01 Kasım 2014 10:04

İyi olan kazansın

%60 katılımın bu kadar az duyurularak sağlanmayacağı aşikarken öğrencilerin önüne 3 aşamalı bir seçim sistemi konulması sıkıntılı. Bu tüzük gerçek hayatta uygulanabilir değil. Kimse 3 kez oy kullanmaya gelmiyor ki

Paylaş

Elif TURGUT
İTÜ

İTÜ’de 22-23-24 Ekim’de öğrenci temsilciliği seçimleri gerçekleşti. Mimarlık bölümü ÖTK adayı Furkan Filiz ile ÖTK seçimleri ve öğrencilerin problemleri hakkında konuştuk.

Niçin öğrenci temsilciliği adayı oldun?

Mimarlık seçme kararımda net olduğum için Taşkışla’yı ziyarete geliyordum. Bence Taşkışla’yı Taşkışla yapan öğrencilerdeki, akademisyenlerdeki ruh. Bu sene geldiğimde bunun biraz azaldığını gördüm. Bunun sebebi belki de öğrenci temsilcilerinin yeteri kadar çalışmamalarıdır. Mesela arkadaşlarla konuşuyoruz sıkıntıları fakat sorun var çözüm yok. Ben de kendimde bu potansiyeli, enerjiyi gördüğüm için yeterli vakti ayırabileceğimi düşündüğüm için aday oldum.

Bir sürü öğrenci henüz 1. sınıf olduğundan dolayı buradaki sorunları yeteri kadar gözlemleyemeyeceğinden ve çözüm üretemeyeceğinden endişeli.

Zaten temsilcinin görevi tüm soruları tek başına gözlemlemek değil. Herkesin problemini ortak bir merciye ulaştırabilmektir. Bir kişinin tüm problemleri gözlemlemesi ve çözmesi mümkün değildir. Öğrencilerle konuşup, iletişime geçip bu sorunlara birlikte bir çözüm üretilmeli, sonra bu çözümle birlikte dekana gidip halledilmesi istenmeli. Çözüm üretebilme konusunda kendime güveniyorum.

‘OKUL PİYASAYA ENTEGRE OLMALI’

Daha önceki konuşmamızda bana birçok firmayla bağlantın olduğunu ve bunun Taşkışla’ya katkısı olacağını söylemiştin. Ne gibi bir katkısı olacağını düşünüyorsun?

Mimarlık piyasası gerçekten büyük. Mesela Bilgi Üniversitesi’nden Murat Tabanlıoğlu’nun hem öğretmen hem de piyasa çevresi var. İTÜ mezunu mimarlar piyasada çok sıkıntı çekmiyor. Tabi ki okulun biraz daha piyasayla entegre olması gerekiyor bence. İTÜ Kariyer Zirvesine Taşkışla’nın biraz daha aktif katılımı sağlanabilir. İTÜ mezunlarının iş bulması çok sıkıntılı olmasa bile bir network oluşturması, öğrencinin piyasayı tanıması önemli.

Taşkışla Sahnesi tiyatro topluluğu var ve okul bu arkadaşlara çalışabilecekleri bir ortam sağlamıyor. Bu konudaki düşüncen nedir?

Okulda kullanılmayan bir sürü boş yer var, buraların düzenlenip, bakımı yapıldıktan sonra sahneye tahsil edilmemesi için hiçbir sebep olamaz. Çalışmalarını zaten akşam gerçekleştiriyorlar. Böyle bir sanat çalışmasına destek vermemek ayıptır. Sanat okulunda sanata destek vermemek gibi bir şey olmamalı.

SORUNLARA KALICI ÇÖZÜMLER BULUNMALI

Geçen yıl bir kantin boykotu yaşandı kantin fiyatları sebebiyle ve öğrencilerin ortak talebi bir öğrenci kantini oluşturulmasıydı. Bu konudaki fikrin nedir?

Ben o dönem okulda olmadığımdan anlatılanlar kadar biliyorum. Öğrenciler boykot kararı almış hatta çay dağıtımı, piknik falan düzenlenmiş. Kantinin de zorunlu olarak fiyat düşürme gibi bir durumu olmuş. Bildiğim kadarıyla Taşkışla’nın 3 kantinin ihalesi yıllık ihaleyle veriliyor. Üniversite yemek bütçesinin içine kantini de alıp bu ihaleleri ona göre düzenleyebilir. Önemli olan sistemi güzel bir şekilde çözüp, varolan bütçeyi düzgün bir şekilde kullanarak öğrencinin hakkını korumak. Hiçbir öğrenci yüksek fiyatlara bir şeyler almamalı. Kalıcı çözümler bulunulmalı.

Senin Taşkışla’da gözlemlediğin sorunlar neler?

Şu anda aklıma gelen ve arkadaşların söyledikleri kadarıyla: Sınıflarda yeteri kadar çöp kutusu olmaması, vize döneminde ders olmaması konusu, kütüphane saatleri de sorun tabi. Öğrencilerin istifade edebileceği bir yer çünkü orası.


SEÇİMİ OKUL DÜZENLİYOR AMA DUYURMUYOR

Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Bu seçim sistemi de çok sıkıntılı. %60 katılımın bu kadar az duyurularak sağlanmayacağı aşikarken öğrencilerin önüne 3 aşamalı bir seçim sistemi konulması sıkıntılı. Bu tüzük gerçek hayatta uygulanabilir değil. Kimse 3 kez oy kullanmaya gelmiyor ki. Zaten okulun çok azı seçim olduğunu biliyor, onların çoğu da adayların astığı afişlerden haberdar olanlar. Okul seçim yapıyor ama bunu duyurmuyor. Ben aday olduktan sonra bir tane son adaylık başvuru tarihinin yazılı olduğu bir afiş gördüm ki iki hafta geçmişti zaten. Bu seçimi okul düzenliyor ve okul bunu duyurmuyor, öğrenci bunu bilmiyor.

Sence okul niçin öğrenci temsilciliğine karşı böyle bir tavır takınıyor?

Temsilcilik şu anda zaten işlevsiz kalıyor, işlevli hale getirmeye de çok gerek yok herhalde diye düşünüyorlardır. Fakat bu da bir kısır döngü, yeteri kadar duyurulmazsa işlevli hale gelemez. Zaten seçim saatlerinin yarım güne sıkıştırılması da kötü. Farklı seçim sistemleri uygulanabilir.

ÖNCEKİ HABER

Işığı sönmeyen şehir

SONRAKİ HABER

'Sürdürülebilir' bir YÖK mümkün mü?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa