01 Kasım 2014 10:24

Cumartesi Anneleri Dargeçit kayıplarına adalet istedi

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 501'inci haftasında, Dargeçit kayıpları için adalet istedi.

Paylaş

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 501'inci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri, ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ile kırmızı karanfiller taşıdı. Bu hafta, Kasım 1995'te Mardin'in Dargeçit ilçesinde Dargeçit Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınan Dargeçit kayıplarına adalet isteyen Cumartesi Anneleri'nin eyleminde ilk olarak Dargeçit'te gözaltına alınan ve aradan 19 yıl geçtikten sonra ailesi ve insan hakları aktivistlerinin çabaları sonucunda 10 Haziran 2013'te Kızıltepe'nin Aysun (Tizlêrîn) köyünde yapılan kazılarda kemiklerine ulaşılan Abdurrahman Coşkun'un yengesi Mukaddes Coşkun konuştu. Coşkun'un kemiklerine 19 yıl sonra ulaştıklarını söyleyen Coşkun, "Birkaç yıl önce 18 yaşındaki oğlundan Hediye anneme kalan iki kilo kemiği verdiler bize. Birkaç kilo kemiğe sevinmek nedir buradaki bütün anneler bilir" dedi.

Coşkun'un kemiklerini bulabilmek için yıllarca her kapıyı çaldıklarını, failleri isim isim söyledikleri halde devletin seslerini duymadığını belirten Coşkun, "Mahmut Yılmaz, Mehmet Tire bizim katillerimiz bunlar dedik, isimlerini verdik. Ama bu devlet halen susuyor, bunlar halen ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor, CHP'nin belediye başkanlığını yapıyor" diye konuştu. "19 sene uğraştık kemiklerimize ulaştık, katillerimizi de bulacağız" diyen Coşkun, "Siz bize 1995 yılında kıyameti yaşattınız. Biz de size yaşatacağız" dedi.

Ardından haftanın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Aksel Akbaba okudu. 501'inci haftada kaybedilişlerinin üzerinden 19 yıl geçen Dargeçit kayıplarına adalet talebiyle bir araya geldiklerini söyleyen Akbaba, 29 Ekim- 6 Kasım 1995 tarihleri arasında, Cumhuriyetin ilanının 72'nci yılında, Mardin'in Dargeçit ilçesinde askerler tarafından gözaltına alınan ve aralarında çocuklarında bulunduğu dokuz kişinin Dargeçit Jandarma Taburuna götürüldüğünü ve bir daha kendilerinden haber alınamadığını söyledi. Dargeçit Jandarma Tabur Komutanlığı'na giderek gözaltına alınan yakınlarını soran ailelere, "Sorgu sonrası serbest bıraktık" cevabı verildiğini söyleyen Akbaba, "Serbest kalsalardı eve gelirlerdi" diye soran ailelere, askerler tarafından, "Dağa gitmişlerdir" şeklinde cevap verildiğini söyledi.

Ailelerin çocuklarını bulmak için yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını, bu süre içinde defalarca kez tehdit edildiklerini belirten Akbaba, 6 Mart 1996 tarihinde 57 yaşındaki Süleyman Seyhan'ın yakılmış bedenine ulaşılmasının ardından İHD Mardin Şubesi'nin çabaları ve başvuru sonucunda Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29 Haziran 2009'da yeniden başlattığı soruşturma kapsamında 17-25 Şubat 2012 tarihleri arasında tanık beyanlarından yola çıkılarak 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan ve 13 yaşındaki Seyhan Doğan'ın kemiklerine ulaşıldığını söyledi. Hazırlanan fezlekelerde aralarında dönemin Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire ve Dargeçit Tabur Komutanı Hurşit İmren'in olduğu şüphelilerin "kasten öldürme" suçunu işlemekten suçlandığını ancak sorumlular hakkında halend ava açılmadığını belirten Akbaba, "12 yaşındaki Davut Altunkayak, 14 yaşındaki Nedim Akyön ve 20 yaşındaki Abdullah Olcay'ın kemiklerine halen ulaşılamadı" dedi. (İSTANBUL)

ÖNCEKİ HABER

Nusaybin'de Kobanê eylemine polis saldırısı

SONRAKİ HABER

'Kobanê için insanlık için'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa