Öğrencilerin önemli bir bölümünün verimli geçmediği şeklinde beyanı, uzaktan eğitimin niteliğine dair kafalarda önemli bir soru işareti bırakıyor.
Birliktelik kültürünün en büyük düşmanı ise belli güçler ve çeteler tarafından organize ve finanse edilen uyuşturucu satışıdır.
Malatya'dan işçi,işsiz, öğrenci gençlik normalleşme sürecini değerlendirdi.
Bir tarafın sürekli saldırdığı, diğer tarafın savunma bile yapmadığı koşullarda kutuplaşma olmaz, olsa olsa baskı ve iktidarın tahkimi olur.
“Üniversite tercihimi sistemin bizlere dayattığı şekilde şekillendirmek ve hayallerim için değil, sisteme karşı savunma oluşturmak için yapmak zorundayım”
İktidarın bugün bulunduğu pozisyon hangi koşulda olursa olsun sermayenin yararına şekilleniyor.
“Öyle bir durumdayız ki kıdem tazminatından önce önündeki bir ayı düşünmek zorunda kalıyorsun, ev geçindirmek zorundayım”
"Şu an Türkiye’de mühendislere asgari ücret teklif ediliyor, mühendisler de mecburen bunu kabul etmek zorunda kalıyor, etmezlerse çoğu iş bulamıyor."
“Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı bile keser” ama burada olan durum ağacı biraz ‘betonla’ süsleyerek satma çabasıdır.
Sadece şiddete uğrayan, uğrayacağını düşünen kadınların değil cinsel yönelimleri dolayısıyla hedef haline getirilen bireylerin de koruyucusu olan bir yasa neden hedefe konuyor?
“Kendi bölümünde ilerleyen yok ki memlekette. Şimdi ne yapacağım ben lojistikten mezun oldum?”
Sadece taciz önleme birimleri değil, kadın çalışmaları toplulukları ve kulüpleri kurulmalı ve kadınların bir araya gelebileceği mekanizmalar arttırılmalıdır.
"Üniversiteler içerisinde kadınlara taciz konusunda bilinçlenmeleri için özel eğitimler verilebilir, tacizi izleme komisyonları kurulabilir"
Pandemi sürecinin yarattığı olumsuzluklara bir yenisinin daha eklenmesi öğrencilerin kaygılarını ve normalleşen eğitime dair soru işaretlerini artırıyor.
“Şunu daha iyi anlıyorum ki hayatta kalabilmek için, işsiz kalmamak için sevdiğimiz şeylerden fedakârlık etmemiz gerekiyor.”
Doğaya ve tarihe saygısı olmayanın insana da saygısı olmaz. Ne demeli; Modern barbarlığın yeni yüzü.
Sosyal medyanın AKP döneminde sık sık erişim engeliyle karşılaşması, bu platformları ifade özgürlüğünün temsillerinden biri haline getirerek önemini arttırdı.
"Birbirine paralel yokuşlar boyunca sıralanan, içlerinde binlerce işçinin çalıştığı bu koca binaların ayakta zor duran halini görünce insan deprem fikrini aklından kovmak istiyor."
Büyükada’dan günümüze ‘Etki Ajanlığı’ komplosu
Oligarşi, faşizm ve yeni küresel koalisyon
Yangın kasıtlı bile olsa katliama dönüşmeyebilirdi
Huzursuzluk ve umut
İnsan olmak
Sözlerin izleri ya da aktivizm nedir?
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Bilirkişiye cevap hakkı tanındığı için başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Suat Toktaş tutuklandı, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kartalkaya Katliamı'nın araştırılması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin TBMM Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklama kararlarına tepkiler sürüyor. İzmir ve Eskişehir’de düzenlenen basın açıklamalarında, basın özgürlüğünün tehdit altında olduğu vurgulandı.
Cihatçı örgüt HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed Colani kendini Suriye’nin devlet başkanı ilan etti.
Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’dan İsrail’e geçmeye çalışırken irtibat kesilen 3 Türk vatandaşının, İsrail’in hava saldırısında hayatını kaybettiğini açıkladı.
Akkuyu Nükleer Güç Santralinde 2 bin 500 işçinin işten atıldığını söyleyen işçiler, yaklaşık 5 bin işçinin işten çıkartılabileceğini ifade etti.
"Yangın olmasaydı da otel sürekli problemliydi ve herhangi bir şey olacaktı. Personel zaten kendi arasında konuşuyordu 'Bu otel bir gün başımıza yıkılacak, sezonu sağ salim kapatırsak ne mutlu.' diye"
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan gazeteci Serhan Asker, “Suat'ın, Kürşat'ın ve Barış'ın tahliyesiyle sadece mutlu olacağım. Biz henüz tutsağız burada” dedi.