Enternasyonal'in bayrağı Türkiye'de dalgalanacak!

Bütün meydanları öfke nöbetleriyle sarsılırken ülkenin, statükonun sınırları ve korku duvarları bu görkemli kolektif yürüyüşün yarattığı yaylım ateşiyle parçalandı. Binlerce genç ilk kez devasa bir gövdenin parçası olarak hareket ediyor. Bu gövdenin onları güçlü kıldığını direnişin içinde öğreniyorlardı.

Hakim burjuva siyasetin, AKP, MHP, CHP gibi çeşitli sermaye gruplarının temsilcisi olan partilerin böldükleri, birbirlerine uzaklaştırdıkları, karşıt gruplar haline getirdikleri binlerce genç, ne kadar ince bağlarla burjuva düzene bağlı olduklarını gösterdiler Haziran’da.

Bizim Haziranımız, işçi sınıfının henüz örgütsüz olması, bağımsız bir sınıf olarak mücadele etme karakterinden yoksun olması nedeniyle bir işçi sınıfı devrimiyle taçlanamazdı! Ama Haziranımız, Ekim devriminden yaklaşık 100 yıl sonra, işçilerin ve emekçilerin eskisi gibi yönetilmek istemediğini gösterdi.

ENTERNASYONALLE KURTULUR İNSANLIK

100 yıl sonra sınıf mücadelesinin sönümlenmenin aksine keskinleştiği, toplumun iş gücünü satarak yaşamak zorunda olanlarla üretim araçlarına sahip olup işçilerin emeğini sömüren iki ana sınıfa bölündüğü bir dünyada ‘Haziran Halk Direnişi’; bir sınıfın milyonlar üzerinde kurduğu bu tahakkümün, burjuvazinin tüm yaşamı kuşatan, topluma ve insana dair her şeyi kendi iktidarının sürmesinin bir aracı haline getirmesinin kaçınılmaz bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Türkiye’de de burjuvazinin yürütme organı diyebileceğimiz, burjuva devletinin; eşitsizliğin, yoksulluğun, sömürünün, baskının sermayedarlar ve patronlar lehine sürmesi için AKP Hükümeti eliyle gösterdiği üstün çaba, milyonların öfkesinden daha fazla kaçamadı!

Sadece bizim Haziranımız da değil. Tüm dünyada sermaye hükümetleri, geniş halk hareketleriyle karşı karşıya kalıyor. Burjuvazinin kendine demokrat iktidarları, insanca bir yaşam mücadelesi için bilenmiş gençliğin öfkesiyle çarpışıyor. Emperyalist-kapitalist barbarlığın daha fazla savaş ve sömürü naraları içinde İspanya’dan Burkina Faso’ya, Tunus’tan Meksika’ya yeni bir dünya mücadelesi yükseliyor!
***
Yeni bir dünyanın kurulmasına önderlik etme yeteneğine sahip tek devrimci sınıfın işçi sınıfı olduğunu kavrayan komünist partiler, 166 yıl önce yayınlanmış Komünist Manifesto’yu ‘Yeni bir dünya’ mücadelesi için kılavuz edinmiş ve emperyalist-kapitalist barbarlık karşısında işçi sınıfının ve halkların kazanacağını ilan etmişlerdir.

Tam 20 yıldır ‘Yeni Bir Dünya’ mücadelesini yükseltmek, bu mücadeleye önderlik etmek için dünya üzerindeki Marksist-Leninist örgütler bir konferans etrafında toplanmış; sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya mücadelesinin enternasyonal bir bayrağı haline gelmişlerdir. İşte bu bayrak 23 Kasım’da CIPOML (Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı) şenliğinin Türkiye’de yapılması aracılığıyla Türkiye’de dalgalanacaktır. Her milliyetten Türkiye gençliğini, ‘Yeni Bir Dünya’ için mücadelede birleşmeye, kendi şenliklerine güç katmaya 
çağırıyoruz!