5 Ekim 2014 18:09

80 kuşağında büyüyen bi anneyim ben. Çelik çomaklarla, istopla, saklambaçla, ortada sıçanlarla büyüyen bir anne. Bizim dönemimizde sokaklar bize yetiyordu. Kiremit tozundan yaptığımız yemekler hayal dünyamıza renk katıyordu, bizi mutlu ediyordu. Sokak lambalarının altında annemiz balkondan seslenene kadar geceleri sınırsız oyun oynadığımız güvenli bi ortam vardı. Şimdiyse İstanbul’da yaşıyorum. Akhisar’da yetişmiş biri olarak da, İstanbul’da oğlum için her gün daha çok endişeleniyorum. Çünkü her gün cinsel istismar ya da tedbirsizlik yüzünden ölen çocukların haberleri yüzüme çarpıyor.
Oğlum henüz 2.5 yaşında. Onun için okul arama telaşındaydım bir yandan da. Okul arama maceramızda yaşadığım sıkıntıları yazmak istedim size. Erken olduğunu düşünsem de İstanbul’da binaların içinde de mutlu edemezdim ki onu. Tek istediğim ilgi ve sevgiyle yaklaşan ve yaş grupları ile paylaşmayı öğretecek bir öğretmendi. Eğitimin sevgi ve güvenle başladığına inanıyorum çünkü. Aklıma kreşlerin oyun grupları geldi. Okulların güvenliği, ücretleri, evimize uzaklığı, eğitimleri, sevgisi... Öncelik olarak semtimize yakın yerleri araştırdım. Dışından cicili-bicili okulları görünce hevesle girdim okula.(Anne olarak ne kadar güvenmek istesen de şüpheyle yaklaşıyorsun) Öğretmenler, müdür gülücüklerle karşılasa da, sen ‘Çocuğun için güvenli mi, değil mi?​’ diye yan gözle seyrediyorsun okulun heryerini. Küçücük rutubetli odalar, zemin katta ışık görmeyen hikaye odaları, merdivenlerdeki geniş aralıklı korumalıklar, kaygan zemin, isteğe bağlı dini eğitim odaları. Bu değildi ki aradığım. Lüks okulları da gezdim.Çocuklara ayaklı dolar muamelesi yapılıyor.Hepsi para tuzağı.Bana anlatılan bu değildi.Çocukluğumuzdaki güvenli ortamı aradım haliyle.
Tabletsiz, internetsiz, digital ortamdan uzak. Biz daha yolun çok başındayız ama ‘Kreş için bu süreci yaşadıysam ilköğretim, lisede kimbilir neler yaşarız?​’ diyorum. Bir de şimdilerde çok duyulan Bonzai faciası tabi. Benim gibi annelere sabır, anlayış ve sevgi dileyebiliyorum sadece.

Şennur İmrek- Esenler

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et