Her birimize eşit şartlarda derslere katılma sağlanmadıkça, ekipmanlara ulaşamadıkça, uzaktan eğitimin sorunlarına sırt çevrilmeye devam edilirse geleceğimize eğitimsizlik işlenmeye devam edecek.
Şartlar ağırlaştıkça, hayat her geçen gün daha çok zorlaştıkça, gece en karanlık vaktini aldıkça; ancak ve ancak birlikte mücadele ile birlikte şafağı göreceğiz.
Online şekilde aldığımız eğitim bizleri iyi bir gelecek sahibi olmaya hazırlamıyor, sadece hayallerimizden uzaklaştırıyor.
Aylarca ne yapacağına karar veremeyen ve öğrencilerin sorunlarını gideremeyen bu eğitim sistemi artık çekilmez bir hal almıştır. Bizler kendi geleceğimizi kendimiz şekillendirmek istiyoruz.
Eğitim iktidar için virüsten daha tehlikeli. Yıllardır eğitimin bilimselliğe olan mesafesi gittikçe açılırken virüs, tam da yapılmaya çalışılan şeylere kılıf oldu.
Salgınla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirme herkesin gündeminde. Bağışıklık sistemini, sistemdeki yapıları anlamak da “güçlendirme” konusuna ışık tutacaktır.
Onlar, küresel yıkımının sonuçlarını kabul etmeyen emekçi sınıfların 1830’da, 1848’de, 1871’te yenilen ayaklanmalarının en büyük rövanşının icracılarıydı.
İşte dünyada bazı insanları tarif etmek için iyi bir dost, mücadeleci bir insan demek yetmez. Hele ki Raul Marco’yu anlatmak için bu kelimelerin ötesine geçmek gerekir.
Ekonomik kriz, hak gaspları ve hükümetlerin attığı anti-demokratikleşme adımları açısından birçok bölgede meydana gelen halk ayaklanmaları göze çarpıyor. Bu bölgelerden biri ise Lübnan.
Okullar online olarak açıldığında ise derslere girme şansım olmadı çünkü iş yerinden izin alamıyordum. Fakat işi bırakmam da mümkün değildi çünkü İstanbul’daki evime hala kira ödüyordum.
Hukuk devleti demek kanun devleti demek değildir, kanunların varlığı tek başına hiçbir şey ifade etmez.
Derslerde hocaların ellerinde bulundurdukları notları okuyarak konuları anlatıp atlaması biz öğrencileri uzaktan eğitime daha da uzaklaştırıyor.
Üniversitelerin yaşadığımız koşullarda hiç bir gideri olmamasına rağmen 385 lira olan harç ücreti keyfi nedenlerle 485 lira oldu
Kampüsün en yoğun noktalarına dezenfektan istasyonları konulsun, fakültelerde temizliğe dikkat edilsin, sınıflarda dezenfektan bulunsun mutlaka.
Kendi geleceklerine dair de bir umutlarının olmadığını söylerken bu gelecek kaygısının da sadece eğitim sisteminden kaynaklı bir sorun olmadığını belirttiler.
Hâlâ harçların üzerine zam yapılmaya devam edilmekte ceplerimizi yakmaya devam etmektedir.
“Geçim artık çok zor. Yaşamak için çalışıyoruz ama en kıytırık arabayı alacağız diye yaşamayı unutuyoruz.”
Ahmet Güneştekin bizim acılarımızı da görecek mi?
Dünya sağlık örgütü
“Yarın diye bir şey var”
Yeşil Ford Falcon
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
ABD, Lübnan ve İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının 18 Şubat'a kadar uzatıldığını duyurdu.
Gazze'de İsrail saldırılarından kaçan on binlerce Filistinlinin güneyden kuzeydeki topraklarına dönüşü başladı.
Otomotivde ‘toplu sözleşme yılı’ olan 2025’te tasarruf gerekçesiyle çalışma koşulları ağırlaştı. Patronlar daha az işçi ile daha yoğun sömürüyü hedefledi.
Meslek liselerinde öğrenciler ucuza, sabah akşam çalıştırılıyor. Karşılığında cep harçlığı alırlarken okulların milyonluk ciroları katlanıyor. Çocukların sırtından kazanılanlar övünç olarak sunuluyor.
Kartalkaya katliamının ardından Prof. Dr. Aslıhan Aykaç, denetim eksikliğinin nedenlerini anlatırken, otel teknikeri Mehmet Altundağ ise, İstanbul’daki otellerde gördüğü eksikliklerden bahsetti.
Arap basınında bu hafta HTŞ'nin kendisini kabul ettirme çabaları, Suriyeli Kürtlerin durumu, Gazze'deki ateşkes ve Trump'ın bölgeye etkileri öne çıkan gündemler arasındaydı.
Marx’ın, tek romanı olan “Scorpion ve Felix”i çeviren Selahattin Özpalabıyıklar: “Dönemin edebiyatında görülememiş. Görülebilseydi 'Tristram Shandy’den esinlenmiş eserler' arasında yer tutacaktı."
Tersane işçileri şubat ayının yaklaşmasına rağmen tersane patronlarının zamma dair tek kelime etmemesinden yakınıyor. İşçiler, "Asgari ücret zammı kimseye yetmez kabullenmememiz lazım" diyor.