Pandemiyi bahane ederek müziğin tadının en güzel olduğu o saatlerde bu hakkı elimizden almak, milyonlarca insanın hayat tarzına müdahale etmek, bence kimsenin hak sahibi olduğu bir konu değil.
Yapılan kongreler, seçim öncesi konuşma için toplanmalar ne kadar doğalsa üniversitelilerin şikâyetlerini dile getirmeleri, onur yürüyüşleri, alınan kararları protesto etmeleri de o kadar doğal.
“Öğrencilerin saatlerce bıktırana kadar alakalı alakasız ders gördüğü, eğitim sisteminde robotlaştırılmak istendiği bir dönemdeyiz.”
Siz, sizin haricinizdeki herkesin özgürlüğünü ve özlüğünü yok ederseniz, bilin ki kendi bayat yok oluşunuzun basamaklarını iniyorsunuzdur.
Tüm bunlar yaşanırken bir şeyler yapmamız gerekiyor çünkü bu baskı üniversiteli, işçi, işsiz, yaşlı, genç ayırt etmiyor.
Bir fizyoterapistin görevi; işçiyi daha fazla üretim yapmaya hazırlamak değil, ergonomik ve fiziki açıdan daha iyi koşullarda çalışabilmesini sağlamak olmalıdır.
TÜOBİK’in öğrencilere sunum yapma ve onların güncel iktisat konusunda yeni düşünceler oluşturmasına imkan vermesi bu kongreye katılım göstermemde etkili oldu.
Haklarımızı almak özgür bir üniversite kurmak için mücadele etmekten imtina etmeyeceğiz.
Eğitim fakültesi öğrencileri olarak eğitim süreçlerinde öğrencilerin kendi bölümlerinde ders işleyişlerinden, alınan karar ve yönetmenliklere kadar içerisinde yer aldığı bir yönetim tarafındayız.
“Akademisyenler ve öğrencilerin en haklı talepleri marjinal değildir, asıl marjinal olanlar üniversite bileşenlerini umursamayıp kendi kararını dayatanlardır”
Üniversitelere kayyum atamayı biliyoruz ama ne yazık ki öğrencilerin taleplerini dinlemeyi bilmiyoruz, öğrencilerin yüz yüze eğitim isteğine kulak vermiyoruz.
Bu durumda bizlerin seyirci kalması değil kendi okullarımızda bu tartışmayı büyütmemiz, eylemleri sadece destekleyerek değil sahiplenerek, tartışma alanlarını genişletmemiz gerekmektedir
“Hem hocalarımızın hem de işçilerin işlerine dönmesi, bunun yanında derslerimizin tekrar eski düzenine getirilmesini istiyoruz ve bunun içinde elimizden geleni yapacağız.”
Night Raid’ya katılan Tatsumi, arkadaşlarının anısını yaşatırken köyüne ve de tüm ülkeye huzur getirmeye karar vermiştir
Böylesi bir dönemde demokratik, özerk ve bilimsel üniversite taleplerimiz çok daha can alıcı bir noktaya geldi.
Okulumda ve mahallemde arkadaşlarımla konuştuğumda ülkeyi yöneten insanların toplumun her kesimine karşı yaptığı nefret söylemlerinin o insanlar için büyük bir tehlike olduğu ifade ediyorlar.
Aslında beklediğimiz sadece eşitlik ve adalet. Bu acil demokratik taleplerimiz yerine getirilene kadar mücadelemiz daha da şiddetlenecek.
“Birçok özel okulda eğitim yüz yüze devam ediyor, ama devlet okulları kapalı. Yüz yüze ders, uzaktan eğitimden daha sağlıklı.”
Kolektif irade
Tan ile Bulu
Galatasaray yerinde sayıyor
"Yeni nesil" esnek çalışma
Lazkiye’de neler oluyor? Aleviler ne istiyor?
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
21 Ocak Gecesi yaşanan Kartalkaya Katliamı'nda şu ana kadar ortaya çıkan bilgilere göre 4 otel çalışanı işçi hayatını kaybettti.
Kartalkaya Katliamına ilişkin soru önergesi veren EMEP’li Bayhan: “Katliamın sorumlusu kâr, sömürü ve rant düzeni için bakanlıklar da içinde olmak üzere tüm kurumlarıyla holdingleşmiş AKP iktidarıdır"
Kartalkaya Katliamı sonrası konuşan Erdoğan "Gün siyaset yapma günü değil" dese de, iktidar gazeteleri Erdoğan'ın sözüne uymadı, CHP ve Tanju Özcan'ı hedef alan manşetler attı.
HTŞ yönetiminin 'Dışişleri Bakanı' Şeybani, Davos öncesi, devlet kontrolündeki limanları ve fabrikaları özelleştirmeyi, yabancı 'yatırımları' davet etmeyi planladıklarını söyledi.
Sınıfsız sömürüsüz dünya ideali için uzun soluklu mücadelesiyle silinmeyecek iz bırakan Erol Büyükkaraca, Almanya'da yaşama veda etti. Büyükkaraca, 26 Ocak’ta İstanbul’da son yolculuğuna uğurlanacak.
Katliamının ana sorumlusu bakanlıklar, gerekli denetimleri yapmayan bürokrasi, yerel yöneticiler ve 200 milyon liralık kârının binde beşini bile güvenlik önlemleri için harcamayan patron.
Adalet Bakanlığı, Kartalkaya katliamında yaşamını yitirenlerin tamamının kimlik tespitinin tamamlandığını ve hayatını kaybedenlerinin sayısının 78 olduğunu açıkladı.
78 kişinin çıkan yangında yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel son üç yılda 95,2 milyon kâr elde etti. Şirket, kârından harcayacağı 1,2 milyon TL ile facianın önüne geçecek ekipman alabilirdi.