Suruç'taki saldırıda yaralanan Demir'in durumu ciddi

Suruç'un Mehser köyünde direniş nöbeti tutan yurttaşlara asker zırhlı araçlarla ve gaz bombalarıyla saldırdı. Çok sayıda gaz bombasının kullanıldığı saldırıda, gaz bombası başına isabet eden DBP MYK Üyesi Semra Demir yaralandı. Demir'in hayati tehlikesi bulunuyor. Demir'in başına darbe aldığı yerden içe doğru kanamanın sürdüğü öğrenildi. Demir'in 2 günlük bekletme sürecine alındığı belirtildi.

Kobanê direnişine destek olmak amacıyla 30 kilometrelik sınır hattında devam eden direniş nöbetine yönelik asker saldırıları Mehser köyünün ardından Henêrk ve Boydê köylerinde de sürdü.

Mehser köyünde direniş nöbeti tutan yüzlerce yurttaşa asker akşam saat 21.15 sularında zırhlı araçlarla saldırdı. Köyü ve direniş nöbetindekileri önce ablukaya alan asker daha sonra yurttaşlardan köyü boşaltmalarını istedi. Günlerdir burada direniş nöbeti tutan yurttaşlar köyü terk istemeyince asker gaz bombalarıyla saldırdı. Çok sayıda gaz bombasının kullanıldığı saldırıda, köydeki birçok eve gaz bombası atıldı.

Mehser köyünde kafasına isabet eden gaz bombası kapsülü ile ağır yaralanan DBP MYK Üyesi Semra Demir’in Urfa Mehmet Akif İnan Hastanesi Hastanesi’ne kaldırıldı.

Alnında 3 cm'lik yarık bulunan Demir dün Nöroloji Servisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alındı. Beyin kanaması geçirdiği tespit edilen Demir'in hayati riski atlatamadığı öğrenildi.

Demir'in beyin kanamasının olmadığı ancak iç kısımlara doğru kanamanın devam ettiği belirtilirken kanamanın durmaması halinde ameliyata alınacağı öğrenildi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Semra Demir'in bilincinin yerinde olduğu da belirtildi.

HEDEF Mİ GÖZETİLDİ?

Ağır yaralanan Demir’in bindiği aracın gündüz saatlerinde Suruç merkezde özel hareket timleri tarafından durdurulup, Demir’in nöbet eylemlerini organize etmekle itham edildiği öğrenilirken, başına isabet eden gaz bombasının da yakın mesafeden ve hedef gözeterek sıkıldığı iddia edildi.

Mehser saldırısından sonra Van, Erzurum ve Siirt illerinden gelen yurttaşların günlerdir nöbet tuttuğu Boydê ve Henêrk köylerine de saldırarak direnişçileri köylerden boşaltan askerlerin, köylerde nöbet tutanlara sert müdahalede bulundu.

Demir'in durumuyla ilgili bilgi veren doktorlar, gaz bombasının Demir'in alnına isabet ettiğini ve üç cm derinlik açtığını aktardı.

DEMİR'İN YARALANMADAN ÖNCEKİ SÖZLERİ

Urfa'nın Suruç ilçesinde direniş nöbeti tutan DBP MYK Üyesi Semra Demir, askerin attığı gaz bombasından önce bir ayı dolduran direniş nöbetlerini DİHA'ya değerlendirmişti. Gündüz direnişi anlatan Demir, gece saatlerinde askerlerin hedefi oldu.

30 km'lik Kobanê-Suruç sınır hattı boyunca bir aydır tutulan nöbetleri anlatan Semra Demir, Kobanê'de savaşın kızıştığı 15 Eylül'den bu yana sınırda olduklarını ve sınır nöbeti tuttuklarını kaydetti. Şengal gibi bir katliamın yaşanmaması için sınır hattında çadırlar kurduklarının altını çizen Demir, şöyle konuştu: "Halkın duyarlılığına karşı devletin saldırısı da had safhadaydı. Halk, Mürşitpınar Sınır Kapısı'nın bulunduğu köyleri terk etmek istemedi. Ancak öğrendiğimiz bilgiler ışığında IŞİD çetelerinin sınırın birçok noktasından Kobanê'ye geçtiklerini öğrendik. Bunun üzerine olası geçebilecekleri bütün köylerde halkımız konumlandı. Halkımızın konumlandığı yerlerde de devletin fiziksel ve psikolojik şiddeti devam etti."

Kendisinin direniş nöbeti tuttuğu Suruç'un doğusundaki Bedhê Köyü'ne IŞİD'in attığı havan toplarına tanıklık eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaldığım Bedhê Köyü'ne yaklaşık 50 tane havan topu attılar. Köylüler zarar gördü. Yaralananlar oldu, evleri yıkılanlar ve hayvanları telef olanlar oldu. Köyde konumlandığımız yerlerde İŞİD silahlarının menzilinde olmamamıza rağmen üzerimize gelen havan toplarının acaba Türk devleti mi atıyor kaygıları artmıştı. Bu bir psikolojik savaş yöntemiydi, açık açık bize bu sınır hattını terk edin, Kobanê halkı katliama maruz kalsa da burada destek vermeyin mesajı veriliyordu. Dışarıda gelen halk ile beraber buranın yerlisi olan köylüleri de köylerden çıkartmaya dönük bir yaklaşım söz konusuydu. Ancak sınır köylerdeki halk, bizi terk etmeyin ve siz giderseniz can güvenliğimiz yok diyorlardı."

IŞİD'in sınırı kullanmasını engellemek için nöbet tuttuklarını ancak TSK'ye bağlı askerlerin yurttaşlara saldırı üstüne saldırı yapmasının akıllarda soru işareti bıraktığını söyleyen Demir, sınır hattındaki stratejik tüm köylerin boşaltıldığına dikkat çekti. Demir, şöyle konuştu: "Köylerin boşaltılmasının tek bir nedeni vardı. IŞİD çetelerinin sınırdan geçişi ve lojistik destek vermeleriydi. Etmanek Köyü çok stratejik bir köy ve o köyün boşaltılmasının tek nedeni IŞİD'de destek verdiğini düşünen halkı kimse ikna edemez. Sınır hattında nöbet tutan halk, burada sadece IŞİD çetelerin geçişi tek değildi. Diğer yandan IŞİD çetelerin saldırısına uğrayan Kobanêlilerin yardımına koştular. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 'Kobanêlilere kucak açtık' söylemleri aklıma geliyor ama o açtıkları kucağın ne kadar acı verdiğini gören Kobanê halkı tekrardan kendini sınıra vurarak savaş altındaki Kobanê'ye geri döndüler. Kalanlar da sadece halkın ve belediyelerimizin yardımlarıyla şuan ayakta kalmaktadırlar."

Demir, Kobanê'de devam eden halk mücadelesinin yanında kadın direnişinin olduğunun altını çizdi. Demir, insanlık için yüreği çarpan herkesin Kobanê sınırında IŞİD'e karşı durduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Sınırın iki hattında bir direniş serüveni söz konusu, ancak kadınlar açısında öncülük eden bir direniş, gerçeklik var. Kadınlar Kobanê şahsında yeni yaşam mücadelesini veriyor. Çünkü topraklarını terk etmek istemeyen başta kadınlardır. Onun için ön saflarda mücadele ediyor ve çok sayıda şehit kadın arkadaşlarımızın cenazesi geliyor. Kobanê'nin ha düşecek ha düştü diyen Türk devletinin söylemlerine rağmen Kobanê halkı ve özgürlük savaşçıları ilkel denilebilecek silahlarla ayakta kalabildiler. Kobanê'yi işgal etmek isteyen dış güçler tarafından çeteler eliyle işgal planı boşa çıkarıldığını tüm dünyaya gösteren Kobanê halkının direnişi söz konusudur. Ancak birileri Kobani halk savunmasını illegal göstermeye çalışsa da aslında Kobanê'yi işgal edenler sömürgeci terörist odaklardır. Kobanê halkı tüm dünyaya ders verdi ve şuan Kobanê halkının yanında olmak için dünyanın dört bir yanından gelen her inançtan, ırktan ve kimliklerden insanlar Kobanê'nin yanında olduğunu ve insanlık mücadelesinin yanında haykırıyor."

"Kobanê özgürleşene kadar sınırda direniş nöbetlerimiz devam edecektir. Asker saldırılarına rağmen IŞİD çetelerinin sınırı kullanmalarına izin vermeyeceğiz" diyen Demir, Kobanê direnişiyle dayanışmak için Kürt halkı başta olmak üzere bütün dünya halklarına, Kobanê'deki insanlık mücadelesine sahip çıkmaya ve sınır hattını boş bırakmamaya davet etti.
(Urfa/DİHA)