3 Kasım 2014 14:58

Seslerine ses olacağız, mücadelelerine umut!

Gül DEMİRCİ
Sedef YAVUZ

Arkadaşımız Tülay’ın kahvaltı daveti üzerine, bu bir araya gelişi fırsat bilerek Avcılar’da yaşayan kadınlarla gerek Kobanêli, gerek de Avcılar’daki kadınların sorunlarını ve yapabileceklerimizi belirleyebilmek için geçtiğimiz hafta arkadaşımızın iş yerinde bir araya geldik. İmece usulü getirdiklerimizle kurduğumuz masada kahvaltımızı yaptıktan sonra gündeme yönelik konuşmak için tekrar masaya oturduk. Suruç’a giden kadın heyetinde yer alan Ekmek ve Gül ekibinden Gülşah İmrek ve Emek Partisi’nden Sema Barbaros’un da katıldığı sohbette Kobanê’de direnen kadınların acılarının bizimle kesiştiği noktaları konuşmak hepimize iyi geldi.
Rojava devriminin en önemli parçası olan kadınlar, IŞİD’in saldırılarından da en çok etkilenenler oldu. IŞİD’in kadınlar üzerinden kurduğu muhafazakarlık gitgide güçlenirken, Kobanê’nin bizimle bir bağı olmadığı yönünde bir izlenim yaratılmaya çalışılıyordu. Çıkan sonuç aslında kadınların deyimiyle “IŞİD’i uzakta aramayalım. AKP IŞİD’dir” şeklinde özetleniyordu. Çünkü AKP’nin uyguladığı kadın politikalarıyla, IŞİD’in kadın merkezli muhafazakar yaklaşımı birbiriyle aynıydı, biliyorduk.

AVCILAR’DAN KOBANÊ’YE UZANAN BİR KÖPRÜ
Sağlık koşullarının içler acısı olduğu, barınmanın başlı başına problem haline geldiği bu bölgede insanlar IŞİD’e karşı savaşmanın yanı sıra yaşam mücadelesi de veriyordu. Çocuklar yanı başlarında patlayan bombaların sesiyle uyuyor. Salgın hastalıklar baş göstermeye başlıyordu. Bölgeye yardım yapmak amacıyla oluşturulan bir çok kampanya olduğundan haberdardır, peki ama biz ne yapacaktık? Mesela bir “KızKardeşlik Köprüsü” fikri vardı ve bizde buna dahil olabilirdik pekâla... Eksikler çoktu. İlaç, doktor, hastane... Bunun gibi, sayamadığımız birçok sıkıntı var. Peki biz sadece izlemekle mi yetineceğiz? Yanı başımızda yapılan bu katliama sessiz mi kalacağız? İşkencelerle, tacizle, tecavüzle yüz yüze olan bu kadınları yalnız mı bırakacağız? Destek olacaktık elbette. Seslerine ses olacağız, mücadelelerine umut! Mektuplar yazacağız kız kardeşlerimize. Yalnız olmadıklarını hissettireceğiz bir şekilde. Avcılar’dan Kobanê’ye kız kardeşlik köprüsü kuracağız. Elbette engellemeye çalışacaklar desteklerimizi. Ama başaramayacaklar. Çünkü Kobanê düşmeyecek.

KADINLAR KONUŞMAK İSTİYOR YETER Kİ SORUN
Avcılar sokaklarında da tartıştık kadınlarla. Marmara Caddesi’nde karşılaştığımız Nurhan Kılıç; “Kobanê’de yaşanan duruma çok üzülüyor, IŞİD’in saldırılarını kınıyorum. Ülkemizde herkesin kardeşçe, iyilikle yaşamasını isterim. Barış dolu, güzel yaşamak isterim yani. Son günlerde güzel günler yaşadı ama bu kavgalar biraz bozdu. Politikacılar daha fazla müdahalede bulunabilir. Bazıları uyuyor, bazıları duyarlı oluyor. Herkes duyarlı olsa, herkes böyle güzel şeyler düşünse bu kötü olaylar olmaz” diyordu. Yanına yaklaştığımız Ayhatun; “Orada ölenlere de, Türkiye’de ölenlere de yazık. Bütün okullar yıkılıyor, taşlar atılıyor bunlar ayıp şeyler. Edeceklerse güzellikle etsinler. Böyle harp ile olmaz, herşey tartışmayla hallolur. Askerler ölmesin, analar ağlamasın dediler. Askerler ölmüyor şimdi ama siviller ölüyor, polisler ölüyor. Onlar da bir ana kuzusu. Bu IŞİD neden bu kadar öfke dolu? Vatandaşlar ölüyor, polisler ölüyor, binalar yakılıyor. Bunların bir sonucu olmaz. Türkiye bir araya gelip konuşarak kurtulur. Sen o tarafa, ben bu tarafa çekersem Türkiye kurtulmaz” diyor ve anlamaya çalışıyor, kendi çözümünü sunuyordu bir yandan. Yaptığımız görüşmelerden çıkacak bir sonuç varsa, o da kadınların her koşulda konuşmaya olan açıklığıydı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et