Devlet yurdu cep yakar
Pınar Çetinkaya
İrem Karabatak
Ege Üniversitesi
Bu ülkenin çivisi çıktı.” derler ya büyükler... Ülkenin suçu yok, devletin çivisi çıktı, tahtaları gitgide eksiliyor. Her alanda iğrençleşmeye, artık insan haklarını elden almaya kalkan ve gördüğü her yeri darphane sanan çivisiz iktidar, bizi niçin bu kadar kızdırdı aktaralım hemen.
Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) normalde öğrenciyi barındıran, besleyen özetle yaşam alanı olması gereken devlet destekli bir alandır. Tabloya baktığımızda ise ‘devleti’ yok, aldığı kredi ise günden güne artan zulmhane. Ne acıdır ki bu rezil düzenin içinde parasız olmasa da en azından özel kurumlara göre daha uygun olan bu yurtlar da şükretmek zorunda kaldığımız tek yer! Geçen sene kız-erkek ortak yurtları ayırma politikasıyla başlayan süreç, çeşitli sıkıntılarla devam etmekte. Türkiye genelinde birçok yurtta sıkıntı yaratan ve protestolara sebebiyet veren bu uygulamalar İzmir’deki KYK’da da ses buldu. Gözü dönen paragözler son olarak öğrencinin yediği iki lokma yemeğe zam yaparak, saatleriyle oynayarak zenginliklerine zenginlik kattılar herhalde. Konuyla ilgili yurtlarda kalan arkadaşlarımızla konuştuk biz de bu konuyu.
MUSAKKA TEK BAŞINA GİDER Mİ!
İzmir İnciraltı Atatürk Öğrenci Yurdu’nda kalan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Recep Karakoç, yurdun İnciraltı’na taşınmasıyla zaten birçok problemle karşı karşıya kaldıklarını, özellikle ulaşım noktasında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, bunun maddi yansımalarının olduğunu belirtti. Karakoç, bu gibi sıkıntılar varken yemek konusundaki değişikliklerin de cabası olduğunu dile getirirken, eskiden yemek fişlerini kantinde kullanabilirken artık sadece yemekhanede kullanabildiklerini, yemekhaneye gelen zamlarla yeterince beslenmediklerini aktarıyor. Bunlar üzerine eylemin espriyle başladığını söyleyen Karakoç; “600-700 öğrenci o gece katılım gösterdi. Yemekhane saatlerinin erkene çekilmesi de eylemin ana noktalarından biriydi. Yemekhane önceden 12.00’da kapanırken 11.00’a çekildi. Özellikle 2. öğretim olan arkadaşlarımız yetişemiyorlar. Yurt yönetimiyle görüştüğümüzde, bunun bölge müdürlüğünden geldiğini ve ellerinde yapacak bir şeyin olmadığını söylediler.” diyor. Karakoç sözlerine şöyle devam ediyor: “Size durumu şöyle aktarayım, 5 liralık yemek fişi var ama patlıcan musakka (yemeklerin türüne göre fiyatlar değiştiğinde) 4,5 lira, böylece tek yemek alabiliyoruz, üstünü kendimiz tamamlıyoruz. Bir taraftan Erasmuslu arkadaşlarımıza devlet desteği çok üst seviyede, biz ülkemizin üvey çocukları gibiyiz.” diyor gülerek. Öğrencinin ihtiyaçlarının karşılanmadığını vurgulayan Karakoç, bütün bu meselelerin kolaylıkla çözülebileceğini ama yurtların adeta ticari amaçlı kullanıldığını dile getiriyor.
YEMEK SOĞUK, SIRA ÇOK, İNTERNET YOK
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğrencisi Mustafa Palmanak da İnciraltı Erkek Yurdu’nda 2 yıldır kalıyor. Palmanak sözlerine yemekhaneyle ilgili sorunları anlatarak başlıyor: “Akşam yemek saatlerinde çok sıra bekliyoruz, 20.00’dan sonra yemek kalmıyor ve bazı yemekler çok soğuk. Yemekhanenin hijyenik olmamasından ötürü çok sıkıntı yaşıyoruz.” Yemekhaneden dert yanan Palmanak, bu sıkıntıların yanı sıra sosyal aktivite açısından yurdun zayıflığından bahsediyor ve sunulan internetin yavaşlığından da muzdarip.
ÖĞRENCİLERİ TORBAYA KOYMAK İSTİYORLAR
Ege ve Zübeyde Hanım KYK Kız Yurtlarında da yeni öğretim yılı eylemlerle başladı. Müdürlük tarafından ‘öğrenci odaklı’ olduğu iddia edilen yeni düzenlemelerle döneme başlayan öğrenciler, yurtta yaptıkları eylemle seslerini duyurmaya çalıştılar. Yemekhane ve kantinlerin kapanma saatinin bir saat geri çekilmesi, fast food bölümünün kapatılmasından dolayı saatlerce yemek sırası bekleme, fiş olarak adlandırılan günlük ücretsiz yemek hakkı olan alanların daraltılması, plastik çatal vb. parayla satılması, yiyeceklerin kalitesinin düşürülmesine rağmen hala aynı fiyata satılması eylemin çıkış sebeplerinden yalnızca bazıları. Bu gibi sorunların birleşmesiyle öncelikle yemekhanede ses çıkarma eylemi yapan ve sonrasında yurttaki bütün blokların katılımıyla oturma eylemi gerçekleştiğini dile getiren öğrenciler eylemin birkaç kişiyle başlayıp tüm yurda dağılan planlanmamış bir eylem olduğunu belirttiler. Eylem esnasında özellikle ön tarafta bulunanların yurttaki görevliler tarafından fotoğraflarının çekildiği ve eylem bittikten sonra yurt müdiresinin; “Müşteri değil, öğrenciyiz” sloganı atan öğrencileri torba yasayı bahane ederek yurttan atmakla tehdit ettiği öğrenildi.