Savaşa karşı barış koalisyonu
IŞİD'in Kobanê'ye yönelik saldırısı giderek kritikleşirken, Türkiye başta olmak üzere birçok yerde de dayanışma eylemleri artıyor. Türkiye'deki Kobanê’yle dayanışma eylemlerine yönelik devlet şiddeti, kontra güçlerin saldırıları ve linç girişimlerine karşı emek ve demokrasi güçleri bir araya geldi.
IŞİD'in Kobanê'ye yönelik saldırısı giderek kritikleşirken, Türkiye başta olmak üzere birçok yerde de dayanışma eylemleri artıyor. Türkiye'deki Kobanê’yle dayanışma eylemlerine yönelik devlet şiddeti, kontra güçlerin saldırıları ve linç girişimlerine karşı emek ve demokrasi güçleri bir araya geldi. KESK, DİSK, TMMOB, TTB'nin yanı sıra Alevi ve insan hakları örgütleri ile aralarında HDP, EMEP, ÖDP, KP, HTKP'nin de olduğu çok sayıda siyasi parti Kobanê’ye sahip çıkmak için demokratik ve barışçıl çerçevede ortak hareket edeceklerini açıkladılar.
Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlenen basın toplantısına KESK, DİSK, TMMOB, TTB, HDK, İHD, Halkevleri, EHP Hacı Bektaş-ı Veli Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri, Divriği Kültür Dernekleri, Antikapitalist Müslümanlar, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Kapitalizmle Mücadele Derneği (KAMÜDER), İslami Hakikatler Araştırma Derneği'nin (İHA-DER) de bulunduğu çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.
Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Kobanê Kantonu'nun 25 gündür ağır silahlarla donatılmış IŞİD çetelerinin kuşatması altında onur ve yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi. Ağır silahlar, tanklar, toplar eşliğinde sürdürülen kuşatmaya tüm dünyanın seyirci kaldığına dikkat çeken Beko, evlerini, toprağını, canını IŞİD vahşetinden koruyan Kobanê halkının bu direnişinde yalnız olmadığını dile getirdi. Çatışmaların kritikleştiği 6 Ekim gecesinden beri dünyanın dört bir yanında Kobanê için halkların ayağa kalktığını hatırlatan Beko, AKP Hükümetinin ise halkın taleplerini anlamak ve yanıtlamak yerine şiddetle bastırmayı seçtiğini ifade etti. Sokağa çıkma yasaklarıyla, bazı karanlık güçlerin halka ateş etmesiyle, tankların şehir merkezlerine indirilmesiyle 1990’ları anımsatan günler yaşandığını kaydeden Beko, “Kobanê’yle dayanışmayı boğmak için her türlü provokasyonlar hayata geçirildi. Şiddet her gün yükseliyor. Herkesin görevi, sağduyuyla hareket etmektir. Şiddetten kaçınılmalı, demokratik ve barışçıl gösteri hakkına saygı duyulmalıdır” dedi. Metne imza atan kurumların IŞİD’i durdurmak ve Kobanê’ye sahip çıkmak için demokratik ve barışçıl çerçevede harekete geçtiğini belirten Beko, herkesi bu harekete katılma çağrısı yaptı. Beko, Kobanê'nin çetelerin kuşatmasından özgürleşene kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
‘YAŞAM KORİDORU AÇILMALI’
Üç cepheden kuşatılan Kobanê'nin yalnızlığına son verilmesi gerektiğini belirten Beko, Kobanê'nin IŞİD tarafından ele geçirilmemesi ve Türkiye'nin sorumluluğuna ilişkin acil talepleri şu şekilde sıraladı:
*Hükümet Kobanê’nin düşmesine ve bunu izleyecek bir katliama seyirci kalmamalı, buradaki direnişin ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yardımların yapılabileceği bir yaşam koridorunu açmalıdır.
*Kobanê’den yaralı geçişleri kolaylaştırılmalı, sınıra bir sahra hastanesi kurulmalı, ağır yaralıların helikopter ambulansla taşınması sağlanmalıdır.
‘EMPERYALİST MÜDAHALENİN KARŞISINDAYIZ’
*Hükümet Suriye’ye ve Rojava bölgesine yönelik savaş siyasetine son vermelidir. Sınır ötesi harekat, tampon bölge, uçuşa yasak bölge gibi müdahaleci planlardan vazgeçilmelidir. Cihatçı çetelere her türlü silah ve lojistik destek son bulmalıdır. AKP hükümetinin kışkırtmaya çalıştığı Suriye'ye dönük olası bir emperyalist müdahalenin de karşısında yer alacağız. Bütün Ortadoğu’da çeteci yapılanmalara karşı duracağız.
‘OLAYLARIN SORUMLUSU DEVLET VE KONTRA GÜÇLERDİR’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, hükümetin Türkiye'nin güvenliği için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini söyledi. IŞİD tehdidiyle ilgili yaptıkları hiçbir uyarı ve çağrının hükümet tarafından dikkat alınmadığını belirten Yüksekdağ, IŞİD Mürşitpınar sınır kapısına dayandığında hükümetin gereken siyasi tutumu göstermediğini ifade etti. Bunun yerine sınırda nöbet tutan halka polis ve askerlerin saldırdığını hatırlatan Yüksekdağ, günlerdir yaşanan çatışmalar ve ölümlerde hükümetin sorumluluğunun yalan ve çarpıtmalarla ortadan kaldırılamayacağını söyledi. HDP'nin bu süreçte hedef gösterilmesini eleştiren Yüksekdağ, olayların yaşanmasında barışçıl ve demokratik gösterilere yönelik devlet şiddeti ve kontra güçlerin saldırılarının belirleyici olduğunu vurguladı.
ALEVİ MİTİNGİNDE KOBANÊ'YLE DAYANIŞMA
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir de “Kobanê Aleviler için Kerbela'dır” dedi. AKP Hükümetinin Esad'a karşı IŞİD'i yarattığını belirten Demir, IŞİD'in Kobanê’de katliam yapmak istediğini söyledi. 12 Ekim'de eğitimde inanç özgürlüğü için Alevi örgütlerini düzenleyeceği mitingi aynı zamanda Kobanê halkıyla dayanışma mitingine dönüştüreceklerini açıklayan Demir, mitinge geniş katılım çağrısında bulundu.
TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Filiz İncekara ise Suriye iç savaşından kaçan göçmenlerin Türkiye'ye geldiklerinde hastanelerde turist muamelesi gördüklerini söyledi. Şengal'den 10 gün boyunca yürüyerek gelen göçmenlerin daha perişan bir halde olduklarını belirten İncekara, son aşamada da sağlık çalışanlarının kendi vatandaşlarının ölümüne tanık olduklarını söyledi. Ölümlerin yanı sıra onlarca yaralıyla karşı karşıya olduklarını belirten İncekara, sınırda da birçok yaralının tedavisinde askerlerin sağlık çalışanlarına engel olduğunu dile getirdi.
HEM SAĞDUYU, HEM MÜCADELE
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, yaşanan gelişmelerin neden değil, sonuç olduğunu söyledi. “Demokratik hukuk devletiysek eli silahlı, sopalı, palalı çeşitli kesimler adaleti sağlayamazlar” diyen Gürkan, demokratik haklarını kullanan emekçilere barikat kurarak, Kobanê halkıyla dayanışmak isteyen halka gaz bombalarıyla, gerçek mermilerle saldırarak kamu güvenliğinin sağlanamayacağını ifade etti. Gürkan, hükümete iç politikadaki uygulamalarından vazgeçme ve Suriye politikalarını yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu. Ortadoğu halklarıyla kardeşliği pekiştiren bir politikaya ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Gürkan, “Tüm halkımıza ve gençliğimize sağduyu çağrımız olur. Ancak bunu yaparken haklarımızdan ve özgürlüklerimizden vazgeçemeyiz. Bu paramiliter güçlerin ve otoriter politikanın sonucunda gördüğümüz şiddet bizim hak ve özgürlüklerimizi kısıtlayacaktır” dedi.
'TÜRKİYE IŞİD'LE MÜTABAKAT HALİNDE'
ÖDP Eş Genel Başkanı Seçkin Bilge Çetinkaya Hizbullah ve HÜDA-PAR gibi güçlerin silahlarıyla hazır beklediklerine dikkat çekti. Kobanê düşerse bu güçlerin daha da güçleneceğini belirten Çetinkaya, ABD, İngiltere, Almanya gibi batılı ülkelerin stratejilerinde Kobanê'yi dikkate almadıklarını ifade etti. Çetinkaya, Türkiye'nin Kobanê'yi düşmesini adeta IŞİD'le mütabakat halinde beklediğini dile getirdi.
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Türkiye'de mezhepçi, gerici ve faşist bir cephe olduğunu söyledi. Ersoy, bu cephenin karşısında sadece Kürtlerin değil, ilerici değerleri savunan herkesin olduğunu ifade etti.
Komünist Parti Merkez Komite Üyesi Özkan Öztaş ise 6 ilde sokağa çıkma yasağının 80 darbesinden bu ayana ilk defa olduğunu belirterek ve iktidarın askeri vesayeti her fırsatta eleştirmesine rağmen bugün askeri devreye soktuğunu söyledi. (Ankara/EVRENSEL)