27 Ekim 2014 04:59

Hema işçisi tedirgin ve öfkeli

Hattat Holding’e bağlı Hema Madeninde sular durulmuyor. Armutçukta beldesinde kömür çıkaran Hema Maden işletmesinin rödovans süresinin dolması üzerine TTK’dan ek süre istedi. Bu ek sürenin verilmemesi üzerine Hema patronu 18 işçinin işine son verdi ve 489 işçiyi de çıkarmak üzere İŞKUR’a başvuruda bulundu.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
Zonguldak


Hattat Holding’e bağlı Hema Madeninde sular durulmuyor. Armutçukta beldesinde kömür çıkaran Hema Maden işletmesinin rödovans süresinin dolması üzerine TTK’dan ek süre istedi. Bu ek sürenin verilmemesi üzerine Hema patronu 18 işçinin işine son verdi ve 489 işçiyi de çıkarmak üzere İŞKUR’a başvuruda bulundu. 3 aydır işten çıkarılacaklarını düşünerek madene inen işçiler kaygılı ve tedirgin. Türkiye Taş Kömürü’nün (TTK), 3 aydır bir şey yapmamasına da öfkeli olan işçiler, “Ya ek süre ver, ya da bizi devlet güvencesine” diyor. Torba yasayla birlikte 1000-1100 lira ücretle çalışan işçiler bu ay ilk kez 1800 TL’nin üzerinde para aldı. torba yasa ve sonrasında yaşananlara dikkat çeken işçiler “İlk defa yüzümüz güldü ama o da uzun sürmedi” diyerek yaşananlara isyan ediyor.

DEVLET GÜVENCESİNE ALINSIN

En büyük sorumluluğun TTK’nın net olmamasından kaynaklandığını belirten Dursun Altıntaş, “Patronumuz oldukça net. 18 kişi atacağım diyor atıyor. Ama TTK 3 aydır hiçbir şey demiyor.  Biz ille de süresini uzatsın demiyoruz. Uygun değilse uzatılmasın. Ama biz 3 aydır işten atılacağımızı düşünerek aşağı iniyoruz” dedi. Atılan işçilerin sorun çözülünceye kadar devlet güvencesine alınmasını talep eden HEMA işçisi Altıntaş, şunları söyledi: “Biz gazoz fabrikasına inmiyoruz . Bu tedirginlikle inmek istemiyoruz. TTK kendi bünyesine alsın ya da Hattat grubundan alarak başka bir firmaya versin. Devlet ne yapacağını bilmeden hareket ediyor.” “Psikolojisi bozuk bir insanı yerin 500-600 metre yerin altına göndermek doğru değil” diyen Altıntaş, işçilerin moral motivasyonu sağlanmaması durumunda Soma gibi faciaların yaşanması kaçınılmaz olduğunu belirtti.

TORBA YASA BİZE GÖRE YAPILMADI

Çıkarılan torba yasayı da eleştiren Dursun Altuntaş, bu yasanın Zonguldak’ta çalışan maden işçilerinin dikkate alınmadan hazırlandığını düşünüyor. Zonguldak genelinde çalışan 5 bin işçinin kömür yardımı ve ikramiyelerinin olmadığını belirten Altıntaş, düzenlenecek olan yasaya şuan ki yasada yer alan ücrete ek olarak 2 ton kömür ile 2 ikramiyenin eklenmesini istedi. Şehitlik yasasının AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından itibaren uygulanmasını talep eden Altıntaş, yer altı ile yer üstündeki çalışanın ücreti arasındaki farkında yüzde 20’yi geçmemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, yer altında 1 gün dahi çalışsa işçinin 1 aylık tüm ücretin yer altı yevmiyesine göre verilmesinin garanti altına alınması, yasanın patronun keyfi uygulamalarına kapalı olması gerektiğine vurgu yaptı.

4 yıllık HEMA işçisi Coşkun Yılmaz da kaygılı. Çünkü borçları var. Kredi çekerek 3 ay önce evlenen Yılmaz, “işsiz kalırsam bu borçları nasıl öderim” diye düşünüyor.

BİZİ SENDİKA GERİ ÇEVİRDİ

18 arkadaşının işten çıkarılmasına tepki olarak kilometrelerce yolu yürüyerek Zonguldak Valiliğinin önüne gelen işçiler yaşanılan mağduriyettin giderilmesini talep etti. İşçiler Ankara’ya kadar yürümeyi de düşünmüş. Ancak GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş’ın işçilerin yanına gelerek “HEMA patronu eğer Ankara’ya yürünürse 489 işçiyi işten atacağını söylemiş” sözleriyle işçiler eylemi sonlandırmış. Eylemi bitirmesi nedeniyle sendikacılara tepkili olan işçiler, 489 işçinin atılması durumunda Ankara’ya yürümekte kararlı olduklarını belirttiler. “9 yıldır ilk defa ben işçilerin yüzünün güldüğünü gördüm. Ancak pat diye işten atmalarla, işsiz kalmakla karşı karşıya kaldık” diyen HEMA işçisi Ferhat Gümüş, şöyle devam etti: “Sendika neyi düşünerek ya da nereden korkarak böyle bir karar verdi bilmiyoruz ama biz Ankara yürümekte kararlıydık. Biz örgütlü bir iş yeriyiz. Bu arkadaşlarımızda seçilmiş insanlar. Dolayısıyla saygı duymak zorundayız.” Gümüş, alınan kararı benimsemedikleri halde geri döndüklerini ifade etti.

HEMA’da işyeri baş temsilcisi olan Ergün Akyüz, en büyük sorumluluğun işçiye düştüğünü dile getirdi. “Eğer işçi örgütlenir, toplu hareket ederse sendikayı da milletvekilini de bu işin içerisine sokar”diyen Akyüz, sendika yönetiminin önemine dikkat çekti. Örgütlü bir yapıyla hareket etmenin  önemine dikkat çeken Akyüz, “Çalışan binlerce madencinin bir yerde birleşmesi lazım. Bu sendika olur yada başka türlü bir örgütlenme olur. Ancak şuan olması gereken etkin bir örgütlülük” diye konuştu.

YENİ MAĞDURİYETER YAŞANMASIN İSTEDİK

Patronun kendi lehine işçinin aleyhine olacak şekilde işçileri eyleme zorladığını söyleyen Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, “Türkiye’de işsizlik korkusu ölüm korkusunun önüne geçmiş durumda. Bugün asgari ücretle iş bulan bir kişi kendini şanslı hisseder hale getirildi. Dolayısıyla patronlar işçiler üzerinden toplumsal bir baskı oluşturmaya çalıştı” dedi. Hema’da çalışan işçilerle Rödovanslı sahalarda çalışan işçilerin yaptığı eylemlerin gerekçeleri farklı olduğunu anlatan Alabaş, “Hema’daki işçiler atılan işçilerin geri alınması ve atılacak işçilerin engellenmesi için eylem yapmıştı. Diğer Rödovasnlı sahalarda çalışan işçiler ise torba yasayla birlikte oluşan sorunu protesto etmek için toplanmıştı. Daha sonra Hema patron yapılan 2 günlük eylemden sonra İŞKUR’a toplu işten atma hakkını kullanmak üzere başvuruda bulundu. Biz yeni mağduriyetler yaratmamak endişesiyle arkadaşlarımız iş başı yapmasını istedik” diye konuştu. Bu sorun çözülene kadar mücadele edeceklerini söyleyen Alabaş, “Madenleri durduran 21 Rödovanslı şirketin çalışmama kararı aldıkları günün ertesi günü çalışmaya devam ettiler. Bizi bu kararı almaya  iten nedenlerden biri de buydu. Hema dışındaki şirketlerin çalışmaya başlaması. İşçilerinin ertesi gün çağırmaya başlaması ve bizim yalnız başımıza kalmamamızdı. Bizi eylemi bitirmeye yönlendiren en büyük nedenlerden biri  bu” iddiasında bulundu.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

MESS üyesi firmaların 2014 kârları milyarları buldu

SONRAKİ HABER

Selahaddin, ‘Baş kaldırmazsak yarın sıra bize gelecek’ derdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa