Lazca kitap almadan gitmeyin!
Şimdi, Kitap Fuarı’nda sizi, bin bir türlü kitap bekliyor olacak. Sıra sıra dizilmiş, ama içeriğiyle hiç de bu disipline uymayacak, belki disiplinsizliğe çağıracak, tasarı tasarı kitaplar… Birçoğu size okuldaki dilinizle hitap edecek.
Müge TUZCUOĞLU
Şimdi, Kitap Fuarı’nda sizi, bin bir türlü kitap bekliyor olacak. Sıra sıra dizilmiş, ama içeriğiyle hiç de bu disipline uymayacak, belki disiplinsizliğe çağıracak, tasarı tasarı kitaplar… Birçoğu size okuldaki dilinizle hitap edecek. Bunlardan bir kısmı var ki; size dağlardan, derelerden, yeşillerden, denizlerden ulaşmış olacak. Hem de yok olma tehlikesi altındaki bir dilden seslenecek: Lazca!
Çok değil sadece bir-iki kuşak önce anadan doğduğunda konuşulan-konuştuğun bu dil, dediğimiz gibi artık yok olma tehlikesi altında. Bu kadar hızlı bir yok olma, bu kadar hızlı bir tehdit; tam karşıtı bir hareketi de yaratmış, bu kadar kısa ve hızlı bir sürede bir sürü yayın! Lazika Yayın Kolektifi’nden bahsediyoruz. 2010 yılının sonunda bir grup gönüllü tarafından, hiçbir ticari kaygı taşımadan, sırf o dilin yazılı hale gelmesi, edebiyatının yapılabiliyor olduğunu gösterme amacıyla kuruldu. Aradan geçen dört yıl içinde ise tam 60 kitap basıldı. Bunlar arasında ilk Lazca roman (Daçxuri: Ateş, Murat Murğulişi) de bulunuyor, ilk dünya klasikleri çevirileri de (Küçük Prens-Çhitha Mapaskiri)…
Laz dilinde hikaye, roman, şiir, günlük gibi edebiyatın bütün alanlarında eserler üretilmesini de teşvik amacı taşıyan kolektif, ayrıca, Lazca gramer, Lazca ders kitapları, Lazca sözlük ve deyimler sözlüğü gibi kitaplar da hazırladı.
LAZLARIN KÜLTÜR MÜCADELESİ LAZİKA’DA
Önce çıkan kitaplardan birisi ise İskender Tzitaşi’nin 1930’ların Stalin ve diğer Sovyet liderlerine yolladığı mektuplardan oluşan “İskender Tzitaşi’den Mektuplar/Sovyet Dönemi, Kızıl Lazistan ve Laz Okulları” kitabı. Bu kitap hem Laz bir aydın karakter olarak Tzitaşi’yi ve çabalarını daha iyi anlamamıza katkıda bulunurken, hem de dünya tarihinde Lazların kültür mücadelesinden kesitler sunuyor.
Önerebileceğimiz bir diğer kitap ise bir Laz krallığı mücadelesini anlatan Lazika adlı roman. Dilinin yanı sıra tarihi, kültürü ve destanlarıyla da unutturulmaya-asimilasyonuna çalışan bir halkın, edebi bir dille okuyucunun karşısında dimdik durması sizleri şaşırtacak, Karadeniz’in dağlarına bir yolculuk yaptıracaktır.
Çeviriler arasında ise yine Uça Çxomina (Küçük Kara Balık), Pinokyo, Sindirella, Qiti Bozo (Parmak Kız), Çizmoni Qathu (Çizmeli Kedi), Pollyanna, Mturiş Phathuli (Pamuk Prenses), Romeo do Juliette eserleri bulunmakta.
Bir de Nasreddin Hoca’nın Laz versiyonu! Mutlaka edinip, bir de Laz arkadaşa okutmalısınız!
Arhavi Festivali sırasında açtığımız sergide, Lazca kitaplara ilgi çok fazlaydı. Özellikle kadınlardan ve çocuklardan! Lazca masalları gören kadınların adeta gözleri gülüyordu. Çocuklar, heyecanla “büyüklerinin komşularının dilini” inceliyordu. Anadil, kitaplarda görüldüğü zaman muhteşem bir heyecan yaratıyordu. Siz de bu heyecana katılmak istemez misiniz? Yok olma tehlikesine karşı, hızla geçen zamana Karadeniz inadıyla hızla karşılık veren bu Lazca kelimeleri, Lazca cümleleri anlamasak bile Karadeniz dostluğu inadıyla okumak gerekmez mi? O zaman buyurun Lazika Yayın Kolektifi standına ve engin Karadeniz sohbetine...
CHİVİ VE LAZ KÜLTÜR YAYINLARI
Lazca yayınlar için bakmamız gereken iki stant daha var. Bunlardan biri Chivi Yayınları, biri ise Laz Kültür Yayınları. Chivi Yayınları, uzun yıllar boyunca, henüz Lazlar kendi yayınevleri kurmadan, bu konuda yayınlar basmayı üstlenmiş duyarlı bir yayınevi. İlk yazılan, derlenen çalışmaları bu yayınevinde bulmak mümkün. Laz Kültür Yayınları’nda ise öne çıkan bir kitap, Fındıklı’daki Lazca seçmeli dersleri de yürüten Hasan Uzunhasanoğlu’nun çevirdiği Fareler ve İnsanlar (Mtugepe do Koçepe) çalışması. Lazca’nın, dünya çapındaki bir klasiği çevirebildiğini, kadim bir dil olduğunu kanıtlar nitelikte!