Davutoğlu: Mevlana ve Hacı Bektaş Veli türbelerinden para alınmayacak
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hacı Bektaş Veli ve Mevlana türbelerine bundan sonra paralı girilmeyeceğini söyledi. Hacıbektaş’ta düzenlenen aşure gününde konuşan Davutoğlu, "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersindeki Alevilikle ilgili bölümlerde yanlışlık varsa değiştirelim" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği tarafından organize edilen 4. Aşure Günü programına katıldı. Eşi Sare Davutoğlu ile ilçeye gelen Davutoğlu, "Muharrem ayının bereketiyle, bu toprakların aşkı Hacı Bektaş Veli’nin topraklarında bizleri bir araya getirenlere teşekkür ediyorum" dedi.
Başbakan olduktan sonra bütün manevi şahsiyetlerin türbelerini ziyaret ettiğini söyleyen Davutoğlu, sırayla Hacı Bayram Veli, Mevlana ve şimdi de Hacı Bayram Veli’nin makamına geldiğini söyledi. Hz. Mevlana’nın Hacı Bektaş’ın çağdaşı ve kardeşi olduğunu anlatan Davutoğlu, “Böyle birbirlerini hürmetle anan dostların Sünni ve Alevi olarak ayrılmaları mümkün olabilir mi? ‘Eline, diline, beline sahip çık’ düstüru her yerde aynıdır. Biz her yere huzur almaya, ikrar vermeye gideriz. Bize bunları Hacı Bektaş Veli öğretti. Buraya gelirken Bursa’dan Emir Sultan’dan izin alarak geldim. O’nun selamını getirdim sizlere. Nasıl Muharrem aşı bölünmezse, bu kardeşlik de bu topraklarda hiçbir zaman bölünemeyecek. Bunun için bugün Hacıbektaş’ta her şey bana gül görünür. Her birimiz bu geleneğin bir parçasıyız" diye konuştu.
'Sünni Alevi ayrımı olabilir mi?' diye soran Davutoğlu, şunları söyledi: "Nasıl olur ki Hz. Hasan ve Hüseyin’e hürmet etmenin İslam’dan ayrı düşünülsün? Kim ki Ehli Beyt’e hürmetsizlik ederse o bizden değildir. Kim ki Kerbela'yı unutur insanlığını unutur. Biz hepimiz Hz. Hüseyin’in yolcularıyız. Hüseyini bir yolun yolcularıyız. Zalim görürsek sessiz kalmayız. Mazlum gördüğümüzde de gözümüze uyku girmez. 2 sene önce de Köln’de Muharrem orucu açmıştık. Bizim bu değerlere sahip çıkmamız insan olmamızdan geliyor. Ortak gelenekten gelmemizden kaynaklanıyor. Bu ortak gelenekten saparsak vay halimize. Birtakım yerlerde eğer Ali’siz bir Alevilik başlamışsa önce Aleviler onlara dur demeli.”
İsminin önce Ahmet-i Sani koyulduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, “Bunu daha sonra araştırdığımda Ahmed Yesevi’nin esas adı olduğunu öğrendim. Şimdi bizim meselemiz bütün bu geleneğe sahip çıkmaktır. Bütün ülke insanlarının eşit olduğu bir devlet olmalıyız. Biz bu geleneğin tümüne aşığız. Ne 12 imamı ne de Horasan erenlerini birbirinden ayırırız. 21. yüzyılın Hacı Bektaş Veli’ye çok ihtiyacı var. Eline silah tutanların vandalizme yöneldiği, kardeşi kardeşi kırdırmaya çalışıldığı bu dönemde, din adına işlenen cinayetlerde ister IŞİD ister Esed yanında olsun bu dönemde Bektaşiliğe ihtiyacımız var. Biz Hacı Bektaş Veli’nin yanında yer alırız. Allah onların yolunun tozunun toprağı olacak şekilde bizi bu yolda hadim eylesin, hakim eylemesin.”
Bazı ret politikaları olduğunu söyleyen Davutoğlu, tek tipçi dayatmalara karşı olduklarını iddia etti. Davutoğlu, "Herhangi bir siyasi tartışma içine girmeden Başbakan olarak Alevi Bektaşi çizgisi içinde şunu paylaşmak istiyorum. Biz modern, evrensel, demokratik, laik, sosyal bir devletiz. Çağdaş gelenekler neyse bunu bu ülkede hakim kılmak boynumuzun borcudur. Tek tipçi dayatmalarla ve bunun karşısında bu dayatmayı sürdürmeye çalışanların karşısındayız" dedi.
'DERSİM OLAYLARI MODERN KERBELA'YDI'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dersim katliamını da anımsatarak, “Belli bir dönemde çağdaşlaşmayı tek tip olmakta görenler tahribe neden oldu. Osmanlı’da da Bektaşi tekkelerinin kapatılmasına gerek yoktu. Açıkça söyleyeyim Dersim olayı dolayısıyla bu ülkenin Başbakanı bütün Alevilerden özür diledi. Cumhuriyet tarihinde hiç kimse buna cesaret edemedi. Bırakın akademisyenler de o dönemleri anarken tereddüt ettiklerini bilirim. O dönemde o zulmü yapan tek parti dönemi kişiler. Çıkıp özür dilemelilerdi. O dönem modern bir Kerbela'ydı. Biz buna açıkça karşı çıktık. Aşık Mahzuni hayatta olsaydı buna teşekkür ederdi. Sadece Dersimle ilgili değildi bu" ifadelerini kullandı.
'ZİHNİYET DEĞİŞİMİNE İHTİYAÇ VAR'
Sorunların çözümü için zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, "Bizim önce zihniyet değişimine ihtiyacımız var. Yasa değişiklikleri sonra da yapılır. Modern devlet vatandaşları arasında fark gözetmez. Ben sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanıyım ve hiçbir ayrım yapmadan politika belirlerim. Bizim geleneğimiz birçok farklı kültürün iç içe yaşadığı bir yerdir. Vatandaşlar arasında ayrım gözetilemez. Bir tehdit mi var kim olursa olsun o gece gözüme uyku girmez. Bu bütün valilerimiz için de aynıdır. Dışişleri Bakanlığım döneminde büyükelçilere 'Bundan sonra hangi vatandaşımızın gözünden bir damla gözyaşı dökülürse önce bunu siz göreceksiniz.' talimatı vermiştim. Sivas Madımak’taki can kayıpları hepsi bu topraklara kurulan tuzaklardı. Biz bu ülkenin eşit vatandaşlarıyız. Alevi Sünni ayrımı yapmadan bütün dostlara, erenlere mesajım şudur; Eğer beraber çözeceğimiz meseleleri birlikte çözeceğiz. Yok sayılan Bektaşi Alevi geleneğinin bu yıllarda tek tek çözüme açıldığı çalıştaylar yapıldı. Yaşasaydı Aşık Mahzuni bundan memnun olurdu. Hiçbir problemin üstünü örtmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
'ALEVİ GELENEĞİ YAZILI HALE GETİRİLECEK'
Bütün Alevi geleneklerinin yazılı kültür haline getirilmesi gerektiğini anlatan Davutoğlu, "Alevi geleneklerini yazılı olarak gelecek nesillere aktarmak lazım. Tanıtmak lazım ki başkaları Alevi Bektaşilik geleneği üzerinden Ehli Beytsiz, Hacı Bektaşi Velisiz, 12 imamsız olmasın." dedi.
Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde bu kültüre yer verdiklerini söyleyen Davutoğlu, şunları söyledi: "Eğer burada Alevilik aşağılanıyor ve kötüleniyorsa gerçekten kaldıralım. Ama ben isterim ki her Sünni Aleviliği tanısın ve her Sünni Hacı Bektaş-ı Veli okusun. Bu kavramlar bizim kavramlarımız ve onları yaşatmak görevimiz. Bu kavrama karşı çıkan varsa önce ben müdahale edeceğim. Bu prensip insanidir. Niye Alevi çocuklar Mevlana’dan ve Hz. Peygamberi de öğrenmesin. Hz. İsa’dan, Hz. Musa’dan da bir şeyler öğretilmeli. Yanlış anlaşılmasın. Herhangi bir kurum kişi, başka bir mezhebi tahkir ediyorsa bizim nezdimizde hata yapıyordur. Hacı Bektaş’ı Mevlanayı okuyalım yeter. Onlar söyler 'ya göründüğün gibi ol ya göründüğün gibi ol' der. Din kültürü kitabına Alevilik eklendi. Yanlışsa değiştirelim. Hiç kimse kimseye baskı yapamaz. Konuşmamız lazım. Günümüzde her Muharrem ayını birlikte yaşıyoruz. Size söz veriyorum davet edildiğimde her aşure gününde Hacıbektaş’tayım."
'MEVLANA VE HACI BEKTAŞ TÜRBELERİNDEN PARA ALINMAYACAK'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bundan sonra Konya’daki Mevlana ve Nevşehir'deki Hacı Bektaş Veli türbelerinden müze girişi olarak para alınmayacağını da açıkladı. Bu uygulamadan hep ızdırap duyduğunu belirten Davutoğlu, “Bu dergahlara girişlerde para alınmaz. Artık resmi hüviyeti başka şekilde tanımlarız. Müzeyi ayrı yerde kurarız. İrfan öğrenecek biz ondan para alıyoruz. İlk yapacağımız uygulamalardan birisi bu. Başka mekanlar varsa onlarda da aynısını uygularız. Ayrıca Hacı Bektaş Veli Merkezi’nin etrafını güzelleştireceğiz. Sadece burası değil, zamanla ihmal edilmiş mekanlar da bizim ortak tarihimizin mekanları, onları da düzenleyeceğiz." diye konuştu.
Daha önceki Alevilikle ilgili çalıştaylar yapıldığını anımsatan Davutoğlu, burada konuşulan konuların bazılarının hayata geçtiğini bazılarının da geçmediğini söyledi. Bu dosyaları tekrar etüt ettiğini belirten Davutoğlu, "Bizim zihniyetimizi değiştirmek için en büyük eksikliğimiz konuşamamak. Sünni’nin kafasında başka bir Alevi, Alevi’nin kafasında da başka bir Sünni prototip var. Türkiye’de de zinhar izin vermememiz gereken bu kategorilere izin vermemeliyiz. Bizler omuz omuza vermiş kardeşleriz, eşit vatandaşlarız. Bu özelliklerde hiçbir şey kaybetmeden bütün bu meseleleri konuşmalıyız. Başbakanlıkta bununla ilgili bir ekip kurdum. Hacı Bektaş Veli’nin yolcusu olarak bundan sonra bizleri daha çok yerde göreceksiniz. Alevi vatandaşların yanına giderek yüreklerimizi birbirimize açarak bu meseleleri çözeceğiz. Gönülden gönüle konuşanlara tercümana ihtiyaç yoktur. Herkesle gönül diliyle konuşacağız. Hacı Bektaş- Veli’yi rahmetle anıyorum." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, kültür merkezindeki konuşmasının ardından dışarıda vatandaşlara aşure dağıttı. (CİHAN)
Evrensel'i Takip Et