Kadının fıtrat hali
Cumhurbaşkanının bir diğer iddiası da şimdiye kadar hak ve özgürlük mücadelelerinde kadınların yanlarında oldukları. İşimize gelmeyince yaptırdıklarımızı unuturuz hep! Ne de çabuk unutuldu kadınlara sokağa çıktığı 8 Mart’larda uygulanan şiddet ve gözaltılar
Dilan ÖZDEMİR
İnönü Üniversitesi
Malatya
Kadınların sokakta yürümesinden kahkahasına, hamileyken nasıl davranacağından kaç çocuk yapacağına kadar karışan AKP zihniyetinin son sözleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz. O fıtrata terstir.” diyerek Soma katliamında sarıldığı ‘fıtrat’ kelimesine sarıldı yine. Bu eşitsizliğin sebebi fıtrat mı, yoksa eşitliğin olmaması için çabalayan ataerkil zihniyet mi?
Bir devletin kadınlara yaklaşımı, o toplumdaki erkeklerin kadınlara yaklaşımıdır. Kadın cinayetleriyle ilgili birkaç veriye bakmak yetiyor toplumumuzdaki erkeklerin kadınlara yaklaşımını görmek için. 2014 yılının başından bu yana 240 kadın erkek şiddetiyle öldürülmüş. Son 4 yılda ise yaklaşık 800 kadın cinayete kurban gitmiş. Sadece bu iki veriyle bile devletin kadınlara yaklaşımını görmek mümkün. Yani iktidar her zaman olduğu gibi, kendi yarattığı katliamların, eşitsizliğin, ataerkil zihniyetin, sömürünün üzerini örtmek için ‘fıtrat’ı kullanıyor.
ATMA RECEP
Koskoca Ortadoğu lideri Türkiye’nin, cinsiyet eşitsizliğinde 142 .ülke arasında 125. ülke olduğunu bilmiyor olacak ki; “Şiddete, ayrımcılığa karşı tarihi nitelikli adımlar attık.” gibi bir iddiada bulunuyor.
“Bizim dinimizde kadına bu şekilde zulmü asla yapamazsın.” diyor. Sanki kadınlar onun emir verdiği polisler tarafından coplanmamış, saçlarından sürüklenmemiş, tacize maruz kalmamış gibi. Saldırdıkları bölgede kadınları kaçıran, tecavüz eden, köle ve cariye olarak çete başlarının evine veren, topluca kadınları katleden IŞİD çetelerine destek vermemiş gibi.
Cumhurbaşkanının bir diğer iddiası da şimdiye kadar hak ve özgürlük mücadelelerinde kadınların yanlarında oldukları. İşimize gelmeyince yaptırdıklarımızı unuturuz hep! Ne de çabuk unutuldu kadınların hak ve özgürlük mücadelesi için sokağa çıktığı 8 Mart’larda uygulanan şiddet ve gözaltılar.
ÇİFTE SÖMÜRÜ
Eh tabi bu kadar şey söylemişken, feministlere de laf atmadan geçmek olmuyor. “Anneliği feministlere anlatamazsın. Çünkü onlar anneliği kabul etmiyor. Böyle bir dertleri yok.” diyerek anneliğin kutsallığını anlattıkça anlatıyor. Meğer bizim Cumhurbaşkanı için annelik pek kutsalmış. Peki; Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan’ı yuhalatırken neredeydi anneliğin kutsallığı?
Yani devlet ve onun yarattığı ataerkil zihniyet kadını toplumsal olarak ezerken bir yandan da sınıfsal olarak emek sömürüsüne maruz bırakmaktadır. Devlet başı çekmek üzere dayatılan bu ataerkil ve sömürü düzenine karşı tüm kadınlar; ‘Cinsel, sınıfsal, ulusal sömürüye son’ şiarı altında birleşebilmelidir.