Yeni Türkiye'nin yeni müttefiki

Ders sonrası Dil Tarih Orta Bahçe’de, nam-ı diğer DTCF Orta Bahçe, söyleşimizi yapmak üzere arkadaşlarımla buluştum. Çaylar söylendi ve sohbete geçtik. Bir yanda IŞİD tarafından üç cepheden kuşatılmış Kobane, diğer yanda ABD’ye ayak bastığı anda Ortadoğu politikaları değişen Türkiye Cumhurbaşkanı... Birçok konuyu gündem ettiğimiz bir sohbet çıktı ortaya.
Serdar Aydemir Sosyoloji 1. sınıf öğrencisi, aynı zamanda sınıf arkadaşım. Kobane’de son zamanlarda yaşanan çatışmalar ve oradaki halk mücadesi hakkında ne düşünüyorsun diye konuyu açıyorum. “IŞİD Kobane’ye kadar dayandı. Kendilerini cihadçı olarak değerlendirirken İslam’ı yayacağını söyleyip, her gün öldürdüğü insanların video ve fotoğraflarını yayınlıyorlar. Bununla mücadele etmek önemli.”

SÖZ BAŞKA EYLEM BAŞKA

Serdar’ı dikkatle dinleyen Deniz giriyor söze. Deniz de bizimle aynı sınıfta. “Kendine İslamcı diyen bir örgütün canice insanları katletmesi trajikomik bir durum bana göre. Ben İslamcı olduklarını düşünmüyorum. Tamamen ABD’nin Ortadoğu planlarının bir ayağı. El Kaide’yi yaratan ABD, şimdi IŞİD diye bir örgüt çıkardı ortaya. Ve Türkiye IŞİD’in işbirlikçisi. Oraya giden TCDD seferleri çatışma sebebiyle iptal ediliyor fakat bu trenler çalışmaya devam ediyor. İnsanların sorması lazım; o trenlerde ne taşınıyor? MİT tırlarca silah gönderiyor. Kobane’ye gitmek isteyenlere saldırıyor. Sonra da IŞİD’e karşı elimizden geleni yapacağız diyor. Her şey gayet açık.”

Araya giriyorum. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin; “IŞİD’e karşı oluşturulacak koalisyonda Türkiye’yi de görmek istiyoruz” dediğini, Tayyip Erdoğan’ın da destek vereceğiz açıklamasında bulunduğunu hatırlatıyorum. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Az önce hükümetin IŞİD’e yardım ettiğini söylediniz, o zaman burada bir pazarlık mı var?

PAZARLIĞI SORMAMIZ GEREK

Serdar; “Tayyip Erdoğan elimizden geleni yapacağız dedikten hemen sonra IŞİD yöneticilerinden bir açıklama geldi, ‘Türkiye bize ihanet etti’ şeklinde. Bence bu birçok şeyi açıklıyor. IŞİD üyelerinin birçoğu Saddam’ın eski adamları. Halepçe katliamını da yapan bu adamlardır.”

Peki, IŞİD tarafından kaçırılan 49 rehine geçtiğimiz günlerde serbest bırakıldı. Buna ne diyorsun Deniz?

“49 rehine kıllarına zarar gelmeden serbest kaldı. Bu 49 rehine karşılığında ne alındı veya buradaki pazarlık nedir diye sormamız lazım. Burada bir işbirliği söz konusu, insanların bunu sorgulaması lazım.”

“Kobane’de silah seslerinin susmadığını duyuyoruz. Bu kadar yeni kurulan bir örgüt, bu kadar mermiyi, silahı nereden buluyor. Bu para, güç nereden geliyor?​” diye soruyor Serdar.

ENGELLEYEMİYORSAN DUYUR

“Geçtiğimiz günlerde birçok demokratik kitle örgütü ve siyasi parti sınıra gidip nöbet tuttu ve bu eylemlerine halen devam ediyorlar. Sizce bu durumun oradaki halklar açısından önemi nedir?​” derken Birkaç yıldır 4. sınıf olan Çağdaş Yunan Dili ve Edebiyatı bölümünden Can dahil oluyor aramıza. Can Kapuzsuz Orta Bahçe’nin müdavimlerinden. Sadece selam vermek için gelen Can sohbeti duyunca dahil olmak istiyor.

“Dayanışma çok önemli. İnsanların sınıra gitmesini önemli buluyorum. Dayanışmanın büyüğü küçüğü olmaz. Önemli olan bu zulmü duyurmak, okullarımızda konuşturmak. Ali Şeriati’nin bir sözü vardır. ‘Zulmü engelleyemiyorsan, en azından onu duyurun.’ diye. Artık soru sormaya başlamamız lazım. Toplum içerisinde büyük bir unsuruz diyoruz öğrenciler olarak. O zaman bu Kobane’deki zulmü duyurmalıyız, tartışmalıyız.”

Sohbetimizde sonlara yaklaşırken dördümüz de Kobane ile dayanışmanın, ek olarak IŞİD gibi Ortadoğu’yu şekillendirmek için ortaya çıkarılan dinci-ırkçı gruplarla her türlü mücadelenin çok büyük önem arz ettiği düşüncesinde ortaklaşıyoruz ve başka sohbetlerde bir araya gelmek umuduyla ayrılıyoruz.

TAMPON BÖLGE HALKLARIN ÇIKARINA DEĞİL

AKP tampon bölge oluşturmak istiyor, kendi söylemleriyle sığınmacılar için olduğunu söylüyorlar. Nedir bu işin iç yüzü?

Gülümsemeyle; “Sığınmacılar için mi?​” tepkisini veriyor Deniz, Serdar ve Can.

”Ben Kayserili’yim, Kayseri’den epey gencin IŞİD’e katıldığı söyleniyor. Türkiye genelinde 8-10 bin civarında genç. Genelde ekonomik açıdan sorun yaşayan ailelerin çocukları. Türkiye’deki birçok İslamcı dernek, gençleri IŞİD’e yönlendiriyor. Hükümet ‘Yeni Türkiye’ diye birşey attı ortaya, bana göre bu daha fazla muhafazakarlaşma. Özel hayata doğrudan müdahale. O çocukları IŞİD’e gönderen etken hükümet diyebiliriz böylece.” diyor Can. (ANKARA)