Bingöl’de sivil infazı mı?
Bingöl'deki saldırının ardından yaşanan gelişmeler ve Başbakan Davutoğlu’nun “iki saat içinde yakalayıp cezalandırdık” şeklindeki açıklaması soru işaretlerine neden oldu.
Bingöl İl Emniyet Müdürü Atalay Ürker, kent merkezinde IŞİD protestoları sırasında çıkan olaylarda zarar gören işyerlerinde inceleme yaparken silahlı saldırıya uğradı. Olayda Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ve koruma ekibinden Komiser Hüseyin Hatipoğlu yaşamını yitirirken, İl Emniyet Müdürü Ürker ve polis memuru Uğur Atlı yaralandı.
Saldırının ardından yaşanan gelişmeler ve Başbakan Davutoğlu’nun “iki saat içinde yakalayıp cezalandırdık” şeklindeki açıklaması soru işaretlerine neden oldu.
VALİ ‘PKK’ DEDİ
Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ve Komiser Hüseyin Hatipoğlu, Emniyet Müdürlüğü önünde düzenlenen törenle gözyaşları arasında memleketlerine uğurlandı.
Emniyet Müdürü’ne yönelik silahlı saldırıdan birkaç saat sonra Genç ilçesinde, özel harekat ve askerin ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle taranan bir araç içerisindeki 4 kişinin yaşamını yitirdiği, 2 kişinin ise sağ yakalandığı haberi geldi. Cenazeler otopsi için Elazığ’daki Adli Tıp’a gönderilirken, Bingöl Valiliği yaptığı yazılı açıklamada “Başlatılan operasyon kapsamında Genç ilçe girişinde meydana gelen silahlı çatışmada 4 bölücü terör örgütü mensubu ölü olarak ele geçirilmiştir” dedi.
Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturma kapsamında 6 kişi gözaltına alınırken, bu akşam saatlerinde de Diyarbakır'da ikamet eden Ali Kılıçgedik adlı yurttaş Diyarbakır'da gözaltına alındı. Gözaltına alınan Kılıçgedik, ifadesi alınmak üzere Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Kılıçgedik, şu anda Bingöl Emniyetinde tutuluyor.
Öte yandan DİHA’nın haberine göre, Bingöl’de polislere yönelik saldırının failleri oldukları iddiasıyla taranan araçta hayatını kaybeden dört kişiden birinin Bingöl İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görevli memur Ali Bozan (46), diğerinin ise bir otobüs firmasında çalışan Erhan Şenyuva (36) olduğu belirtildi.
Olayın ardından dün gece Şenyuva ve Bozan’ın ailelerinin emniyetten aranarak yakınları için “ölü ele geçirildi” bilgisinin verildiği belirtilen haberde infaz şüphesine dikkat çekildi. Öte yandan Şenyuva ailesi, 'öldü' denilen Erhan Şenyuva'nın cenazesini teşhise gitti ancak aile, çocuklarının cenazesinin kendilerine gösterilen dört cenazenin arasında bulunmadığını söyledi.
ŞÜPHELERİ ARTIRAN AÇIKLAMA
Taranan aracın içerisinde bulunan ve valilik tarafından sağ yakalandığı açıklanan iki kişiden birinin Umut Koçyiğit olduğu öğrenildi. Koçyiğit'in olayın ardından Bingöl Devlet Hastanesi'ne getirildiği kendisini tanıyanlar tarafından teyit ettirilirken, Koçyiğit'in yaralı olduğu da aktarıldı.
Koçyiğit'in yaralı bir şekilde gözaltında tutulduğunun netlik kazanmasının ardından kendisinin tarama olayı sırasında bir arkadaşını aradığı, bu sırada telefondan polislerin Koçyiğit ve yanındakilere bağırdığı öğrenildi. Koçyiğit'in polis noktasında aradığı arkadaşı Hasan Poyraz o anı DİHA'ya anlattı. Poyraz, Umut'un kendisini 22.33'te aradığını, ancak kendisinin sesinin gelmediğini sadece polis telsizlerine ait seslerin yanı sıra "Dur kimsin" şeklinde bağırma sesi geldiğini söyledi. Poyraz, telefonun iki dakika boyunca açık kaldığını ve bu süre içerisinde sadece polislere ait "Durun, kimsiniz" şeklindeki bağırma seslerinin geldiğini sonrasında telefonu kapattığını söyledi.
Poyraz'ın anlatımları ve yaşamını yitiren iki kişinin sivil olmasının ortaya çıkmasının ardından olayın sivillere dönük bir infaz olduğu yönündeki şüpheleri iyice arttırdı.
EMNİYETİN 'ÖLDÜ' DEDİĞİ ŞENYUVA'NIN CENAZESİ YOK
Bingöl Emniyet Müdürlüğü'nden bugün yapılan açıklamada, yaşamını yitirenlerden birinin Erhan Şenyuva olduğu açıklanmıştı. Aynı zamanda Şenyuva ailesine de haber veren emniyet, aileden cenazenin alınmasını istemişti. Cenazeyi teslim almak için Elazığ'a giden aile, cenazelerin teşhis işlemlerine katıldı. Teşhis işleminden çıkan Şenyuva ailesi, çocuklarının cenazesinin kendilerine gösterilen dört cenazenin arasında bulunmadığını söyledi.
Tarama olayında yaşamını yitirdiği belirtilen il milli eğitim müdürlüğünde memur olan Ali Bozan'ın cenazesi ise ailesi tarafından teşhis edildi. Bozan'ın cenazesini teşhis eden aile, cenazeyi alarak Bingöl'e doğru yola çıktı. Bozan'ın cenazesi Karlıova'da toprağa verilecek. Emniyet bu saate kadar Baro ve İHD yöneticilerine herhangi bir bilgi vermezken, Elazığ Adli Tıp Kurumu'nda bekletilen üç cenazenin kime ait olduğu öğrenilemiyor. Yine emniyetin öldü dediği Şenyuva'nın akıbeti ise bilinmiyor.
'KARDEŞİM İNFAZ EDİLDİ'
Taranan araçta yaşamını yitiren Ali Bozan'ın cenazesi doğduğu yer olan Bingöl'ün Karlıova ilçesine bağlı Ciligöl köyüne getirildi. Cenazenin onlarca araçlık konvoyla köye getirilmesinin ardından aralarında HDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken'in de bulunduğu bini aşkın yurttaş, köy camisi önünde toplandı.Burada dini vecibeleri yerine getirilen Bozan’ın cenazesi yarın sabah defin edilecek.
Cenazenin teslim alınmasının ardından aileye otopsi raporu verilmezken, sadece defin ruhsatı verilmesi dikkat çekti.
Cenazeyi teslim alan Bozan'ın ağabeyi Abdulbaki Bozan DİHA'ya yaptığı açıklamada, kardeşinin kesinlikle infaz edildiğinin altını çizerek, kardeşinin merkezde polise dönük saldırıdan yarım saat sonra evi arayıp eve geleceğini, ancak gece eve gelmediğini ve polislerce infaz edildiğini sabah saatlerinde öğrendiklerini söyledi. Cenazedeki kurşun izlerinin infazın kanıtı olduğunu ifade eden ağabey Bozan, kardeşinin kendi halinde bir devlet memur olduğunu ancak polislere dönük saldırının ardından kurban seçildiğini belirtti. Bozan, kardeşinin vücuduna isabet eden kurşunlardan iki tanesinin diz kapaklarına bir tanesinin de kafasına gelmiş olması ve sağ gözünde morluk bulunmasının infaz edildiği kanısını güçlendirdiğini söyledi. Ağabey Bozan, olayın peşini bırakmayacaklarını ve hukuki bütün yollara başvuracaklarını da aktardı.
ÜRKER’İN YERİNE ATAMA
Yaralanan Ürker’in yerine Samsun 19 Mayıs Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Süleyman Pamuk atandı. Pamuk geçen eylül ayında Samsun’daki görevine başlamıştı. (BİNGÖL)
HPG'DEN AÇIKLAMA: LOKAL DURUMLAR, BİZİMLE BAĞLANTISI YOK
Yazılı bir açıklama yapan HPG Karargah Komutanlığı, Bingöl başta olmak üzere yaşanan şiddet olaylarının "tamamen lokal durumlar" olduğunu ifade ederek, kendileriyle bir bağlantısının olmadığını kaydetti.
HPG'nin açıklaması şöyle:
"Ülkemiz Kürdistan’da önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Bugün Kobanê’de Kürdistan halkı ve Halk Savunma Birlikleri (YPG) büyük bir kahramanlıkla direnişi geliştirirken Kuzey Kürdistan halkının bu direnişi yalnız bırakmaması ve sahiplenmesi, ulusal-demokratik değerlerimiz ve bölgedeki demokrasi hareketi açısından çok önemli ve anlamlı bir duruştur.
Meşruiyet çerçevesinde halkımızın bu tutumunun devam edeceğine, hiç bir saldırının halkımızın bu tutumundan geri adım atmasına yol açmayacağına ve Kobanê’de direnen halkımızı yalnız bırakmayacağına olan inancımız tamdır. Kobanê’deki ve Kuzey Kürdistan’daki halkımızın bu duruşunu yürekten selamlıyoruz.
Halkımızın meşru kitle hareketine karşı sömürgeci Türk devlet güçleri ve onun işbirlikçisi kontralar tarafından çeşitli saldırılar düzenlenmiş, bu surette halkımızın haklı görkemli toplumsal hareketini farklı mecralara çekme çabaları gösterilmiştir. Bu çerçevede yaşanan şiddet olayları söz konusudur. Bu şiddet olaylarında şehit düşen yurtsever insanlarımızın ailelerine başsağlığı diliyor, anılarının özgürlük mücadelemizde yaşatılacağının sözünü veriyoruz.
Çözüm sürecine ilişkin Önderliğimiz Başkan Apo 15 Ekim tarihine kadar süre belirlemiştir. Bizim için bu tarih ve bu zamana kadar yaşanacak gelişmelerin sonucunda siyasi irademiz olan KCK’nin vereceği karar önemlidir.
Mevcut durumda hareketimizin siyasi iradesi tarafından bizlere, gerek devlet güçlerine gerekse de farklı yapılara karşı herhangi bir eylem yapma kararı ve talimatı verilmiş değildir. Bu nedenle güçlerimizin herhangi bir eylemsel faaliyeti ve planı henüz söz konusu değildir. Şu anda Kürdistan’da halkımıza dönük geliştirilen saldırılara karşı, başta Bingöl’de olmak üzere yaşanan şiddet olayları tamamen lokal durumlar olup, HPG Merkez Komutanlığı olarak bizimle herhangi bir ilişkisi yoktur.
Ancak halkımıza dönük geliştirilen saldırılara karşı meşru müdafaa çerçevesinde misilleme hakkımızın saklı olduğu açıktır." (HABER MERKEZİ)
SALDIRININ HEMEN ARDINDAN ÇEKİLEN GÖRÜNTÜLER