Öğrencilerin korkulu rüyası
Her sene olduğu gibi bu sene de sözde laik, çağdaş, bilimsel olan eğitim sistemine geri dönüyoruz. Aslı antidemokratik, ekstra sınavlı ve bol bütçe gerektiren sistem, velilerin cebinde kuruş bırakmayacak. Hükümet din dersini zorunlu hale getirmeyi de geçip, zorunlu imam hatip liselerine gönderiyor öğrencileri. Lise tercihleri konusunda hiçbir şekilde bilgilendirilmeyen bu nedenle de tercihlerini yapamayan veya yanlış yapan öğrenciler; ‘istemiyorsan neden yazdın’ zihniyeti ile karşılaşıyorlar.
Türk olmadığı halde Türkçe eğitim alan, Müslüman olmadığı halde din dersi alan öğrenciler ötekileştiriliyor. Biz öğrencilerin korkulu rüyası TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) belası İstanbul’da yaşayan Ermeni öğrenciyi de mağdur etti. Sonuçlar açıklandığında Rize’de bulunan Kalkan Dere Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne yerleştirildiği ortaya çıktı. Seneye de aynı sınava girecek olan 8. sınıf öğrencileri bu gibi durumlarla karşılaşmaktan korkuyor.
Peki eğitim nasıl olmalı? Öncelikle eğitim demokratik olmalı. Kürtçe başta olmak üzere Arapça, Lazca, Çerkezce gibi bu coğrafyanın dillerinde eğitim verilmeli. İşçi emekçi çocuklarının eşit, parasız, bilimsel eğitim talepleri yok sayılmamalı. Laik bir sistem olmalı. Hükümet savaşa değil eğitime bütçe ayırmalı. Okullara yetecek kadar bütçe verilmeli ve müdürlerin velilerden bağış adı altında para almasına göz yumulmamalı. Okullarda öğrencilere sanki kölesiymiş gibi davranan öğretim görevlileri meslekten def edilmelidir.
Evrensel'i Takip Et