Petrol silahıyla ülke savaşları!
Rusya, Venezuela, İran, fiyat politikasıyla sıkıştırılırken sevinç çığlıkları atan Türkiye’nin emekçilerine hiç de iyi haber yok!
Ferhat Sarı
Bülent Falakaoğlu
Petrol fiyatları yaz aylarından bu yana hızlı bir düşüş yaşıyor. Petrol piyasasında iki önemli göstergeden biri kabul edilen Brent tipi ham petrol haziran ayında işlem gördüğü varil başına 115 dolar seviyesinden 80 dolarlara kadar gerilerken, Batı Teksas ham petrolü varil başına 105 dolar seviyesinden 76 dolara kadar düşmüş durumda.
Fiyatlar son 4 yılın en düşük seviyelerine inerken, söz konusu düşüşün piyasanın doğal akışı olduğuna inanan yok denecek kadar az!
En büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan, ihraç ettiği petrolün fiyatında önce Asya ülkeleri, daha sonra da ABD ve AB ülkeleri için indirime gitti. Fiyatların 100 dolar civarında kalabilmesi için petrol arzını kesmesi yönünde yapılan çağrılara kulak tıkayan Suudi Arabistan’ın bu tavrı bazı uzmanlar tarafından ekonomik olmaktan ziyade politik olarak yorumlanıyor. Bu görüşün sahipleri Suudi Arabistan’ın pazar payını korumaya çalışmadığını, aslında ABD ile koordinasyon halinde Rusya, İran ve Venezuela’yı sıkıştırmaya çalıştığını belirtiyorlar.
SUUDİ-ABD YAPIMI...
Ekonomilerinin petrol gelirlerine bağlılığı nedeniyle fiyat düşüşlerinden en çok bu ülkelerin etkileneceğini ifade eden yorumcular, Suudi-ABD yapımı bir fiyat manipülasyonu ile karşı karşıya olunduğunu belirtiyorlar.
Örneğin, Lyuba Lyulko, fiyat hareketlenmesinin başlamasından 2 ay önce Rus gazetesi Pravda’da çıkan yazısında, Rusya’nın Kırım’ı ilhakının cezalandırılması için ABD Başkanı Obama’nın Suudi Arabistan Kralı ile bu konu hakkında görüştüğünü yazıyor. Lyulko, benzer bir hamlenin aynı ikili tarafından 1985 yılında Sovyetler Birliği’ne karşı sergilendiğini ekliyor. Lyulko varil başına 12 dolarlık bir düşüsün Rusya’da 40 milyar dolarlık bir gelir kaybına yol açacağını vurguluyor. Sonrasında New York Times yazarı Thomas Friedman başta olmak üzere bir çok analist bu tezde hemfikir olduklarını açıkladı.
HEDEF RUSYA, İRAN, VENEZUELA...
Sorun sadece gelirlerinin yüzde 50’den fazlasını petrolden kazanan Rusya ile mi sınırlı? Elbet de değil! Bütçesinin yüzde 80’ini petrol satarak karşılayan Venezuela için düşüşlerden sonra hayat nasıl olacak?
2014 yılında bile bütçe dengeleri açısından 120 doların üzerinde petrol fiyatına ihtiyacı olan İran, Irak gibi ülkelerde ekonomik ve siyasi tablo petrol fiyatlarındaki düşüşten nasıl etkilenecek?
İran, Irak, Venezuela gibi petrol üreticileri şu anki 76 dolar düzeyindeki fiyatlarda büyük zarar yazıyorlar. Suudiler diğer üyelerden gelen feryatlara aldırmayıp petrol fiyatlarını düşürdükçe düşürüyor. Fiyatlar düştükçe, kaya petrolü üretim maliyetleri, fiyatları karşılayamaz hale gelmesine rağmen ABD’de de fiyatların düşüşüne seyirci...
Peki neden sorusuna uzmanların verdiği yanıtlar şöyle:
ABD, Ukrayna politikası ve yayılmacı dış politikası nedeniyle karşı karşıya geldiği Rusya’ya düşük petrol fiyatları ve yaptırımlar üzerinden savaş açıyor. Suudi Arabistan, Ortadoğu’da yıldızının barışmadığı İran’a da düşük petrol fiyatları üzerinden bir mesaj veriyor.
Tüm bunlar karşısında eli kolu bağlı gözüken Rusya da boş durmuyor tabii ki... Rusya’nın Çin ile yaptığı devasa enerji anlaşması ve Batı’ya gaz sevkiyatı yaptığı hattan Çin’e gaz satacağını açıklaması Putin’in de enerji oyununda yeni kartları masaya sürdüğünü gösteriyor.
Masadan henüz kalkan yok, oyun sürüyor!
PUTİN SEYRETMEKLE YETİNİR Mİ?
Rusya Ekonomi Bakanlığı yetkilileri savunsa da, bir çok ekonomist düşük, düşük dolar karşısında düşük ruble politikasının uzun süre sürdürülmesinin Rusya için politik bir risk olduğunu düşünüyor. Söz konusu iktisatçılar, Düşük ruble politikasının reel ücretlerin erimesine yol açacağını, bunun Putin’e yönelik tepkilerin yükselmesine neden olacağını ifade ediyorlar.
Risk sadece Rusya için mi yoksa Putin bu sürece müdahale eder ve risk tüm dünyaya yayılır mı? İşte en kritik sorulardan biri de bu. 1991 yılında Rusya’da yaşanan dönüşümün altyapısını oluşturan nedenlerden birinin 80’lerde yaşanan düşük petrol fiyatlarının yarattığı ekonomik kriz olduğunu bilen Putin’in, yaşananları sadece seyretmekle yetinmesi beklenmiyor.
Yakın zamanda “Rus savaş uçaklarının 2. Dünya Savaşı’ndan bugüne en büyük ve en uzun süreli hava sahası ihlali yaptığı” haberleri akla kötü senaryoları getiriyor.
POLİTİK SEBEPLERİN DIŞINDAKİ ETKENLER
Politik hamlelerin dışında, petrol fiyatlarındaki düşüşte en çok artan petrol üretiminin etkili olduğu düşünülüyor.
Şöyle ki... Petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen petrol üreten ülkelerin petrol üretiminde azalma yok, aksine artış var. Sadece Suudi Arabistan günlük üretimini 100 bin varil artırdı. Irak ülkede yaşanan onca kaosa rağmen ekim ayında günlük petrol üretimini 150 bin varil artırdı. Kaddafi sonrası Libya petrol üretimini artırmaya devam etti. Kaya gazı teknolojisi sonrası ABD’nin petrol üretimi hızla artıyor. Rusya ve Kanada, düşen petrol fiyatlarına rağmen üretimlerini azaltmadı.
Küresel ekonomideki yavaşlama sebebiyle petrol talebindeki yavaşlama ikinci sebep olarak gösteriliyor
Meseleye tamamen arz-talep penceresinden bakan yorumcular ise, petrol fiyatlarının 4 yıl önceki seviyesine dönmesinin normal olduğunu, aksine sıra dışı olanın 4 yıl boyunca yaşanan yükseliş olduğunu ifade ediyorlar. Düşüşün sebeplerini şöyle sıralıyorlar: ‘Kaya petrolü’ keşfi, ABD’nin ham petrol ihracatı yasağını gevşetmesi, Çin’in petrol tüketiminin beklenildiği kadar artmaması, AB üyesi ülkelerin ekonomilerinde gözlenen zayıflığın petrol tüketimine yansıması, ABD’de Obama yönetimi tarafından 2009 yılında uygulamaya konulan araçlarda yakıt verimliliği düzenlemesinin motor yakıt tüketimini sabitlemesi...
TÜRKİYE VE VATANDAŞ KAZANACAK TEZİ
Petrolün varil fiyatının 76 dolara kadar gerilemesi Türkiye’de bazı iktisatçılar tarafından sevinçle karşılandı. “Artık cebimiz daha az yanacak”, “cari açık ve enflasyon düşecek” çığlıkları atıldı.
Söz konusu iktisatçıların tezleri şöyle: Türkiye’nin cebinden yıllık 16 milyar dolar daha az para çıkacak, enflasyon 1.5 puan gerileyecek. Bu hesap petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık gerilemenin enflasyonu yaklaşık yarım puan, cari açığı 5 milyar dolar azalttığı tezi üzerinden yapılıyor.
Vatandaşa ise şu müjdeli haber veriliyor: Petrol ve dolarda olağanüstü bir yukarı hareket olmazsa son indirimlerin ardından ayda 2 depo benzin harcayanlar, yakıta bir yılda 583 lira daha az para ödeyecek. Uçak bileti de ucuzlayacak. Akaryakıt fiyatlarındaki indirimle birlikte büyük nakliye şirketleri bu indirimleri fiyatlarına yansıtacak, ürünler ucuzlayacak.
RUSYA RAHAT GİBİ GÖZÜKSE DE...
Rusya Ekonomi Bakanlığı yetkilileri bütçe açığında keskin bir yükseliş yaşanmayacağını iddia etse de, ülkenin en büyük bankası Sberbank uzmanları farklı bilgiler sunuyorlar. Bankanın uzmanlarının verdiği bilgilere göre ülkenin 2014 bütçesi, petrolün varil fiyatının 96 dolar olması öngörülerek hazırlandı. Rusya’nın 2015 bütçesinin dengelenmesi için fiyatın 104 dolar olması gerektiğini belirten banka uzmanları, fiyatın 80 dolar olması halinde ülkenin Gayrisafi Milli Hasılasında (GSMH) yüzde 2’lik bir düşüş yaşanacağını belirtiyorlar. Şu an fiyatların 76 dolara kadar gerilemiş olması Rusya’nın gelirinin düşmesine neden oluyor.
Rusya Ekonomi Bakanlığı yetkilileri ülkenin düşük petrol fiyatlarına dayanacak düzeyde dolar rezervi olduğunu, ayrıca dolar karşısında izlenen düşük ruble politikasının fiyat düşüşünün ekonomiye etkisini azaltacağını iddia ediyorlar.
Rus Alfa Bank’ın araştırmasına göre rublenin değer kaybını engellemek için sadece ekim ayında 13 milyar dolar rezerv eriten Rusya’nın daha fazla rezerv kaybına hazırlıklı olması lazım. Alfa Bank’ın hesaplarına göre, eğer petrol fiyatları 75-80 dolar seviyesinde kalırsa Rusya’nın rezervleri 2 sene idare eder. Ancak hem yaptırımlar devam eder hem de petrol 60 dolar seviyesine gerilerse 430 milyar dolarlık rezerv ancak 1 yıl dayanabilir.