06 Kasım 2014 06:57
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Abalı: Çocuklara şiddeti toplum öğretiyor
İSTANBUL (CİHAN)- İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Doç. Dr. Osman Abalı, Ankara’da bir ortaokul öğrencisinin müdür yardımcısını
İSTANBUL (CİHAN)- İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Doç. Dr. Osman Abalı, Ankara’da bir ortaokul öğrencisinin müdür yardımcısını tabancayla vurmasını toplumdaki şiddete bağlıyor. TÜİK verilerine göre 2013’te 273 bin çocuğun karakolluk olduğuna dikkat çeken Abalı, “Yüz binlerce çocuk ve gencin sıklıkla karşılaştığı okuldaki şiddet artık ölüm ve yaralama olayları ile sık sık kendini göstermektedir. Çocuklarımız ve gençlerimiz toplumda gördükleri siyasetçiden sporcuya kadar birçok modelden şiddeti öğrenmektedir Çünkü çocukların davranışları o toplumun aynasıdır.” dedi.
Toplumdaki şiddet olaylarının giderek arttığını belirten Psikiyatrist Abalı, buna bağlı olarak çocukların da şiddete eğilim gösterdiğine dikkat çekti. En son 13 yaşındaki bir öğrencinin silahla müdür yardımcısını yaralamasını örnek gösteren Abalı, “Dolayısıyla yüz binlerce çocuk ve gencin sıklıkla karşılaştığı okuldaki şiddet artık ölüm ve yaralama olayları ile sık sık kendini göstermektedir. Çocukların eğitim yuvalarında gösterdikleri bu saldırgan tavırların toplumun genel bir aynası olduğu muhakkaktır. Çünkü çocukların davranışları o toplumun aynasıdır. Her ne sebeple olursa olsun daha ceza ehliyeti açısından tartışmalı bir yaşta olan çocuğun işlemiş olduğu bu fiiller, geleceğimiz açısından tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir.” diye konuştu.
Aile içi şiddet, kadına dönük şiddet, okuldaki şiddet kısacası ve toplumdaki şiddetin artık sıradan hale geldiğini kaydeden Doç. Dr. Abalı, şöyle devam etti: “Her gün okunan ve giderek dozu artan saldırganlık davranışları toplumun yapısının ciddi risk altında olduğunu göstermektedir. Eğitim yuvalarında, hastanelerin acil koridorlarında, günlük hayatta her an patlamaya hazır ‘potansiyel saldırgan’ vatandaşlarımız birilerini öldürmekte ve yaralamaktadır. Başkalarının yaşama ve mülkiyet hakkına doğrudan saldırıyı içeren bu davranışların gençler tarafından rol model olması durumun vahametini artırmaktadır.”
‘ÇOCUKLAR, TOPLUMDA GÖRDÜĞÜ MODELDEN ŞİDDETİ ÖĞRENİYOR’
Çocukların ve gençlerin toplumda gördükleri siyasetçiden sporcuya kadar birçok modelden şiddeti öğrendiğine dikkat çeken Abalı, şunları söyledi: “Siyasilerin ortaya koydukları tutum ve davranışlar, konuşmalar, dışlayıcı ve kutuplaştırıcı söylemler, dalgalar halinde toplumun artık en uç kılcalında hissedilmekte. Sokak olayları artık bunun zirve yaptığı alanlar haline gelmektedir. Her bir vatandaşımızın nereye gidiyoruz sorusunu sorması gerekir. İletişime dayalı, birleştirici, empati kuran bir yaklaşım ile çocuk ve gençlere örnek olunması gerekmektedir. Aksi takdirde genç beyinler problem çözme yolu olarak ‘şiddet ve saldırganlık’ yolunu seçecektir. En küçük olayda parlayan, başkalarının canına kast eden kendisi için çok önemli olan öğretmeni, müdürü ve bunun gibi toplum yararına çalışan kişilere dönen bu agresyon asla kabul edilemez ve normalleştirilemez. Toplumda dolaşan potansiyel saldırgan kişiler yeri ve zamanı geldiğinde belli tetikleyiciler ile içlerindeki şiddeti dışa vurmaktadır. Öğrenme, eğitim ve sosyalleşme aşamasında olan çocuklarımızın ise ortaya koyduğu şiddet ve saldırganlık her anne babanın ve eğitimcinin üzerinde durması gereken bir konudur. Bununla birlikte devlet yönetimi ve ilgili kamu kurumlarının acil önlem alması gerekir. Aksi takdirde ülkemizdeki bu gerginlik ve şiddet potansiyelinin yıkıcı sonuçlarını hep birlikte üzüntü ve dehşetle izlemeye devam edeceğiz.”
TÜİK 2013 verilerine göre karakolluk olan 273 bin 571 çocuk ve genç bulunduğunu kaydeden Abalı, “115 bin 439 çocuk ve genç suça sürüklenmiş. Binlerce çocuk ve genç uyuşturucu kıskacında hayatlarını tüketmektedir. Bu açıdan çocukluğun masumiyetinden çok uzakta olması gereken, suç, suçlu ve şiddet kavramlarının ele alınmasını ve sadece eğitimin değil toplumun yeniden yapılandırılması gerekmektedir.” dedi.
CİHAN
Toplumdaki şiddet olaylarının giderek arttığını belirten Psikiyatrist Abalı, buna bağlı olarak çocukların da şiddete eğilim gösterdiğine dikkat çekti. En son 13 yaşındaki bir öğrencinin silahla müdür yardımcısını yaralamasını örnek gösteren Abalı, “Dolayısıyla yüz binlerce çocuk ve gencin sıklıkla karşılaştığı okuldaki şiddet artık ölüm ve yaralama olayları ile sık sık kendini göstermektedir. Çocukların eğitim yuvalarında gösterdikleri bu saldırgan tavırların toplumun genel bir aynası olduğu muhakkaktır. Çünkü çocukların davranışları o toplumun aynasıdır. Her ne sebeple olursa olsun daha ceza ehliyeti açısından tartışmalı bir yaşta olan çocuğun işlemiş olduğu bu fiiller, geleceğimiz açısından tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir.” diye konuştu.
Aile içi şiddet, kadına dönük şiddet, okuldaki şiddet kısacası ve toplumdaki şiddetin artık sıradan hale geldiğini kaydeden Doç. Dr. Abalı, şöyle devam etti: “Her gün okunan ve giderek dozu artan saldırganlık davranışları toplumun yapısının ciddi risk altında olduğunu göstermektedir. Eğitim yuvalarında, hastanelerin acil koridorlarında, günlük hayatta her an patlamaya hazır ‘potansiyel saldırgan’ vatandaşlarımız birilerini öldürmekte ve yaralamaktadır. Başkalarının yaşama ve mülkiyet hakkına doğrudan saldırıyı içeren bu davranışların gençler tarafından rol model olması durumun vahametini artırmaktadır.”
‘ÇOCUKLAR, TOPLUMDA GÖRDÜĞÜ MODELDEN ŞİDDETİ ÖĞRENİYOR’
Çocukların ve gençlerin toplumda gördükleri siyasetçiden sporcuya kadar birçok modelden şiddeti öğrendiğine dikkat çeken Abalı, şunları söyledi: “Siyasilerin ortaya koydukları tutum ve davranışlar, konuşmalar, dışlayıcı ve kutuplaştırıcı söylemler, dalgalar halinde toplumun artık en uç kılcalında hissedilmekte. Sokak olayları artık bunun zirve yaptığı alanlar haline gelmektedir. Her bir vatandaşımızın nereye gidiyoruz sorusunu sorması gerekir. İletişime dayalı, birleştirici, empati kuran bir yaklaşım ile çocuk ve gençlere örnek olunması gerekmektedir. Aksi takdirde genç beyinler problem çözme yolu olarak ‘şiddet ve saldırganlık’ yolunu seçecektir. En küçük olayda parlayan, başkalarının canına kast eden kendisi için çok önemli olan öğretmeni, müdürü ve bunun gibi toplum yararına çalışan kişilere dönen bu agresyon asla kabul edilemez ve normalleştirilemez. Toplumda dolaşan potansiyel saldırgan kişiler yeri ve zamanı geldiğinde belli tetikleyiciler ile içlerindeki şiddeti dışa vurmaktadır. Öğrenme, eğitim ve sosyalleşme aşamasında olan çocuklarımızın ise ortaya koyduğu şiddet ve saldırganlık her anne babanın ve eğitimcinin üzerinde durması gereken bir konudur. Bununla birlikte devlet yönetimi ve ilgili kamu kurumlarının acil önlem alması gerekir. Aksi takdirde ülkemizdeki bu gerginlik ve şiddet potansiyelinin yıkıcı sonuçlarını hep birlikte üzüntü ve dehşetle izlemeye devam edeceğiz.”
TÜİK 2013 verilerine göre karakolluk olan 273 bin 571 çocuk ve genç bulunduğunu kaydeden Abalı, “115 bin 439 çocuk ve genç suça sürüklenmiş. Binlerce çocuk ve genç uyuşturucu kıskacında hayatlarını tüketmektedir. Bu açıdan çocukluğun masumiyetinden çok uzakta olması gereken, suç, suçlu ve şiddet kavramlarının ele alınmasını ve sadece eğitimin değil toplumun yeniden yapılandırılması gerekmektedir.” dedi.
CİHAN