Geçen koca 3 yıl değil sanki
TOKİ konutlar yaptı ama bu konutlar depremzede ailelere para karşılığında satıldı. Buna rağmen bu konutların verilmediği onlarca depremzede aile bugün hala konteynerlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Mahsun AYDOĞAN
Dershane öğrencisi
Wan
Depremin üçüncü yılındayız. Yıkılan binalar, ölenler ve göç etmek zorunda kalan insanlar oldu. Bir de gidecek hiçbir yeri olmayan yoksullar. Her türlü tehlikeye karşı kış soğuğunda ya dışarıda ince çadırların içinde, ya da derme çatma yaptıkları barakalarda kalan insanlar oldu. İlk hafta artçı depremlerle ve yıkılan binalarla dışarıda çadırlarda geçti. Daha sonra konteyner kentler kuruldu. Kurulana kadar da insanlar çok mağdur oldu. Konteyner kentler yeterli sayıda değildi. Yıkılan veya hasar görmüş evlerinin önünde kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesi veren yüzlerce insan vardı. İnsanlar yiyecek ekmek bile temin etmekte zorlanıyorlardı. Duyarlı insanlar, belediyeler ve bu felakete uğrayan insanların yardıma muhtaç olduklarını gören herkes yardım etti. Van’dan göç etmek zorunda kalan insanlara da gittiği yerlerdeki insanlar yardımcı oldu. Yani halklar yine birbirileriyle yardımlaştı. Bir yıl boyunca Van için yaşam konteyner kent ve çadırlarda geçti. Depremin üçüncü yıldönümü olan 23 Ekim günü Evrensel Gazetesi’nin manşetinden de okuduğunuz gibi hala çadırda yaşayan aileler var Van’da.
AYNI DAYANIŞMAYA İHTİYAÇ VAR
TOKİ konutlar yaptı ama bu konutlar depremzede ailelere para karşılığında satıldı. Buna rağmen bu konutların verilmediği onlarca depremzede aile bugün hala konteynerlarda yaşam mücadelesi veriyor. O da yetmiyor elektriklerini kesiyorlar. Bu durum defalarca bildirilmesine rağmen yetkililer herhangi bir adım atmıyor. AKP’nin ‘Yeni Türkiye’sinde depremzedelerin sorunları hala çözüm bekliyor.
Depremi ben de yaşadım. O dönem Türkiye, Kürdistan ve dünyanın bir çok yerinden Van halkıyla dayanışma içerisine girildiğini bizzat gördüm. Bugün Kobanê’de de bir felaket yaşanıyor. Barbar IŞİD, Kobanê ve bölgede yaşayan insanları katledip, kalanları ise göç etmeye zorluyor. Bu depremden bile daha ağır bir felaket. Bu nedenle Van depreminde gösterilen dayanışmayı Kobanê, Şengal ve tüm bölge halkları için sürdürmeliyiz. Bu bizim insani görevlerimizden biridir.