Bize somut şeylerle gelin
Eğitim küçük yaştan itibaren yeteneklerine göre yönlendirilmeli ve toplumun her kesimi için eşit olmalıdır. Bizler bu istekleri ve talepleri her platformda dile getirmeliyiz. Okullarda da bu sorunları tartışmalıyız
Hayber Halil Akbaş
Semiha Şakir Anadolu Lisesi
Kartal
İstanbul
Her anne babadan duyulan, bizleri şaşkınlığa çevirmeyen bir söz vardır ki dillere destan... “Çocuklar büyüdükçe dertleri de büyüyor.” Sonra düşündük bir arkadaşım ile. Sonra bir başkası ve diğerleri ile. Ve gördük ki bu sitemin ucu gelip sisteme takıldı.
Oturdum ve düşündüm. Önce kendime sordum. Sonra ise diğer arkadaşlarıma. Eğitim sisteminden memnun olup olmadığımızı, değiştirmek bizlerin elinde olsa ne gibi değişikler yapılmasını istediğimizi ve bu gerici, dindar ve kindar, bilimsellikten yoksun, özgürlükten mayhoş sistemin hayatımıza nasıl müdahale ettiğini konuştuk. Şimdi sohbetimizden birkaç kesit sunmak istiyorum sizlere.
Canberk Yıldırım: Ders seçimlerinde istediğimiz branşlara yönelemiyor, zorla ders seçtiriyorlar. Ayrıca kontenjan boşluğu yüzünden okullar puansız öğrenci alıyor. Nakiller delik deşik oldu. Durum böyleyken ben de bir şey sormak istiyorum. Nasıl memnun olunur böyle bir sistemden?
BİZ İSTERSEK OLUR
Deniz Altınbulak: Memnun değilim. Eğitim küçük yaştan itibaren yeteneklerine göre yönlendirilmeli ve toplumun her kesimi için eşit olmalıdır. Bizler bu istekleri ve talepleri her platformda dile getirmeliyiz. Okullarda da bu sorunları tartışmalıyız.
Ali Haydar Esmer: Ben de kendi okulum üzerinden konuşayım. Müdür yardımcısı, müdür vs. kişilerin odalarına çağrıldığımda gördüğümüz muameleden hiç memnun değilim. İnsan gibi davranılmıyor. Ayrıca zorunlu din dersi ve seçmeli dersler eklendi. Ve şunu da fark ettim ki kantinlerdeki yiyecek-içeceklerin fiyatında da ciddi bir artış var. Bunun için de çözüm liselerimizde birlik olup, mücadele etmekten geçer.
Açelya Yıldırım: Sınav sistemindeki belirsizlik yüzünden hangi sınava gireceğimizi bile bilmiyoruz. Okulda istediğim dersi seçmek istiyorum. Felsefe dersinde yargılamayı, sormayı, merak etmeyi istiyorum. Öğretirken soyut şeylere bağlılık istiyorlar. Sistemin öğrenci merkezli olduğunu düşünmüyorum. Sisteme seslenmek istiyorum; “Bize somut şeyler ile gelin!”
Yargı Çetinkaya: Ders seçimini okul yönetiminin belirlediği derslere göre seçtik. Bu sistemin kurbanı olan bir öğrenci olarak şu şiarı haykırmak isterim ben de. Parasız, sınavsız, bilimsel, demokratik ve ana dilinde eğitim!
Bu sistem daha bizlere neleri getirip, bizlerden neleri götürür bilemeyiz ama yukarıda da ucu açık bıraktığım bir öbek vardı, “Değiştirmek bizlerin elinde olsa” diye. Evet değiştirmek bizlerin elinde arkadaşlar.
İşte bu yüzden evimize, okulumuza ve hatta yaşamımıza karışan bu sisteme karşı yapmamız gereken şey okullarımızda birlik olup, mücadele etmekten geçer.
ALMAMIZ GEREKEN DERSLERİ GÖRMÜYORUZ
Onur Ekin Tural: Tabi ki böyle bir eğitim sisteminden memnun olamam. Kendi okulum üzerinden konuşacağım. Liseye başladık. 4+4+4 sistemiyle karsılaştık. Ders saatlerimiz uzatıldı, zorunlu seçmeli dersler eklendi. Asıl almamız gereken temel derslerimiz yerine sistemin dayattığı dersleri görüyoruz. Dersler bir yana okullar bizim okulumuz. Fakat idari kısmın okulda daha üstün olduğunu görüyoruz. Okullardaki ÖTK kavramını kimsenin bilmemesi büyük bir eksikliktir. Bize düşen ÖTK’lar üzerinden öğrencileri bilinçlendirmek ve okulların bizim olduğunu anlamaktır.