimlik işçi. Çaykur'a bağlı 34 fabrikada, tüm engelleme çabalarına karşın yapılan ankete katılanların yüzde 59'u Özgıda-İş Sendikasına, yüzde 22'si DİSK/Gıda-İş Sendikasına, yüzde 15.5'i Tekgıda-İş Sendikasına üye işçilerden oluşuyor; yüzde 3,5'i ise hiçbir sendikaya üye değil.

1 YILLIK SÖZLEŞME TALEBİ

Ankette katılan işçilerin, yüzde 76'sı yeni dönemde yetkili sendikanın 1 yıllık sözleşme imzalamasını istiyor. Yüzde 18'i 2 yılı kapsamasını isterken, yüzde 6'sı ise 3 yıllık olmasını talep ediyor.

DİSK/Gıda-İş yöneticileri işçilerin ezici çoğunluğunun 1 yıllık sözleşme istemesinin nedenini "sendikaya güvensizlik" olarak açıklıyor. "Olası bir satış durumunda sendikayı değiştirmek için sözleşmenin bir yıl yapılması talebi ağır basıyor."

ÖZGIDA-İŞ’İN SÖZLEŞMESİNE TEPKİ

Özgıda-İş Sendikasının imzaladığı 2 yıllık sözleşmeye tepkiler çığ gibi. "2013-14 dönemi Toplu İş Sözleşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna işçilerin yüzde 93,5'i "kötü" yanıtını verirken, yüzde 5'i bilgisi olmadığını belirtiyor. İşçilerin yalnızda yüzde 1,5'i sözleşmeyi "iyi" bulduğunu belirtiyor.

ÜCRETLER NE OLMALI?

Sendikaların TİS dönemlerindeki tutumları ve yaklaşık 7 yıldır devam eden sendikal rekabet nedeniyle Çaykur işçileri büyük kayıplara uğradı. Bu kayıpların başında ücretlerdeki erime geliyor. Buna karşın ankette yer alan "2015 yılı için saat ücretlerine ne oranda zam yapılmalıdır?" sorusuna yanıt veren Çaykur işçileri oldukça mütevazı. 1855 işçinin verdiği yanıtların ortalaması birinci ve ikinci 6 aylar için yüzde 18'e tekabül ediyor. 2007'den bu yana kamunun verdiği yüzde 3'lerle yetinmek zorunda kalan Çaykur işçisi, elbette bu zammın tek başına yeterli olmayacağının farkında ve eşit işe eşit ücret talep ediyorlar. Aynı işi yapan işçiler arasındaki ücret uçurumunun kapanması için 92 girişlilere 200 TL, 98 girişlilere 300 TL, 2007 girişlilere 400 TL seyyanen iyileştirme "olmazsa olmaz" olarak görüyorlar. Ayrıca vergi kesintilerinin yüzde 15'in üstüne çıktığı aylarda bu farkın işverene yansıtılması, ikramiyelerden yapılan vergi kesintisinin tamamının işveren tarafından karşılanması gibi talepler var.

Bu konuda dile getirilen bir diğer sorun da 8 saat çalışılmasına rağmen ücretlerin günlük 7.5 saat üzerinden hesaplanması. Ayrıca yaş çay fabrikalarındaki katılımcıların tamamı maaşlarını zamanında alamamaktan şikâyetçi.

SOSYAL YARDIMLAR

Çaykur'da sosyal yardımların ücret karşılığı günün gerçeklerinden çok uzak. İşçiler, sosyal yardım tutarının ve şu anda bir ayakkabı parası bile etmeyen giyim yardımının en az yarım ücret düzeyine yükseltilmesini talep ediyor. Doğum, ölüm ve evlenme yardımlarının ise en az bir aylık ücret tutarında olması gerektiğini belirtiyorlar. Çaykur işçisi "kendilerine günlük 1 TL vasıta yardımını reva görenlerin toplu taşıma araçlarına hiç binmediğini ve ulaşım sorununa ne kadar yabancı olduklarını gösterdiğini" ifade ediyor. Üç vardiya çalışan işçilerin ulaşım sorununun alım yerleri dahil mümkün olan her nokta için servis konularak çözülmesi isteniyor, "aksi durumda gece ulaşımı da göz önünde bulundurularak gerçekçi rakamlar belirlenmeli" diyorlar. İşçilerin kendi ürettikleri çaydan faydalanamamaları da en çok dile getirilen talepler arasında.

MEVSİMLİK İŞÇİLER KADROYA ALINSIN

ÇAYKUR'a yıllardır kadrolu işçi alınmadığı gibi mevsimlik işçilerin kadroya geçirilmesi meselesi de tam bir muamma. Yılda sadece 120 gün çalıştırılan mevsimlik işçiler, kadro talebiyle mücadeleye hazır. Hem sendikalardan hem de Çaykur Genel Müdürlüğünden bu konuda çalışmalar yapılmasını ve hükümet üzerinde baskı oluşturulmasını talep ediyor. Mevsimlik işçiler, çalışma süresinin en az 180 gün olmasını ve SGK primlerinin yıl boyunca kurum tarafından ödenmesini talep ediyor. Bu süre işçilerin işsizlik sigortasından faydalanabilmenin de önünü açması açısından önemli. Ankette yılda 180 gün çalışma talebini dile getirenlerin oranı  yüzde 97'yi buluyor.

İŞÇİ SAYISI ARTIRILSIN

Çaykur'daki sorunların başında işçi sayısının yetersizliği geliyor. 2007'den bu yana işçi alınmayan kurumda sayı 9 binin altına düşmüş ve bir işçi 3-4 işçinin işini yapar hale gelmiş. Bu durum yalnız imalatta değil, güvenlikten alım yerlerine kadar birçok sorunun kaynağı. İmalattaki işçi açığı teknik personel ile kapatılmaya çalışılırken, alım yerlerindeki açık eksperlere para cezası keserek giderilmeye çalışılıyor. Ankete katılanların yüzde 90'ı bu sorunu dile getiriyor. Çayın kalitesi düştüğünden, kurumun zarar ettiğinden şikâyet eden Çaykur Genel Müdürlüğü'nün bir an önce yeterli sayıda işçi alması gerektiğini dile getiriyorlar.

SENDİKA İÇİ DEMOKRASİDEN ŞİKÂYET VAR

Sendikaların işçinin sorunlarıyla yeterince ilgilenmediğini ve çözüm üretmediğini düşünen işçiler, hakları konusunda yeterince bilgilendirilmemekten yakınıyor. Çaykur işçisini temsil edecek sendikanın şeffaf ve demokratik bir yapıya sahip olmasını isteyen işçiler, temsilcilik seçimlerinde adil davranılmadığını ve kadın işçilere şans tanınmadığını dile getiriyorlar. Sendikalarının kendilerine baskı yaptığını belirten işçi sayısı da oldukça fazla.

İŞÇİLERİN YÜZDE 98'İ REFERANDUM İSTİYOR

Çaykur'da uzun yıllardır devam eden yetki tartışmaları ve uzun mahkeme süreçlerinden bıkan Çaykur işçisi, yetkili sendikanın referandumla belirlenmesini istiyor. Ankete katılan işçilerin hemen tamamı bu konuda birleşiyor. "İşyerinizde yetkili sendikayı belirlemek için referandum yapılmasını ister misiniz?" sorusuna yüzde 98 oranında "Evet" yanıtı verilmiş. Aynı şekilde katılımcıların işyerlerindeki en önemli sorunları sıraladığı bölümde, sendika seçimi konusunda yapılan siyasi ve idari baskılar en üst sıralarda yer alıyor.

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ

İşçilerin yüzde 88'i "İşçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yeterince uygulanıyor mu?" sorusuna "Hayır" diyor. "İşyerinizde yeterli sayıda, hızlı ve doğru ilkyardım yapabilecek eğitim almış personel var mı?" sorusuna olumsuz yanıt verenlerin oranı da aynı. İşyerlerinde revir ve ilk yardım malzemeleri yok, işçiler yaptıkları işle iş güvenliği eğitimi verilmiyor. Sözleşmede bu sorunla ilgili gerekli maddelerin yer almasını ve uygulanmasını talep ediyorlar.

YEMEKLER VE TEMİZLİK

Yemekhane, soyunma odası, banyo ve tuvaletlerin temizlik ve hijyen sorunu da işçilerin, acilen çözüm beklediği konular. Yemek çeşitliliğinin az olması, yetersizliği, yemekhane ve dinlenme odalarında klima bulunmaması ve yine soğuk su dolaplarının eksikliği sıkça dile getirilen talepler. Dinlenme sürelerinin yetersizliğinin yanı sıra çalışma ortamındaki toz ve ses yoğunluğu işçilerin sağlığını tehdit ettiği gibi verimli çalışmayı da engelliyor.

ANGARYA VE KEYFİYET

İşçiler, herkesin vasfına uygun işlerde çalışması, başka bir bölümde ya da fabrikada görevlendirmelerde işçinin rızasının aranması maddesinin TİS'e mutlaka konulmasını istiyor. Ankete katılan birçok işçi vasıf farklarının gasp edildiğinden, kuralsız bir şekilde herkesin her işte çalıştırılabildiğinden şikâyetçi. İdarenin işçilere saygısızca yaklaşımları, kayırma ve ayrımcılık yapması da önemli oranda dile getirilen bir sorun.

İZİNLER VE CEZALAR

İşçilerin dile getirdiği diğer talepler ise şöyle; hafta tatili ve ücretli izinlerdeki yetersizliklerin ve keyfi uygulamaların giderilmesi, engelli çalışanlar, engellerine uygun bölümlerde ve uygun işlerde çalıştırılması, il sınırları içindeki refakat izinlerinde ve sevk işlemlerinde yaşanan sıkıntılar ve kesilen ücretler konusunda düzenlemeler yapılması, kolayca kesilen para cezalarına bir son verilmesi, disiplin kurullarının oluşumu ve işleyişinin demokratik bir yapıya kavuşturulması, dinlenme saatlerinde sosyal aktivitelerde bulunabilme zemininin oluşturulması, belli bölgelerde kreşlerin açılması ve üniversitelerde okuyan işçi çocuklarına burs verilmesi..

ÇAYKUR ÖZELLEŞTİRME KAPSAMINDAN ÇIKARILSIN

Anket sonuçlarına göre işçilerin özelleştirme ve taşeronlaştırmaya tepkisi büyük. Bölge ekonomisinin can damarı olan Çaykur'un özelleştirme kapsamından çıkarılması talebinde birleşiyorlar. Ayrıca TİS'e kuruma taşeron sokulmaması yönünde bir madde konulmasını istiyor. İşçilerin sendikalardan bir talebi de özelleştirme ve taşeronlaştırmaya karşı daha ileri adımlar atılması. Çaykur'da şu anda kendisini yetkili ilan eden Özgıda-İş Sendikası'na da özeleştirme ve taşeronlaştırmaya karşı pasif kalması nedeniyle tepki gösteriliyor.

ASLAN: ÇAYKUR İŞÇİSİ İRADESİNE SAHİP ÇIKMALI

Anket sonuçlarını gazetemize değerlendiren DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Seyit Aslan, "Bugüne kadar Çaykur'da yapılmış hiçbir TİS, bu taslaktan daha meşru ve daha haklı değildir" diyerek, işçilerin onay vermedikleri halde imzalanan sözleşmeye çok tepkili olduklarını belirtti. "Ortaya çıkan talepler yüzde 100 olmasa da Çaykur işçisinin iradesini yansıtmaktadır. Çaykur işçisinin, bütün ayrışmaları, kutuplaşmaları bir tarafa bırakıp, bu taleplerin etrafında birleşmemesi için hiçbir neden yoktur" diyen Aslan, işçilere, "masaya oturacak sendika hangi olursa olsun bu taleplerin hayata geçirilmesi için zorlanmalıdır" çağrısı yaptı.
Aslan, anket sonuçlarının Çaykur işçisinin özellikle sendikal demokrasi ve sendikalarını özgürce belirleyebilme noktasında birleştiğini gösterdiğine dikkat çekti: "Siyasilerin ve idaredekilerin işçinin sendika seçimine karışmaması talebi birçok maddi talebin önüne geçmiştir. Çaykur işçisinin tamamına yakını, kendini temsil edecek olan sendikayı özgür iradesiyle seçmek istiyor."

ÖNCEKİ HABER

\'Bu güzelliği görmezsen HES sen insan değilsin\'

SONRAKİ HABER

Polis saldırganları sadece seyretti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa