Sekiz günden daha fazlası

Çağla Deniz DEMİR
Bursa

İzmir/Dikili’de 24.sü düzenlenen Uluslararası Antifaşist Antiemperyalist Gençlik Kampı’na bu sene ben de katıldım.
Açıkçası kampa gelmeden önce arkadaşlık ilişkileri, kampın ortamı nasıl olacak diye çok düşünüyordum. Kampın ilk günü bence herkes için yorucuydu. Çadır bulma, yerleşme vs. derken ilk gün bayağı yorulmuştuk.
Benim için kampın en güzel yanı hiç tanımadığım insanlarla her sabah aynı masayı paylaşmak, aynı ortamda bulunmak, her gördüğüm insana günaydın diyebilmekti. Doğrusu farklı şehirlerden, ülkelerden gelen gençlerin böyle bir ortamı oluşturacağını hayal bile edemezdim. Özellikle gördüğüm yardımlaşma, dayanışma beni gerçekten çok etkiledi.
Ben Kadın Çalışmaları Atölyesi’ne katıldım. Orada herhangi bir konu açıldığında farklı ülkelerden gelen kadınların da aynı sorunları yaşadığını gördüm ve anladım ki kadınların sorunları ve istedikleri şeylerin hepsi aynı.
SENEYE DAHA DENEYİMLİ OLACAĞIM
Kampa gelmeden önce kimseyi tanımıyordum ve bu beni biraz endişelendiriyordu ama geldikten sonra birbirinden iyi dört arkadaşımla aynı çadırı paylaştım ve ömür boyu beraber olacağım unutulmaz dostlar buldum.
Kampta temizlik, güvenlik, yemekhane gibi görevler paylaştık ve hiç usanmadan, bıkmadan görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirdiğimize inanıyorum.
Her gün akşam yemeğinden sonra kampta yapılan konserler, türküler eşliğinde kurulan halaylar ve aynı anda slogan atılması insana gerçekten zevk veriyordu.
Farklı ülkelerden ve şehirlerden gelmiş olsak da ortak bir yanımız, ortak bir sorunumuz vardı ve biz el ele vererek bu sorunları nasıl çözebileceğimiz üstüne konuştuk, tartıştık.
Kampın uluslararası olması iyiydi fakat sanırım küçük olduğumdan kendi yaşımda arkadaşlar edinemedim. Biz burada birlik olduk ve elimizden geldiğince birbirimize yardım etmeye çalıştık.
Gençler bu kampta geleceklerinden sekiz gün aldı ve hiç unutulmayacak 8 gün geçirdik.
Gelecek kamplarda birliğin ve dayanışmanın yaşanacağı nice sekiz günlerde buluşmak üzere…