Doğan Medya’da işten çıkarma
Doğan TV Holding Ankara temsilciliğini tek çatı altında toplamaya karar verdi. Kanal D ve CNN Türk’ün Ankara ofisleri birleştiriliyor. Bu birleşimin faturası çalışana yansıdı 12 kişi işten çıkarıldı.
Doğan TV Holding Ankara temsilciliğini tek çatı altında toplamaya karar verdi. Kanal D ve CNN Türk’ün Ankara ofisleri birleştiriliyor. Bu birleşimin faturası çalışana yansıdı 10 kişi işten çıkarıldı.
Doğan Medya’da CNNTürk ve Kanal D Ankara büroları birleştirildi. Doğan TV Ankara Temsilcisi Hande Fırat oldu. Kurumlarda görev yapan toplam 4 kameraman, 4 muhabir, 1 montajcı ve 1 sekreterin işine yeniden yapılanma adıyla son verildi. Kanal D’nin Ankara Temsilcisi Erhan Karadağ da işten çıkarılanlar arasında.
'YENİDEN YAPILANDIRMA' YALANINA SON VERİN’
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi, CNN Türk ve Kanal D televizyonunda çalışan 10 basın emekçisinin işine 'yeniden yapılandırma' gerekçesiyle son verilmesine tepki gösterdi. Sendika açıklamasında, “İki kişilik işi bir kişiye yaptırmanın adı 'yeniden yapılandırma' değil, olsa olsa 'katmerli sömürü' olur” diyerek, tüm basın emekçileri sendikalaşmaya çağırdı.
Sendikadan yapılan açıklamada şunlar ifade edildi; “Ankara büroların birleştirilmesine devam ediliyor. Bu kez de Doğan Medya Grubu’nun yayın organları CNN TÜRK ve KANAL D televizyonlarının Ankara büroları birleştirildi ve olan yine basın emekçilerine oldu. Her iki kanalda da 'yeniden yapılandırma' gerekçesiyle 10 arkadaşımızın işine son verildi.
Geçtiğimiz yıldan bu yana gazetelerin ve televizyonların Ankara büroları kapatılıyor, birleştiriliyor, meslektaşlarımız işsiz bırakılıyor. Alanında deneyimli pek çok gazeteci mesleğinden uzaklaştırılmış durumda. Genç meslektaşlarımız da geleceğinden endişeli.
Bugün Kanal D'de görev yapan toplam 2 kameraman, 2 muhabir, 1 montaj elamanı ve 1 sekreterin işine yeniden yapılanma adıyla son verildi. CNN Türk Televizyonu’nda da aynı gerekçeyle 2 kameraman ve 2 muhabirin kurumla yolları ayrıldı. Kanal D'nin Ankara Temsilcisi Erhan Karadağ da görevden alındı. Son dönemde alıştığımız şekilde, meslektaşlarımız “yeniden yapılandırma” adı altındaki tasfiyeden son anda haberdar oldular.
Gazeteciliğe maliyet hesabı olarak bakan zihniyet, bazen “havuz modeli”, bazen “yeniden yapılandırma”, bazen “küçülme” adı altında meslektaşlarımızı işsiz bırakıyor. Gazetecilerin bırakın sendikalaşmasını, hakkını aramasının bile yasaklandığı bu koşullarda, çalışmaya devam eden gazetecilerin payına da daha uzun çalışma saatleri ve daha fazla baskı düşüyor
Buradan medya patronlarına sesleniyoruz:
Bari gazetecilere yalan söylemeyin. İki kişilik işi bir kişiye yaptırmanın adı “yeniden yapılandırma” değil, olsa olsa “katmerli sömürü” olur.
Siyasi ortamın yarattığı baskının üzerine işten atılma tehdidi de eklenince ortada gazetecilik de kalmıyor. Gazetecinin iktidarla patronların cenderesinde sıkıştırıldığı bir ülkede halkın haber alma özgürlüğünden söz etmek de mümkün olmuyor.
Basın emekçisi arkadaşlar, değerli meslektaşlarımız;
Hak arayanın sesi olması gereken biz basın emekçilerinin kendi hakkını arayamadığı, mesleğinin değersizleştirilmesine, hedef gösterilmesine sessiz kaldığı bugünleri geride bırakmanın zamanı geldi de geçiyor.
Patronlar, medya yöneticileri bu fütursuzluğu bizlerin örgütsüzlüğünden alıyor. Bu nedenle sorunlarımızın çözümü de örgütlenmemizden, birlikte hareket etmemizden geçiyor.
(MEDYA SERVİSİ)