03 Ekim 2014 15:59

Tezkerenin hedefi IŞİD mi, yoksa Kürtler mi?

Türk Silahlı Kuvvetlerine Suriye ve Irak’ta sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkerenin Mecliste kabul edilmesi dünya basınında geniş yer buldu. İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında, Kürtlerin yoğun yaşadığı Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerin Türkiye’de Hükümet ve PKK arasındaki “Çözüm sürecine nasıl bir etkisi olacağı” sorusunu irdeledi.

Tezkerenin hedefi IŞİD mi, yoksa Kürtler mi?
Paylaş

Türk Silahlı Kuvvetlerine Suriye ve Irak’ta sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkerenin Mecliste kabul edilmesi dünya basınında geniş yer buldu. İngiliz Economist dergisi bu haftaki sayısında, Kürtlerin yoğun yaşadığı Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerin Türkiye’de Hükümet ve PKK arasındaki “Çözüm sürecine nasıl bir etkisi olacağı” sorusunu irdeledi. Tezkereye dair bazı soruların hâlâ yanıt beklediğini yazan dergi, “Ana hedefi İslam Devleti mi (IŞİD) yoksa Kürtler mi olacak?​” diye yazdı.  

ÖNCELİKLİ MESELE HALİNE GELDİ

BBC Türkçe’nin haberine göre Ankara ve Kandil merkezli yazıda, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’ın, ‘hükümetin çözüm sürecine ilişkin eylül sonuna kadar adım atmaması üzerine ateşkesi bitirebilecekleri’ yönündeki ifadelerine yer verildi. Hükümetin de 1 Ekim’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yürütülen barış görüşmelerinin takibi için bir yönerge öne sürdüğü hatırlatıldı. Economist, “PKK’nin uzun soluklu talebinin karşılandığını ve ateşkesin 18 aydır devam ettiğini” ileri sürerek “Ama ne kadar sürecek?​” diye sordu. Dergi, “IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarının devam ettiği bir dönemde bu sorunun giderek daha öncelikli bir mesele haline geldiğine” de dikkat çekti.

ÖCALAN’LA GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR

Dergi, Türkiye’nin, sınırında başka bir Kürt varlığının oluşmasından büyük bir tedirginlik duyduğunu yazan dergi, “Bir de bunun üstüne, Türkiye’nin artık en büyük bölgesel müttefiki ve ticaret ortağı olan Irak Kürdistanı’nın aksine, Kürtçe’de Rojava olarak bilinen Suriye’deki Kürt bölgesi, Türkiye’nin en büyük düşmanı PKK’nin hakimiyetinde” ifadelerini kullandı. Dergi, bölgede öngörülemeyen bu durumun AKP Hükümetini Öcalan’la barış görüşmelerine kaldığı yerden devam etmeye ittiğini belirtiyor.

Economist dergisi Akademisyen Arzu Yılmaz’ın şu sözlerine yer veriyor: “Rojava’nın kaderi ve Türkiye’deki barış süreci birbirinden ayrılamaz.” Yılmaz, Türkiye’nin planının, ateşkesin gelecek yaz yapılacak genel seçimlere kadar devam etmesini sağlamak olduğuna ve bunu Kürtlere yönelik ufak adımlar atarak yaptığına dikkat çekiyor.

‘KÜRTÇE EĞİTİM BAŞLAMADI’

Haberde, “Devlet okullarında seçmeli Kürtçe dersleri verilmesinin de bunlara dahil olduğu fakat uygulamanın başlamadığı” da yer alıyor. Economist’e konuşan HDP Milletvekili Altan Tan, “Son üç yıldır çocuklarım Kürtçe sınıflarına yazılmaya çalışıyor fakat bize öğretmen olmadığını, yeterli talep olmadığını söylüyorlar” dedi. Dergiye konuşan başka bir isim Nuray Mert ise, Hükümetin “PKK’nin silahsızlanması gibi taleplerle yüklendiği ve iş birliğine fazla karşılık vermediği Öcalan’ın itibarını çökertme riski doğurduğuna, bu durumun da Öcalan’ın PKK üzerindeki kontrolünün zayıflamasına neden olabileceğine” dikkat çekiyor.

IŞİD VE PKK

Dergi ayrıca, AKP’den üst düzey bir yetkilinin “Türkiye’nin aynı anda hem İslam Devleti (IŞİD) hem de PKK ile savaşmasının ‘kabus bir sonuç’ olacağı” yönündeki sözlerini de aktarıyor.
Yeni Şafak gazetesinin “Süleyman Şah Türbesi’ni koruyan Türk askerlerinin IŞİD tarafından çevrelendiği” yönündeki haberine de yer veren dergi, uzmanların “Türkiye’nin önce cihatçılara karşı önleyici bir savaş yürüteceği” şeklinde yorumladığını yazıyor ve yazıyı şöyle noktalıyor: “Her halükarda, Türkiye kendi adamlarının güvenliğini Suriye’ye müdahale etmek için bir mazeret olarak kullanabilir.”Economist yazısını şu şekilde sonlandırıyor: “Ama bu soru hâlâ yanıt bekliyor: Ana hedefi İslam Devleti mi (IŞİD) yoksa Kürtler mi olacak?​”
(HABER MERKEZİ)


SAVAŞ TEZKERESİ JET HIZIYLA RESMİLEŞTİ

TSK’ye sınır ötesi, yabancı askere Türkiye izni tanıyan Irak ve Suriye tezkeresinin kamuoyundaki bütün protestolara rağmen AKP ve MHP’nin oylarıyla Mecliste kabul edilir edilmez jet hızıyla Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmesi dikkat çekti. Bununla birlikte Çankaya Köşkü’nde yapılan güvenlik zirvesinde alınan kararlar da, tezkerenin resmileşmesi nedeniyle hukuki dayanağa kavuşmuş oldu. Ayrıca bölgedeki gelişmeler nedeniyle tezkerenin Resmi Gazete’de yayımlanması için cuma gününün beklenmeyip mükerrer sayıda yayımlanması ve gece yarısı itibariyle yürürlüğe girmesi de dikkat çekti.
Hükümetin hazırladığı, Suriye ve Irak tezkeresi 2 Ekim’de saat 20.00 sıralarında Mecliste kabul edildi. Tezkerenin kabul edildiği saatlerde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, Çankaya Köşkü’nde güvenlik toplantısı yapıldı. Toplantı sürerken Mecliste kabul edilen tezkere de, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tezkere, resmi olarak 2 Ekim tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş oldu.


ABD: MEMNUNİYET DUYUYORUZ

ABD, Türkiye ordusuna sınır ötesinde askeri operasyon yetkisi veren ve yabancı askerlerin de Türkiye’den geçişlerine olanak tanıyan tezkerenin Mecliste kabul edilmesine “Memnuniyet duyuyoruz” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Mecliste kabul edilen Suriye ve Irak tezkeresinden memnun olduklarını belirtirken, Amerikan dışişlerinin özel IŞİD temsilcileri Emekli Orgeneral John Allen ve yardımcısı Büyükelçi Brett McGurk’ün de, önümüzdeki hafta Ankara’nın koalisyona sağlayacağı askeri katkıları görüşmek üzere Türkiye’ye geleceğini açıkladı. Ziyaret sırasında İncirlik NATO Üssü’nün IŞİD mücadelesine karşı sağlayabileceği katkıların ağırlıklı yer tutacağı da gelen bilgiler arasında.


İRAN’DAN ‘KAYGI’ TELEFONU

TBMM’de kabul edilen tezkere kabul edilmeden önce İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu telefonla görüştü. İran devlet televizyonunun aktardığı habere göre, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu’yu telefonla arayarak; “Terörizmle mücadele konusunda alınan yöntemi eleştirerek mevcut durumu daha da karmaşık hale getirecek her türlü eylemden kaygı duyduklarını” ifade etti. Öğleden sonra yapılan konuşmada Zarif; “Bölge ülkeleri sorumlu davranıp, bölgedeki durumun daha da kötüleşmesine yardımcı olmamalılar” dedi. Görüşmede, Bakan Çavuşoğlu, bölge ülkelerinin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına saygılı olduklarını kaydetti. (Tahran/DHA)

ÖNCEKİ HABER

Kobanê direnişi 19. gününde

SONRAKİ HABER

Tezkere dünya basınında: Türkiye savaşa gidiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa